HDP'nin sabah saatlerinde parti binalarında yapmak istediği açıklamanın polis tarafından engellenmesi üzerine Meclis'te basın toplantısı yapıldı. Siyasi darbe operasyonu gerçekleştirildiğini savunan HDP, operasyonların hedefinin demokratik muhalefet olduğunu ifade etti, "Başkanlık uğruna dikensiz gül bahçesi elde etme planıdır" denildi.
 
HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen ve milletvekilleri Mithat Sancar, Osman Baydemir, Hişyar Özsoy Meclis binasında basın toplantısı düzenledi.
 
Polis tarafından baskılan parti genel merkez binasında açıklama yapmalarına izin verilmemesi üzerine Meclis binasında yapılan toplantıda Bilgen, gözaltına alınma gerekçesinin ifadeye gitmeme olarak açıklanmasına tepki gösterdi. Bilgen, HDP'yi Meclis'ten atma saldırısının bir parçası yaşandığını kaydetti. "Mesele HDP değildir" diyen Bilgen, "Ya hep birlikte kazanacağız, ya da bu operasyonlar, bu baskı ülkeyi çok daha büyük krizin, kaosun içine sürükleyecektir. Bu başkanlığı dikensiz gül bahçesinde elde etmenin planıdır" diye konuştu.
 
Demokrasi, özgürlük ve barış yanlılarına çağrı yapan Bilgen, "90'lı yıllardaki manzaraya asla izin vermeyeceğiz. Ana muhalefet tepkisini ortaya koymazsa, yarın herkes için geç olabilir. Demokrasinin nimetlerinden faydalanacak her yurttaşımız, bize oy veren 6 milyon seçmen, bize oy vermeyen ama barıştan yana olan herkes sesini yükseltmelidir. Biz bugünlerin geçeceğini biliyoruz. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat nasıl geçtiyse, bu darbenin geçecek" dedi.
 
Bilgen'in ardından konuşan Mithat Sancar, gözaltı saldırısını "Bu bir darbe sürecidir. Siyasi darbe operasyonudur" sözleriyle tepki gösterdi.
 
SANCAR: DÜN AKŞAM MECLİS BİR KEZ DAHA BOMBALANDI
 
Sancar şöyle konuştu:
 
"Daha önce de belirtik. Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili tartışmalar sırasında, darbe sürecinde yeni dönemeç olduğunun altını ısrarla çizdik. Ama maalesef farklı hesaplarla meclis içinden olumlu cevap gelmedi. Yapılmak istenen 1 Kasım'da denen şey. Darbeyle bizi Meclis dışına bırakmaktı. Bütün darbelere bakın, önce meclisi kapatmışlardır, siyasileri içeri alınmıştır. 12 Eylül'de bile bu olmadı dediğimizde abartı sayıldı. 15 Temmuz'da Meclis'e atılan bombalar ile partimize yapılan operasyon arasında zerrece fark yoktur. Dün akşamdan itibaren Meclis'e, siyasetin kalbine bombalar atılıyor. Buna sessiz kalırsak, yarın diktatörlük rejimi tam anlamıyla kurumsallaşacaktır. Bugün kanaat getirenler için çok geç olacaktır."
 
"Burada 4 vekiliz, belki bir kaç saat sonra burada olmayabiliriz" diyen Sancar, konuşmasına şöyle devam etti: "Ancak boyun eğmemizi bekliyorlarsa kesinlikle hüsrana uğrayacaktır. HDP'de hiçbir parti yöneticisinin boyun eğmesi mümkün değildir. 4 vekiliz, belki bir kaç saat sonra burada olmayabiliriz. Ama burada kim kalırsa kalsın son noktaya kadar aynı kararlılıkla bu ilkeleri savunmaya devam edeceğiz. Sadece burada değil, içeride de, hapishanelerde de yüksek sesle aynı ilkeleri dile getireceğiz. Güya savcılıklarda yapılan sorgularda konuşan eş başkanlarımız, milletvekili arkadaşlarımız bunlardan başka hiçbir söz dile getirmemişlerdir. Onlar da darbe süreci olduğunu belirtmişlerdir. Kararlılıkla dik duruşlarını, demokrasiden, özgürlüklerinden barıştan yana dik duruşlarından taviz vermemişlerdir. Nasıl 1994'te Orhan Doğan'ın ve diğer arkadaşların resimleri bu ülke tarihine kara leke olarak sürülmüşse, bugün bu uygulamaları yaptıranların da bu uygulamadan dolayı, alınlarından utanç yazısı çıkmamacasına yazılacaktır."
 
"Dayanışma çağrımız bize destek çağrısı değildir" diyen Sancar, "Biz dayanışmayı bize yönelik olarak görmüyoruz. Dayanışma çağrısı bize destek çağrısı değildir. Demokrasiyi kurtarma, özgürlüklere yürüme çağrısıdır" şeklinde açıkladı.
 
BAYDEMİR: DİRENDİK DİRENECEĞİZ
 
"Alnımız aktır. Vicdanımız rahattır" sözleriyle konuşmasına başlayan Osman Baydemir de, "Eşbaşkanlarımız, milletvekillerimiz, bugüne kadar alınıp tutuklanan belediye başkanlarımız, partili arkadaşlarımız hırsızlıktan tutuklanmadılar, gözaltına alınmadılar. Elleri insan kanına bulaştıkları için alınmadılar. Bu operasyonu planlayanlar, uygulayanlar, demokrasiyi darbeleyenler esas onlar utanacak suçları işlediler" dedi.
 
Erdoğan'a seslenen Baydemir, "Bizi değil gözaltına almak, mengeneye koysan, lime lime doğrasan, bu halk ve neferleri olarak bizler taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz. Milletin iradesine kim darbe yaparsa yapsın o alçaktır, o faşisttir. 15 Temmuz darbesi nasıl alçaklıksa bugün gerçekleştirilen darbe de o orandadır. Biat etmeyeceğiz, boynumuzu eğmeyeceğiz. Asla köleliğe evet demeyeceğiz. Dün direndik, bugünden sonra da direnmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
 
Konuşmalar ardından, Ziya Pir'in adli kontrolle serbest bırakılmasıyla ilgili değerlendirmede bulunan Ayhan Bilgen, "Ölümü gösterip sıtmaya razı ederek durum meşrulaştırılamaz. Bütün arkadaşlarımızın durumu aynıdır. Tüm arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi. (Kaynak: ETHA)