HDP Urfa Milletvekili ve Sözcüsü Osman Baydemir, AİHM’e tutuklu milletvekillerinin durumunu gündeme alması çağrısında bulundu.

HDP’nin cezaevinde tutulan eş genel başkanları ve milletvekillerinin durumunu bir kez daha gündeme getiren Baydemir, Türkiye’de iç hukuk yollarının tükendiğini savundu.

Baydemir, “AİHM’i bir an önce kararını açıklamaya davet ediyoruz. Bir kez daha AİHM önünde adalet çağrımızı yineliyoruz ve bütün Avrupa kamuoyuna, dünya kamuoyuna neredeyse 2 yıldır yürüttüğümüz adalet yürüyüşümüzü sürdürme kararlılığımızı buradan da ilan ediyoruz. Eğer bugün AİHM önündeysek Türkiye’de AYM hükmünü açıklamadığı içindir” dedi.

Muhalif bütün kesimlerin saldırı altında olduğunu öne süren Baydemir, “Sadece siyasetçiler değil aynı zamanda muhalif basın mensupları, memurlar, işçiler, sendikalar, ne kadar demokrasi gücü varsa ağır tehdit ve saldırı altında” ifadelerini kullandı.

HDP Urfa Milletvekili ve Sözcüsü Osman Baydemir, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ve milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Meral Danış Beştaş ve Mithat Sancar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde açıklama yaptı.

HDP heyeti adına konuşan Baydemir’in açıklamları şöyle:

6 milyon seçmen adına HDP’ye gönül vermiş, HDP’ye destek vermiş, Demirtaşları, Yüksekdağları parlamentoya gönderen halkın iradesi adına bir kez daha çağrımızı yineliyoruz. Geciken adalet, adalet değildir. Bugün Demirtaş 237 gündür halen cezaevindeyse, milletvekilleri halen cezaevindeyse, belediye başkanları halen cezaevindeyse bunun adı yargılama değil, bunun adı siyasetin hükümet tarafından tasfiye edilmesi operasyonudur.

‘ERDOĞAN TALİMAT VERİYOR, MAHKEME YAPIYOR’

Türkiye’de mahkemeler, muhalefetin bastırılmasının aracı haline dönüştürülmüş durumda. AKP Genel Başkanı Erdoğan talimat veriyor, mahkemelere savcılara gizli belge gönderiyor. Mahkemeler, savcılar hükümetten giden bu gizli belgelere dayanarak eş başkanlarımız, milletvekillerimiz hakkında fezlekeler hazırlıyor. O fezlekelerden dolayı, talimatla hazırlanan fezlekelerden dolayı arkadaşlarımız tutuklu durumda.

‘TÜRKİYE’DE İÇ HUKUK YOLLARI TIKANMIŞTIR’

Elimde gördüğünüz belge, (Baydemir'in geçtiğimiz gün Meclis'te düzenlediği basın toplantısında kamuoyuna açıkladığı, "yargıya gizli ibareli talimat" belgesi) yargının talimatla işlediğinin belgesidir. Bu belgeden dolayı bir kez daha AİHM önünde ispat ediyoruz ve AİHM’e ek delil olarak sunduk ki Türkiye’de iç hukuk yolları elverişsizdir, tıkanmıştır.

Yargının gecikmiş olması, AİHM kararının gecikmiş olması, telafisi imkansız zararları doğurmaktadır. Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliği talimatla düşürüldü. Nursel Aydoğan’ın milletvekilliği düşürüldü. Ferhat Encü ve Besime Konca da aynı riskle karşı karşıya ve bu telafisi imkansız bir durum.

‘TÜM MUHALİFLER TEHDİT ALTINDA’

Sadece siyasetçiler değil aynı zamanda muhalif basın mensupları, memurlar, işçiler, sendikalar, ne kadar demokrasi gücü varsa ağır tehdit ve saldırı altında. İnsanların işine el konuluyor, ekmeğine el konuluyor, açlığa mahkum ediliyor, açlık grevine giren insanlar tutuklanıyor. 113 gündür Nuriye ve Semih işlerine dönmek için açlık grevindeler.

‘AİHM’İN KORUDUĞU BÜTÜN HAKLAR SALDIRI ALTINDA’

Bugün baskı altında olan sadece parlamenterlerimiz değil, 6 milyon insanın iradesidir. 6 milyon insanın iradesi cezaevine konmuştur. Cezaevinde olan aynı zamanda örgütlenme özgürlüğü hakkıdır, fikir hürriyeti hakkıdır. AİHM’in koruduğu tüm haklar şu anda saldırı altındadır.

AİHM’i bir an önce kararını açıklamaya davet ediyoruz. Bir kez daha AİHM önünde adalet çağrımızı yineliyoruz ve bütün Avrupa kamuoyuna, dünya kamuoyuna neredeyse 2 yıldır yürüttüğümüz adalet yürüyüşümüzü sürdürme kararlılığımızı buradan da ilan ediyoruz. Eğer bugün AİHM önündeysek Türkiye’de AYM hükmünü açıklamadığı içindir.

İç hukuk yolları etkin olmadığı içindir. Bundan bir ay önce gene burada mahkeme önünde çağrıda bulunmuştuk. İnsan hakları, hukuk ve demokrasi hiçbir ülkenin iç meselesi değildir. İnsan hakları adalet özgürlük ve eşitlik insanlığın ortak değerleridir. Eş başkanlarımız, milletvekillerimiz özgür oluncaya kadar, yani adalet teşkil edinceye kadar adalet yürüyüşümüzü, eşitlik ve özgürlük yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Daha fazla gecikme olmaksızın AHİM kararını açıklamalıdır.

(HABER MERKEZİ)