Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Yavuz Önen, çalışmalarının devam ettiğini; ancak Gezi Parkı eylemlerinden dolayı bazı çalışmaları erteleme kararı aldıklarını söyledi. Önen, "Taksim'de Gezi Parkı ile başlayan süreç, hiç kuşkusuz Türkiye'nin bütün sosyal kategorisini, bütün siyasi hareketlerini, bütün sivil toplum örgütlerini etkilemiş bir harekettir. HDK olarak bu hareket bizi de etkiledi" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ismiyle kurulan, daha sonra partileşme kararı alınarak ilan edilen Halkların Demokratik Partisi (HDP), tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların ve inanç topluluklarının, kadınların, işçilerin, emekçilerin, köylülerin, gençlerin, işsizlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT bireylerin, göçmenlerin, yaşam alanları tahrip edilenlerin biraraya geldiği ortak bir dayanışma ve mücadele zemini olmayı hedefleyerek, çalışmalarına başladı.

Birçok il ve ilçede örgütlemelerini sürdüren HDP, Türkiye gündemini sarsan Gezi Parkı eylemlerinin 17'nci gününde devam etmesi üzerine, çalışmalarına ara verme kararı aldı.

“ASGARİ RAKAMI AŞMIŞ DURUMDAYIZ”

HDP Eş Başkanı Yavuz Önen, HDP olarak esas çalışmalarının HDP'nin kendilerine verdiği görevi tamamlamak olarak devam ettiğini belirterek, "Çalışmalarımız HDP'yi seçime hazırlanmış bir parti haline getirmek üzere sürüyor. İl ve ilçelerde yasaların ön gördüğü asgari rakamı aşmak üzere çalışmalarımız devam ediyor. Biz bu asgari rakamı aşmış durumdayız. İlçelerde bazı eksikliklerimiz olmasına rağmen yine yasaların ön gördüğü, seçimlerden 6 ay önce bu çalışmaların tamamlanacağı gözüküyor" dedi.

'YAPACAĞIMIZ MİTİNGLERİ ERTELEDİK'

Gezi Parkı'nda yaşanan olaylar karşısında her şeyin hızlı olması gerektiğini söyleyen Önen, "Bir bakarsınız öngörülen seçim tarihleri öne çekilebilir. O zaman bizim çalışmalarımızın da erken seçim programına uygun olması gerekiyor. Hızlandırılmış bir tempo bizi bekliyor" diye kaydetti.

Önen geçtiğimiz günlerde Ankara'da bir konferans düzenlediklerini hatırlatarak, "Bu konferans HDP ve bileşenlerinin yardımı ve desteğiyle gerçekleştirildi. Konferans başarılı geçti. Biliyorsunuz ki, 'Demokrasi ve Barış Konferansı' adı altında daha önce kararlaştırılmış dört konferanstan biriydi bu konferans. Biz öngörülen tarihteki konferansımızı gerçekleştirdik" diye konuştu.

Meclis toplantılarının olacağını aktaran Önen, şunları ifade etti: "Fakat yaşanan Gezi Parkı protestoları nedeniyle Türkiye'ye yeni gelen bu gündem nedeniyle birçok toplantımız erteleniyor. Ankara ve başka illerde 'Demokrasi ve Barış Mitingi" yapma kararı almıştık. Bu karar yürütme kurulumuza ait bir karardı. Bu mitingler ile barış sürecinin halka anlatılması, sürecin halk ile paylaşılması ve halkın barış süreci ile ilgili görüşlerinin alınması amacı ile gerçekleştirilecekti. 15 Haziran'da bir miting gerçekleştirme kararı aldık; fakat sonra erteleme kararı aldık. AKP'nin 15-16 Haziran tarihlerinde yapacağı mitingler de var. Bizler yapacağımız mitingin AKP mitinglerine yanıt olması itibariyle daha sonra yapma kararı aldık."

'TOPLANTILARIMIZI ERTELEDİK'

HDP'nin bu ay sonunda yapacağı iki önemli toplantı olduğunu söyleyen Önen, "Biri HDP meclis toplantısı diğeri ise HDP kadın meclisi toplantısı idi. Bu iki toplantıyı da erteleme kararı aldık. Bu iki toplantıyı ileri bir tarihte yapmayı düşünüyoruz. Toplantıların tarihleri daha belli değil. HDP, bu yeni başlayan Türkiye sürecinde, halk isyanında, kendi programı çerçevesinde, Türkiye'nin değişik yerlerinde gücünü bu toplumsal muhalefet hareketi ile birleştirdiği için daha önceden programladığı bütün etkinlikleri tekrardan gözden geçirme süreci yaşıyor" dedi.

