Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) AKP’nin kanlı savaş politikalarına dair yazılı açıklama yaptı.

Şiddet ve yoğun çatışma ortamı içinde 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne girildiğine, Türkiye’de ve Ortadoğu’da kadın, genç, yaşlı demeden insanların öldürüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, Savaşın, şiddetin, ırkçılığın, ayrımcılığın, eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin dünyasına karşı, barışın ve eşitliğin hüküm sürdüğü, farklı halkların ve inançların eşit ve kendilerini yönettikleri demokratik bir ortamda yaşadıkları bir dünyanın mümkün kılınabileceğine vurgu yapıldı.

'TÜRKİYE, ’90’LARDAN GERİ BİR NOKTAYA SÜRÜLÜYOR'

Açıklamada, ”7 Haziran’daki seçim sonuçlarını yok sayan, bir koalisyon hükümeti kurulmasını engelleyen, Saray’ın saltanatı için Türkiye’yi seçime zorlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AKP kurmaylarının başlattığı ve pek çok canın yitimine neden olan çatışma ve saldırılar Lice, Varto, Silvan, Yüksekova, Cizre, Silopi ve sayısız yerde sivil halka, ev ve işyerlerine yöneliyor. Seçilmiş siyasetçiler ve yerel yöneticiler tutuklanıyor, kadın siyasetçiler cinsiyetçi uygulamalara maruz kalıyor. 130’dan fazla noktada askeri güvenlik bölgesi ilanı halkı tehdit ve huzursuz ediyor. Yeniden özel harekat ve özel komando birliklerini sokaklara çıkaran anlayış, Türkiye’yi 1990’lardan geri bir noktaya sürüklüyor” diye ifade edildi.

'TEK ADAM YÖNETİMİ DEĞİL, GÜÇLÜ PARLAMENTO VE YERİNDEN YÖNETİM'


Saray ve AKP kurmaylarının dar ve pragmatik politik çıkar hesaplarıyla yürüttükleri bugünkü politikalar, ülkenin geleceğini ipotek altına alacak karanlık bir senaryoyu yeniden sahneye koyduğu belirtilen açıklamada, ”Halklarımıza dayatılan bu cinnet hali, egemenlerin büyük korkusunun tezahürüdür.Bugün halklarımız barışa ve kardeşliğe, kucaklaşmaya her günkünden daha fazla ihtiyaç duyuyor. İnsanlarımız daha fazla özgürlük, adalet ve eşitlik istiyor; güçlü merkez ve ‘tek adam’ yönetimi değil güçlü parlamento ve yerel demokrasi, yerinden yönetim istiyor. ‘Büyük İnsanlık’ değerlerinin yeniden hakim kılınmasını hedefliyor. Ezilenler kaderlerini ellerine almak, ‘Yeni Yaşam’ın temellerini atmak için güçlerini birleştiriyor. Artık, başta yakınlarını kaybeden asker, polis, sivil ve gerilla yakınları olmak üzere, Türkiye halkları savaşa ve kayıplara tahammülü kalmadığını haykırıyor” denildi.

'BARIŞ SEÇİMDEN DAHA ÖNEMLİDİR'

Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi: ”O nedenle ‘barış seçimden önemlidir’ diyoruz. O nedenle ‘sonuna kadar savaş’ diyen Saray’a karşı, ‘sonuna kadar barış’ diyoruz. Bu 1 Eylül’de de barışa, eşitliğe ve demokrasiye olan özlemimizi haykırıyoruz. Geçmişte büyük acılara ve ağır bedellere neden olmuş ‘sonuna kadar savaş’ çizgisi derhal terk edilmeli, Kürt sorununun diyalog ve müzakere ile çözümü çizgisine dönülmelidir. 1 Eylül, işte bu hayali, hep birlikte ve daha yüksek sesle dile getireceğimiz gündür. 1 Eylül birilerinin kanlı ve kirli siyasi hesapları uğruna her gün insanların öldürüldüğü bir coğrafyada ‘akan kan dursun, silahlar sussun deme’ günüdür. Biz’ler bunu sağlamak için, Türkiye’de ve bölgede barışı kurmanın ve demokratik çözümü sağlamanın takipçisiyiz. O nedenle farklı halklar ve inançlar arasında barış, eşitlik ve demokrasiyi elde etme mücadelemizi bu 1 Eylül’de de pekiştirerek sürdürüyoruz. ” (Demokrathaber)