15 Temmuz darbe girişiminin ardından AKP, CHP ve MHP yeni Anayasa yapma için biraraya gelirken, Meclis'teki 3'üncü büyük parti olan HDP'nin görüşmelere dahil edilmemesi ülkenin geleceğine ilişkin tartışmalar başattı.

HDP'nin Anayasa yapımı için başlayacak olan görüşmelerin dışında bırakılmasına sert tepki gösteren Grup Başkanvekili İdris Baluken, 6 milyon oy almış bir iradenin yok sayıldığına dikkat çekerek, 1924 Anayasa'sı ruhunun 2016 yılı itibariyle AKP, MHP ve CHP tarafından güncellenmek istendiğini dile getirdi.

'1924 ANAYASASI AKP, CHP, MHP TARAFINDAN GÜNCELLENİYOR'

Darbe girişiminin ardından HDP olarak net ve kararlı bir tutum ortaya koyduklarını ifade eden Baluken, şöyle devam etti: "Buna rağmen milliyetçi bir blok tarafından HDP'nin dışlandığı bir tutum geliştirilirdi. Gerek liderler zirvesinde gerekse de Yenikapı'da siyasilerin verdiği fotoğraf önümüzdeki dönem açısından da HDP'nin dışlanacağının fotoğrafı idi. Milliyetçi cephenin toplumsal barış ve demokrasi temelinde değil 90 yıldır olduğu gibi imha, inkar ve asimilasyon temelinde bir tutum ortaya koyacağını göstergesiydi. Bugün de 1924 Anayasası ruhu 2016 yılı itibariyle MHP, AKP ve CHP tarafından güncelleniyor."

'EZİLEN VE ÖTEKİLEŞTİRİLENLERİ YOK SAYMAKTIR'

HDP'nin bu sürecinin dışında bırakılmasının Kürtler ve Aleviler başta olmak üzere toplumun ezilen ve ötekileştirilen bütün kesimleri yok sayan bir tutum olduğunun altını çizen Baluken, şunları dile getirdi: "Tekçi, statükocu, katı merkeziyetçi hegamonik bir anlayışın bir kez daha Türkiye halklarına dayatılması girişimidir. Buradan bir çözüm çıkmayacağını bütün barış çevreleri bilirler. HDP olarak bugüne kadar anayasal çalışmalarında en demokratik teklifi sunmuş parti olarak taktir edildik. Bu tutumlar gerilim ve kaosu artırma, çözümsüzlüğü derinleştirmeden öteye geçmez."

'ÇÖZÜM GELİŞMEZ'

Baluken, sözlerini şöyle tamamladı: "Devlet hala bu üç siyasi parti tarafından bölüşülmesi gereken bir iktidar aygıtı olarak görülüyor. HDP bu yaklaşımların tamamını reddetmiştir. Devlet artı demokrasi formülü üzerinden bireyin ve toplumun özgürlüğünü esasa alan bir yaklaşımı ortaya konmadıkça yaşanan sorunlara çözüm geliştirilemez."

Kaynak: DİHA