Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle ve Demokrat Birlik Partisi-PYD Eş Başkanı Salih Muslim, son günlerde Kürtler için yapılan “ulusal birlik” çağrılarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

PYD Eş Başkanı Salih Müslim, “Zor bir dönemden geçiyoruz, yan yana durmalıyız” ifadelerini kullanırken, DTK Eş Başkanı Hatip Dicle ise, “Kürdistan Ulusal Kongresi”nin kurulmasının şart olduğunu söyledi.

MÜSLİM: ZOR BİR DÖNEM YAN YANA DURMALIYIZ
 
“Böylesi zor ve zahmetli dönemlerde Kürtler, yan yana durmalı” diyen PYD Eş Başkanı Müslim, şöyle konuştu:
 
“Birliklerini sağlamaları gerekiyor. Tarih boyunca biz Kürtlerin en zor zamanları bugünlerdir. Bugün bütün Kürtler hedeftir. Varlığı ve yokluğu pazarlık konusu. Onun için hiçbir Kürt kendisini uzak tutmamalı, herkes sorumludur ve bu sorumluluğunu yerine getirmek ile mükelleftir.
 
‘KÜRTLERİN İMHASI GÜNDEMDEDİR’

 
Çağrıların da bu zamanda yapılması önemlidir. Çünkü tarih boyunca hiçbir zaman Kürtler üzerinde bu kadar tehlike yoktu. Evet, ciddi başarılarımız oldu ancak hala tehlike de sürüyor. Kürtlerin imhası gündemdedir. Onun için birlik ve yan yana gelmek oldukça önemlidir. Eğer Kürtler, bu dönemde bir araya gelemiyorsa zaten hiçbir dönem de bir araya gelemezler.”
 
DİCLE: KÜRDİSTAN ULUSAL KONGRESİ ŞART
 
DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle de, şunları söyledi:
 
“Ortadoğu yeniden biçimleniyor. Bugünkü savaşın amacı yeniden sınırları çizmektir. 100 yıl önce Sykes-Picot ile tekrardan yeni şartlarda oluşturmaktır. Kürtler, 100 yıl önce birliklerini kuramadıkları için, kendi ülkelerinde mücadele yürütmedikleri için yüz yıl boyunca bunun acısını çok çektiler.
 
Bugün bunlardan ders çıkararak, yeniden haritaların çizildiği bu coğrafyada mutlaka Kürdistan Ulusal Kongresi’nin kurulması gerekiyor. Bu kongre bütün parçalarda siyasi birimleri kapsamalı, bir meclisi olmalı, ayrı ortak diplomasi komisyonları olmalı askeri güçleri de koordine içerisinde olmalı. Kürtler, bu birliklerini ve ulusal kongrelerini oluşturabilirse, inanıyorum ki bugün dinamik güçleriyle Ortadoğu’nun geleceğinin belirlemesinde söz sahibi olacaklardır.”

(Kaynak: ANF)