HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Yunanistan seçimlerinin sadece bir iktidar değişimi olarak yorumlanamayacağını vurgulayarak, "Yunanistan'daki seçim sonuçları AB politikasını hızla gözden geçirmeyi AB'nin önüne koyduğunu gösteriyor" dedi.

Zozani, Yunanistan'daki radikal sol ittifak SYRIZA ile HDP'yi birbirine benzetilmesini de, "Biz Türkiye'de aşırı solu değil, biz Türkiye'de solun kendisini temsil ediyoruz" diyerek yorumladı.

Yurdagül Şimşek’in sputniknews’teki haberine göre; sosyal paylaşım sitelerinde Yunanistan'da seçimden zaferle çıkan SYRIZA ve liderinin HDP ve eş Başkanı Selahattin Demirtaş'a benzetilmesi konusunu değerlendiren Zozani, "SYRIZA liderinin genç olmuş olması, sayın Demirtaş'la aynı kuşaktan geliyor alması, ikisinin esmer oluşu, böyle bir benzerliği çağrıştırıyor olabilir. Ama bugün gün boyunca bütün televizyon kanallarında izlediğimiz şey şu, aşırı sol argümanıdır. Biz Türkiye'de aşırı solu değil, solun kendisini temsil ediyoruz. Bu politikalarımızda ısrarcı olacağız, ayrıca da sol argümanlarla bir seçim propaganda çalışması yürüten bir ittifakın Yunanistan'da iktidar olması, bizim açımızdan son derece memnuniyet vericidir" dedi.

Yunanistan'da sol bloğun seçimlerde zaferle çıkmış olmasını, AB'nin son dönem ekonomik politikalarıyla değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Zozani, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "AB uzun bir süredir bir yol ayrımında zaten. AB, mevcut ekonomik politikaları ekseninde politikalarını geliştirmede ısrar edecek ya da demokratik eksende bir arada olmayı savunan bir politikayı koyacak. Bu tespit, uzun bir süredir bizlerce de yapılıyor. Ama Yunanistan'daki seçim sonuçları, politikasını hızla gözden geçirmeyi AB'nin önüne koyduğunu gösteriyor. Almanya'dan Fransa'ya bütün AB ülkelerinin politikasını gözden geçirmesini zorunlu hale getirecek bir duruma işaret ediyor.

‘AB’NİN TAMAMINA BİR UYARI YAPILDI’

Geçmişte mesela İtalya'da, kuzey İtalya, güney İtalya ayrımı (zengin İtalya, fakir İtalya) yapılmıştı. Nitekim İspanya'da da benzer bir durum söz konusu. Dolayısıyla mevcut durumda Yunanistan'daki iktidar değişimini, sağ iktidar ile sol iktidar arasında bir kulvar değişimi, bir sandalye değişimi olarak algılamamak gerekir diye düşünüyorum. Avrupa toplumu, AB'nin merkezine oturtulan ekonomik politikaların yanlışlığını görüyor ve artık bütün topluma usanma noktasına gelmiş durumda. Yunanistan halkı, uzun süredir bir ekonomik kriz yaşıyordu ve AB'nin verdiği aspirinle ateşini düşüren bir durumdaydı. Ancak Yunan toplumu da ağrı kesicilerle sorunlarını çözemeyeceğini, tedavi gereken bir durumla karşı karşıya olduğunu gördü. Bence bir bütün olarak AB'nin tamamına bir uyarı yaptı. Benzer bir uyarı İspanya'da ve diğer AB ülkelerinde de var."