HDP, TBMM Anayasa Komisyonu’nda oy çokluğuyla kabul edilen değişiklik teklifine yönelik muhalefet şerhini tamamladı. Teklifi, “kişiye özgü rejim dayatması” olarak nitelendiren HDP, “Bu dikta metni ile yasama ve yargıya cumhurbaşkanı kayyım olarak atanmaktadır” dedi. 

Nergis Demirkaya'nın Gazete Duvar'da yer alan haberine göre, “Parlamentonun 2’nci ve 3’üncü siyasi partilerinin dahil edilmediği, toplumun farklı kesimlerinin hiçbirisinin görüşüne başvurulmadığı, parti eş genel başkanları ve seçilmiş milletvekillerinin tutuklu bulunduğu bir süreçte topluma dayatılacak bir metnin ‘yeni anayasa’ olmayacağı”eleştirisinde bulunan HDP’nin muhalefet şerhinde şu değerlendirmelere yer verildi:

KAOS ORTAMINDA ANAYASA: Şiddet eylemlerinin yaygınlaştığı, her yerde patlayan bombalarla güvensizlik ortamının egemen olduğu, kutuplaşmanın belki de hiç olmadığı kadar arttığı, muhalefete baskının yükseldiği ve demokratik hak alanının daraldığı bu ortamda, bu kadar kapsamlı anayasa değişikliklerini tartışmak mümkün değildir. Özellikle anayasa değişikliklerinin bu sorunların herhangi birisine çözüm bulmak bir yana, bir dayatmayla toplumda kutuplaşma ve yarılmayı derinleştireceği açıktır.

DENGE DENETLEME YOK: Teklifin başkanlık sistemi andıran tarafları olmakla birlikte, başkanlık sisteminin öngördüğü denge ve denetleme mekanizmalarının yoksunluğunda bir başkanlık sisteminden bahsetmek mümkün değildir. Yine parlamenter sistemin bazı özelliklerini zayıflatarak korumaya devam ederek çok kırılgan bir yapı ortaya çıkarmaktadır.

SINIRSIZ YÜRÜTME: Teklifle yürütme erki, frensiz ve sınırsız bir biçimde genişletilirken, yasama ve yargı zayıflatılmakta ve alanları daraltılmaktadır. Başbakan da tamamen tedavülden kalkmaktadır. Kendi statüsünün ilgası için Türkiye tarihinde imza veren başka ‘muktedir’ olmayabilir.

PARLAMENTONUN SONU: Anayasa değişiklik teklifinin birincil amacı, yürütmede tek yetkili olan cumhurbaşkanının olağanüstü yetkilerle donatılması iken parlamentonun yetkilerinin sadece “kağıt üzerinde” göstermelik yetkilere indirgenmesi, parlamentonun kendi kendisini feshetmesi ile eşdeğerdir.

KAYYIM CUMHURBAŞKANI: Yapılacak olanın adı darbeyi, OHAL’i ve statükoyu süreklileştirme; toplumu daha fazla baskı altında tutarak demokratik özgürlüklerin daha fazla yok sayılacağı bir “dikta metni”dir. ‘Bu dikta metni ile yasama ve yargıya cumhurbaşkanı kayyım olarak atanmaktadır’ demek abartı olmayacaktır.