Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, Özgürlükçü Demokrasi gazetesine kayyım atanması ve çalışanlarının gözaltına alınmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Özgürlükçü Demokrasi’ye kayyım atanmasına tepki gösteren HDP’li Oluç, “Gerçeklerin duyulmasına, düzmece değil gerçek haberlerin toplumla buluşmasına, iktidara iliştirilmiş sözde gazeteciliğe karşı çıkılmasına tahammül edemeyen AKP-MHP Koalisyonu, tüm baskı araçlarını kullanmaya devam etmektedir. Basın kurum ve kuruluşlarını kapatılmakta, gazeteciler tutuklanarak yargılanmakta, internet erişimi ve dijital medya engellenmektedir. Baskıyla gerçeklerin yayılması engellenemez. Kayyum atayarak özgür basın geleneği, kararlılığı ve cesareti yok edilemez, tutuklama ve gazete kapatmayla gazeteciler susturulamaz” dedi.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç’un açıklaması şöyle:

“İktidara muhalif olan kurumlara gece yarısı baskınlarına bir yenisi eklendi. Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi’nin İstanbul Beyoğlu ilçesinde bulunan merkez binası ve gazetenin basımının yapıldığı matbaa gece yarısı polis tarafından basılmış, gazete binasında ve matbaada yapılan aramanın ardından imtiyaz sahipleri ve çalışanlar gözaltına alınmıştır. Her iki kuruma da kayyum atanmıştır.

Özgürlükçü Demokrasi gazetesi, iktidarın insan haklarını ve demokratik özgürlükleri ihlal eden tüm uygulamalarını, savaş ve çatışma bölgelerinde yaşananları ve hükümetin üzerini örtmek istediği tüm gerçekleri cesaretle halka ulaştırmıştır.

Gerçeklerin duyulmasına, düzmece değil gerçek haberlerin toplumla buluşmasına, iktidara iliştirilmiş sözde gazeteciliğe karşı çıkılmasına tahammül edemeyen AKP-MHP Koalisyonu, tüm baskı araçlarını kullanmaya devam etmektedir. Basın kurum ve kuruluşlarını kapatılmakta, gazeteciler tutuklanarak yargılanmakta, internet erişimi ve dijital medya engellenmektedir. Doğan Grubu örneğinde gördüğümüz gibi gazeteler ve televizyonlar satın alınmakta, satın alınamayanlara ise kayyum atanmaktadır.

AKP-MHP Koalisyonu, temel ve evrensel insan hak ve özgürlüklerini yok sayan, tamamen çiğneyen tutumunu sürdürmektedir. Sadece düşünce ve ifade özgürlüğü değil, aynı zamanda basın özgürlüğü, haber alma ve iletişim hakkı da dahil her türlü temel hak ve özgürlük ihlal edilmektedir.

Türkiye, bu iktidar sayesinde Dünya Tutuklu Gazeteciler sıralamasında birinci sırada yer almaktadır.

Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’nin kurum başkanları ile yapılan görüşmenin hemen ardından yapılan bu operasyon, iktidarın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarını yok sayan, tanımayan yaklaşımını bir kez daha ortaya koymaktadır.

Bizler basın emekçilerinin yanındayız. Dayanışmamızı ve desteğimizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. İktidarın baskılarına, her türlü hak ve özgürlüğü ihlal eden uygulamalarına karşı birlikte mücadele edeceğiz.

Baskıyla gerçeklerin yayılması engellenemez. Kayyum atayarak özgür basın geleneği, kararlılığı ve cesareti yok edilemez, tutuklama ve gazete kapatmayla gazeteciler susturulamaz.

Demokrat Haber/Ankara