HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, İçişleri Bakanlığı bütçesine ilişkin olarak Meclis'te yaptığı konuşmada Hükümet ile Gülen Cemaati arasındaki 'çatışma'ya değindi.

Generallerin tutuklanmasını ileri sürerek vesayeti kaldırmakla övünen hükümetin bir müddet sonra “Milli orduya kumpas kurulmuş. Bizi kandırmışlar” görüşünü savunduğunu söyleyen Tan, “Bunun hangisi doğru generallerin tutuklanması mı? Orduya kumpas kurulduğu mu?” diye sordu.

Konuşmasında 2009 yerel seçimlerinde BDP'nin başarısı ardından gerçekleştirilen KCK operasyonlarını ve bu operasyonlarla birlikte tutuklanan siyasileri hatırlatan Tan, “Bu insanlar 5 yıl tutuklu kaldıktan sonra bırakıldı. Ama haklarındaki o iddialarla ilgili mahkemeler hâlâ sonuçlanamadı, hâlâ bir suç tespit edilip de bir ceza verilemedi. Peki, bu insanların beş yılı, altı yılı ne olacak? Suçlu mu, suçsuz mu, neye göre suçlu, neye göre suçsuz?” diye konuştu.

Tan, Hükümetin sıkça dile getirdiği "paralel yapı"yla ilgili olarak ise şunları söyledi:

On iki yıldır balım gülüm gidilen bir aşk evliliği ne hikmetse maalesef karakolluk oldu. Ve burada gelinen bu noktada yine dünün göklere çıkarılan insanları, toz kondurulmayan insanları, akredite insanları bir gece yarısı veya bir sabaha karşı gözaltına alınmaya başladı. Bu iş nereye gidecek? Kim haklı, kim haksız, kim suçlu, kim suçsuz? Siyasi iktidarı, gücü, erki eline alan, erk kullanan hoşlanmadığı, hareketlerini tasvip etmediği herkesi eğer gözaltına alabilecekse ve herkes tutuklanabilecekse ve herkes bir yıl, üç yıl, beş yıl cezaevinde yargılandıktan sonra, tutulduktan sonra 'Ya, kusura bakma, vallahi bir yanlışlık oldu,' diye bırakılacaksa bu işin sonu nereye gidecek, nereye varacak?