'GEZİ PARKI İLE YENİ BİR SÜREÇ BAŞLADI'

"Taksim'de Gezi Parkı ile başlayan süreç, hiç kuşkusuz Türkiye'nin bütün sosyal kategorisini, bütün siyasi hareketlerini, bütün sivil toplum örgütlerini etkilemiş bir harekettir" diyen Önen, şöyle devam etti: "HDK olarak bu hareket bizi de etkiledi. Bununla birlikte Türkiye'nin önüne yeni bir sayfa açılabilecek, yeni bir sayfa açılması üzerinden yeni bir sosyal direniş hareketi ile karşı karşıyayız. Bu sosyal direnişin bileşenleri diyebileceğimiz bazı parçaları ile siyaseten HDP veya HDK olarak ve HDK'nin bileşenlerinin görüşlerinin çakışmadığını söyleyebiliriz. Yapılan toplantılar atılan sloganlarda bunu görebiliyoruz."

'YAN YANA GELMİŞLİĞİ GÖRDÜK'

Önen, Türkiye çoğunluğunu inkar eden tekçi devletin, Kürt meselesini bir sorun olarak algılayan, Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini ne anlama geldiğini henüz anlamayan kesimler olmasına rağmen bu sürecin parçası olmaya aday olduklarını dile getirerek, "Yan yana durmaya çalıştık. Söylediğim farklılıklara rağmen bazı iyileşmeler, bazı olumlu gelişmeler de yaşandı. Yıllardır türbanlılar ile ulusalcıların veya Kürtler ile ulusalcıların yan yana gelmediği bir gerçek vardı. Bu süreç ile birlikte yaşanan bazı küçük sıkıntılara rağmen bir yan yana gelmişliğin gerçekleşmiş olması ve bunun artık görünür hale gelmesi önemlidir. Bir yanda Türk bayrakları sallanırken, bir yanda BDP'nin bayrakları ve diğer sosyalist partilerin bayraklarının yan yana sallanması önemlidir. Bu yaşananlar yeni bir sayfanın açılmasına dair işaretlerdir. Bunun ne olduğunu ve nasıl olması gerektiğini kendi içimizde de iyice değerlendirmek zorundayız" dedi.

“KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKI VAZGEÇİLMEZ DEĞER”

"Biz değerler üzerinden mücadelemizi sürdüren bir hareketiz. Halkların temel hakları bizim için vazgeçilmez değerlerdir. Halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkı bizim için vazgeçilmez değerleridir" diyen Önen, "Tekçi politikalara karşı Türkiye'nin çoğulcu yapısını ve farklılıklarını kabul edecek yeni bir sosyal parçaya dahil oluruz, onlarla yandaş oluruz. Bütün bunların da olabilmesi için hem HDP'ye hem de Türkiye'nin diğer siyasi partilerine görevler düşüyor. Kürt siyasi hareketi bu saydığım panorama içinde belirleyici harekettir. Aslında yol açıcı ve bu kriz ortamını yönetebilecek ciddi bir irade gerekir. Bu irade kuşkusuz Kürt siyasi hareketinin Alevilerin, sosyalistlerin ve HDK bileşenleri olarak hepimizin görevidir. Bu görev layıkıyla yerine getirilecektir" diye kaydetti. İşlerin rayında gittiğini vurgulayan Önen, doğru bir hat izlediklerini söyledi.

'AKP DEMOKRASİ SINAVINDA BAŞARISIZ KALDI'

Burada hiçbir bileşenin temel bir yanlış yapmadığını belirten Önen, birdenbire gerçekleşmiş olan "deprem" karşısında da şaşkın olduklarını dile getirdi. Esas olarak bundan sonra yeniden hareketlenmenin doğru yoldan yürümesi için ve hareketin olgunlaşması için çalışma yürüteceklerini dile getiren Önen, "Bu sosyal patlama, Türkiye'de demokrasiyi yanlış anlayan, Kürt halkına zulmü politik hale getiren ve barış sürecini tam olarak kavrayamamış, ciddiyetini tam olarak anlamayan kesimlere karşı diyebiliriz. Bu patlama polis devletine karşı, zulme karşı bir harekettir. Bunun da raya girmesi gerekiyor. AKP bu hareketler karşısında demokrasi sınavında başarısız olmuş bir partidir. AKP, 2002 seçimlerinde sistem partilerini, statükocu partileri çöp tenekesine attı. Fakat AKP hükümetinin 11 yıllık iktidarı süresince özellikle Kürt hareketinin 2005'e kadar ateşkes desteğini kavrayamadı. Bunu, otoriter, İslamiyetçi, tekçi hegemonyaya dönüştürmeye çalıştı. Aslında bu hegemonya bir kadro, bir siyasi hareket hegemonyasını değil, İslam'ı kullanarak otoriter, tekçi, tek adam ve baskıcı bir rejime dönüştürmeye çalıştı. Demokrasi sınavından geçememiş bir siyasi parti ve onun lideri ikinci bir sınav ile karşı karşıyadır" vurgusu yaptı. (Haberfx)