HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, sokağa çıkma yasağı ilan edilen Diyarbakır'ın Silvan ve Lice ilçelerinde yaşanan olaylarla ilgili hazırladıkları raporu açıklamak için basın toplantısı düzenledi. Diyarbakır Gazeteciler Cemiyeti'ndeki toplantıya HDP Milletvekilleri Nimettulah Erdoğmuş, Dilek Öcalan, Feleknaz Uca ve Ziya Pir de katıldı.

Silvan ve Lice ilçesinde yaşananları açıkladıktan sonra Baluken, Başbakan Ahmet Dağutoğlu'nun seçim hükümetine yer alacak HDP'li bakan isimlerini kendisinin belirleyeceği açıklamalarına cevap verdi. Seçim hükümetiyle ilgili HDP MYK tarafından alınan kararı daha önce kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatan Baluken şöyle konuştu:

"Sayın Başbakan'ın söylemine cevap vermek gerekirse, HDP'li bakanları belirleme değil, AKP 'li bakanları belirleme yetkisinin de olmadığını bütün kamuoyu biliyor. Bırakın HDP'yi, AKP'li bakanları belirleme iradesini ortaya koyarsa, kendisini takdir edeceğiz. Bütün karar süreçleri Cumhurbaşkanı tarafından veriliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir tavır belirlemeden, biz AKP'nin yaklaşımının ne olduğunu öğrenme şansına sahip değiliz."

'İMRALI'YA HEYET GİTMELİ'

Aynı zamanda İmralı Heyeti'nde yer alan Baluken, Abdullah Öcalan ile görüşmek için çok sayıda başvuru yaptıklarını ancak yanıt almadıklarını dile getirdi. Baluken, "4.5 ayı aşkın süredir Abdullah Öcalan ağır bir tecrit altındadır. Eğer çözüm ve müzakere gelişecekse, HDP heyetinden önce AKP'nin yetkilendirdiği siyasi heyet İmralı'ya gitmelidir" dedi

'EN FAZLA OY ALMIŞ 2'NCİ PARTİYE GÖREVİ VERMELİ'

Hükümet kurma çalışmalarına da değinen Baluken, "Başbakan Davutoğlu'nun hükümeti kuramayıp Cumhurbaşkanı'na görevi iade ettiğini hatırlatarak şöyle devam etti:

"En fazla oy almış ikinci siyasi partiye bu görevi devretmesi gerekirken, biz bunları tartışmıyoruz. Tam tersine Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu bu yapay gündemler tartışılıyor. Eğer Türkiye bir hukuk devletiyse, bütün yetmezliklerine rağmen mevcut yasa ve anayasa yürürlükteyse, tartışmamız gereken konu farklı bir şeydir. Saray'ın hükümet kurma yetkisini kendi duygularıyla neden yönlendirdiğini bütün kamuoyu tartışmak zorunda. Seçim hükümetinde yer alıp almama, kabineye olup olmama, konuları HDP'nin ya da diğer muhalefet partilerin çok gündemleştirdiği konular değildir. Ülkenin demokratik geleceği hepimizin birinci gündemi olmalı. Biz yasalarda, Beştepe'nin yolunu bilmeyenlere hükümet kurulma görevinin verilmeyeceğine dair herhangi bir maddeyi hatırlamıyoruz. Hükümet kurmakla ilgili meseleler tartışılacaksa, siyaset kurumu üzerinden, darbe anlayışıyla vesayet kurmaya çalışan Cumhurbaşkanı'nın ve saray zihniyetinin sorgulanması gerekiyor."

BUZDOLABI 'MORG' BUZLUĞU

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'çözüm süreci buzdolabındadır' açıklamalarına da değinen Baluken şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanı'nın şuan süreçle ilgili bir yetkisi yoktur. Neye dayanarak, bu açıklamayı yapıyor onu da bilmiyoruz. Çözüm süreciyle ilgili muhatap yürütme ve hükümettir. Başbakan çözüm sürecinin nerede olduğunu ifade edemiyor. Ama konuşmaması gereken, bu konuda düşünce açıklaması sakıncalı olan konumda olan Cumhurbaşkanı çözüm sürecinin nerede olduğunu tespit ediyor. Çözüm süreci şu anda bombalar, infazlar altındadır. Bu anlayışla devam ederse, Cumhurbaşkanı'nın bahsettiği 'çözüm süreci buzdolabındadır' söylemi, bildiğimiz buzdolabı olarak anlaşılmamalı. Cumhurbaşkanı'nın işaret ettiği zihniyetle bu işler devam ederse, işaret ettiği buzdolabını morg buzluğu olarak görmek gerekiyor.

'HALK ÇATIŞMASIZLIK İSTİYOR'

Bütün Türkiye halkının çatışmasızlık ortamını istediğini savunan İdris Baluken, “Partimiz defalara açıklama yaptı. KCK yönetimi 'bu açıklamalara büyük değer biçtiğini, bunun için operasyonların yapılmaması ve müzakerelere geri gidilmesi durumunda ateşkese geri dönmeye hazır olduklarını' ifade ettiler. Ama yanıt alamadığımız yer AKP hükümeti ve onun politikalarını belirleyen saraydaki Tayyip Erdoğan'dır” diye konuştu.