HDP Genel Merkezi Hürriyet Gazetesi Yazarı Yalçın Doğan’ın bugünkü yazısına tekzip açıklaması gönderdi.

Tekzipte şöyle denildi: “Hürriyet Gazetesi Yazarı Yalçın Doğan’ın bugünkü yazısında yer alan, Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş ile Sayın Abdullah Öcalan arasında geçtiği iddia edilen diyaloğun tek kelimesi dahi gerçeği yansıtmamaktadır. Yanlış bilgiyle yazılan bu köşe yazısındaki iddiaların dikkate alınmaması gerektiğini kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

YALÇIN DOĞAN NE YAZMIŞTI?

HDP Genel Merkezi’nin bu köşe yazısındaki iddialar dikkate alınmamalı dediği yazı şöyleydi:

DEMİRTAŞ’IN İMRALI ÇIKIŞI

"Sadece sizin buradan verdiğiniz mesajlarla çözüm süreci yürümez. Üç yönlü götürelim, siz İmralı’dan, HDP siyasi temsilci olarak biz Meclis’ten ve PKK”.

Yeniden HDP eşbaşkanı seçilen Selahattin Demirtaş’ın İmralı’daki görüşmede Öcalan’a söylediği öne sürülen bu iki cümle Öcalan’ı kızdırıyor. Demirtaş biraz daha ileri gidiyor: “Ben silahlı çözüme hiçbir zaman inanmadım ama siz büyük emek verdiniz, Kürt sorununu ülkenin gündeminde ilk sıraya oturttunuz, o ayrı. Bununla birlikte, çözüm sürecinde tek bir iradenin geçerli olması ne kadar doğru, bunu düşünmemiz gerekir”.

AMA ADAY

Öcalan daha da kızıyor. Yıllar boyu o “tek irade”, ne demek “tek iradeden vazgeçmek”? Kızgınlığının iki sonucu var. Bir, Demirtaş’ı bir daha İmralı’da görmek istemiyor. İki, onun cumhurbaşkanı adayı olmasını istemiyor.

Demirtaş açısından da, iki sonuç var. Öcalan’a rağmen...

Bir, büyük olasılıkla cumhurbaşkanı adayı gibi. İki, hafta sonu yapılan kongrede HDP’ye yeniden eşbaşkan seçiliyor. Buradan çıkan genel sonuç var. Öcalan PKK üzerinde etkili olduğu ölçüde, HDP tabanında aynı ölçüde etkili değil. HDP toplantılarda, konuşmalarda Öcalan’a saygıda kusur etmiyorsa da, örneğin son kongrede Öcalan posterleri eskisi gibi havada uçuşmuyor.

SEÇİM RÜŞVETİ

Yine de, Öcalan ve HDP “siyasi çözümde” aynı noktada buluşuyor. AKP hazırladığı son Kürt paketi ile bu buluşmaya katılıyor. Bir farkla, Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa, o paket çözüm üzerinden Kürtlere rüşvet. Paketin içeriği, zamanlaması ve seçimden önce mutlaka yasalaştırmak hedefi bunun kanıtı. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Tayyip Erdoğan’ın kendisi için bu manevrası sürpriz değil. Ya Demirtaş, o çıkışı ile HDP’ye, kendisine ve Kürt sorununa farklı bir zemin kazandırıyor.

CHP OYUNU BOZABİLİR

TAYYİP Erdoğan’ın Kürtlerle alışverişini CHP uzaktan izleyecek mi, yoksa aktif adım atacak mı? Seçim ikinci tura kalırsa, CHP Kürt oylarını kendi yanına nasıl çekebilir?

Kılıçdaroğlu Güneydoğu’da uzun bir tura çıkabilir. Kürt sorununa ilişkin kendi çözüm önerilerini anlatabilir.

Birkaç gün önce Kürtlerin önde gelen temsilcilerinden biriyle yaptığım sohbette edindiğim izlenim, Kürt paketine rağmen, paket o sırada yoktu ama bekleniyordu, Kürtlerin ikinci turda kime oy verecekleri garanti değil. MHP ile ortak aday çıkarmış olmasına rağmen, CHP’ye uzak bakmıyorlar. Yeter ki, CHP bu yönde anlamlı adım atabilsin ve kendisini anlatabilsin.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kürtlerle ittifak şart. İkinci tura kalırsa, Kürtlerin oyunu kazanmadan, kimse cumhurbaşkanı seçilemez. CHP’nin önünde Kürtlerle diyalog için fırsat var. Kaldı ki, başka örnek ortada. Aleviler başta İhsanoğlu’na karşı iken, o tavır şimdi değişiyor.

(Demokrat Haber)