Çözüm sürecinde gelinen aşamaya ilişkin önemli açıklamalarda bulunan İmralı Heyeti, "Cumhurbaşkanının yürüttüğü itibarsızlaştırma nedeniyle masa şu an itibari ile hükmünü yitirmiştir. Resmi müzakere ciddiyeti ile yürümeyecek bir işe biz kamuoyunu ve kendimizi alet etmeyiz" dedi. Heyetin açıklamasında, "Sayın Öcalan'ın statüsünün belirlenmesine ve kamuoyuna deklare edilmesine ihtiyaç vardır. Bu olmadan sizin oyuncak gibi hoyratça, sorumsuzca bu halkın geleceği üzerinde oynamanıza izin vermeyeceğiz" denildi.

İmralı Heyeti'nden HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ile HDP Milletvekili ve İmralı Heyeti Sözcüsü Sırrı Süreyya Önder, HDP'nin Meclis'teki odasında "çözüm süreci" ile ilgili gelinen aşama ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çözüm karşıtı söylemlerine ilişkin açıklama yaptı.

Toplantıyı aynı zamanda  Abdullah Öcalan adına gerçekleştirdiklerini açıklayan Önder tarafından yapılan açıklamanın başlıkları şöyle:

'MASA VAR AMA HÜKMÜNÜ YİTİRDİ!'

"İktidar bloğu ikiye bölünmüş durumda, bir tarafta Cumhurbaşkanı, diğer tarafta hükümet. Bunlar kendi içlerinde birçok parçaya bölünmüş durumda.

Biz isterdik ki, Cumhurbaşkanı 'ortada masa yok, Kürt sorunu yok' dediğinde, Sayın Davutoğlu ya da Yalçın Akdoğan herhangi biri çıksın, 'Bu mesele böyle değil, muhataplarımızla da böyle mutabık kalmadık' desinler.

Sayın Cumhurbaşkanı, 'Masa yok, taraflar yok' diyor. Bu kesinlikle doğru değil, masa var koltukları boş. Yeni bir masa yapıldı, bu masa izleme komisyonu ve devlet heyetinin genişletilerek bizim müzakere heyetimize de yeni eklemeler yapılarak Dolmabahçe mutabakatında, mutabık kaldığımız başlıklar altında bir sonuca varmak için yapıldı. Cumhurbaşkanının yürüttüğü itibarsızlaştırma nedeniyle masa şu an itibari ile hükmünü yitirmiştir.

'SAYIN ÖCALAN'IN YAPTIKLARI TARİHE KALACAKTIR'

3. göz için isimler üzerinde mutabık kalmıştık. Cumhurbaşkanının şuna karşıyım, buna karşıyım demesinden bir iki gün önce anlaşmıştık. Sayın Cumhurbaşkanı o kadar itibarsızlaştırdı ki, soruyorum şimdi; hangi akademisyen, kanaat önderi, siyasetçi bu kurulda yer almayı kabul eder. Cumhurbaşkanı bunu ihanetle eş anlamlı tuttu.

Hükümetten Sayın Öcalan'ın ciddiyetine eş değer bir ciddiyet sergilemelerini talep ediyoruz. Öcalan barış sürecinin en temel inisiyatifini alan geliştiren ve meseleyi demokrasi şemsiyesi altında geliştiren bir liderdir. Onun barış için yaptıkları tarihe kalacaktır ve gün geçmeden gün ışığına çıkacaktır oy kaybettikçe iktidarınızın sallantıda olduğunu gördükçe yok sayacağınız itibarsızlaştıracağınız biri değildir. 12 senedir daracık bir ülkede bu ülkenin geleceğini düşünüyor.

En büyük demokratik hamle o masada gerçekleştiriliyordu. Siz bu masayı itibarsızlaştırıp devirirseniz, başka bir masa devreye girer o da Genelkurmayın üzerinde bölgelerin haritalarının bulunduğu masa. Bunun faturasını ne biz, ne siyasiler ne de halk ve devlet ödeyemez. Yol yakınken seçim hesapları uğruna girilen anlayıştan çıkılmalıdır.

'SAYIN ÖCALAN'IN STATÜSÜ BELİRLENİP KAMUOYUNA AÇIKLANMALI'

Sayın Öcalan'ın statüsünün belirlenmesine ve kamuoyuna deklare edilmesine ihtiyaç vardır. Bu olmadan sizin oyuncak gibi hoyratça, sorumsuzca bu halkın geleceği üzerinde oynamanıza izin vermeyeceğiz.

Uluslararası güçlere sürece müdahil olma çağrısı yapıyorum.

Açıklamalar ortada, 'Masa da yok Kürt de yok' dediğiniz zaman eğer bu ülkede her şey resetlenebiliyorsa bu şu anlama gelir; hiçbir şey yapılmamış demektir. Eğer bir şeyler yapılmış olsaydı siyaseten muhatabımız olan hükümet verdiği sözleri çıkar kamuoyunda açıklardı.

Biz artık İmralı'ya gidip Sayın Öcalan ile her zaman yaptığımız görüşmeleri tekrarlamak istemiyoruz. Binlerce gideriz ama resmi müzakere ciddiyeti ile yürümeyecek bir işe biz kamuoyunu ve kendimizi alet etmeyiz.

Bunun karşıtı yeniden çatışma ve savaş değil olmamalı çünkü bu halk bu demokrasi şemsiyesini Sayın Öcalan'ın belirlediği başlıkları Dolmabahçe'deki başlıkları bu halk aldı bağrına bastı. AK partinin kendi tabanın da bile bu muazzam bir karşılık bulmuş durumda. Kendi geleceklerine kurban etmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Seçimlerin sonucu bunlar açısından sadece savaş taraftarlığı ve barışı yok sayma girişimi açısından bunlar açısından hüsranla sonuçlanacaktır.

'SON UYARIMIZI YAPIYORUZ!'

Hükümete son uyarı yapıyoruz: Bunun yolu barışı terk etmek değil, ona daha fazla sahip çıkmaktan geçer. Onları nitelikli bir yeniden değerlendirmeye davet ediyoruz. Ciddiyeti ellerinden bırakmamaları gerektiğini öğütlüyoruz." (ANF)