Devlet ve PKK arasında yapılan Oslo görüşmelerini eleştiren basın açıklamasıyla tepkileri üzerine çeken CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, bugün yeni bir açıklama yaptı: "Sorunun, terör bitirildikten sonra görüşülme yeri Avrupa'nın karanlık başkentleri, hakem devletlerinin huzuru, terör örgütünün muhatap alındığı siyasi masalar değil, TBMM'dir".

 

KILIÇDAROĞLU: GÖRÜŞMELER DEVAM ETMELİ!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, Habertürk TV Ankara Temsilcisi Alican Türkoğlu'nun sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

 

"Cumhuriyet Halk Partisi'nin karşı olduğu konu terör örgütüyle Anayasanın ve ülkenin idari yapısının görüşülmesidir. Silah bıraktırılacaksa terör örgütüyle görüşmelere devam edilmeli, bu görüşmeler devam etmeli ancak anayasa ve idari yapı konusu terör örgüyle o masada konuşulmamalı."

 

ALTAN TAN: BİZ ÇIKALIM MİT VE ASKER OTURSUN PARLAMENTOYA!

Oslo görüşmelerine ilişkin bir değerlendirme yapan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan şöyle dedi: "Asker ve sivil bürokrasi, parlamentonun üzerindeyse, biz çıkalım gelsin MİT ve asker otursun parlamentoda. Birçok şeyin gizlendiğini düşünüyoruz. Elimiz, kolumuz, ayaklarımız, ağzımız, gözümüz bağlı. Bize 'koş, yürü' deniyor. Oslo görüşmelerinde ne oldu? Hükümet, 'PKK müzakere masasından kalktı' diyor, PKK ise 'Başbakan müzakereyi çöpe attı' diyor. Hangisi doğru? Neden anlaşamadınız? Hamam dedikodularıyla bir yere varamayız. MİT Müsteşarı, Başbakan, Müsteşar Yardımcısı, askerler konuşuyor peki parlamentonun konuşma hakkı yok mu? Gerekirse parlamentoda gizli oturum yapılır ve görüşülür. Görüşmeler doğruysa, ki biz inanıyoruz, ne konuşuldu biz niye bunları aracıyla, yalan yanlış öğrenelim ki?"

 

AYDAR: CHP ATEŞE KÖRÜKLE GİDİYOR!

Oslo görüşmelerine katılanlardan biri olan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar, Oslo görüşmelerini yeniden gündeme getiren CHP’nin bu konudaki tavrını eleştirerek, “Bu doğru bir yaklaşım değildir, bu AKP’nin çözümsüzlük değirmenine su taşımaktır, bu var olan ateşe körükle gitmektir” dedi.

 

Oslo görüşmelerine ilişkin yapılan tartışmaları kendi Twitter hesabı üzerinde değerlendiren Zübeyir Aydar, Türkiye’de gündemin çok yoğun olduğunu belirterek, “Bu yoğunluğun içinde Oslo görüşmeleri de yeniden gündem oldu. Bu konuda bir şeyler söyleme gereğini duyuyorum. CHP’li Haluk Koç, Oslo görüşmelerine ilişkin olarak önce bazı sorular sordu, sonra da bir belge açıkladı. Ayrıca farklı mektup ve belgeleri de ileride açıklayacağını da söyledi” dedi.

 

MESELE ÖYLE UCUZ ELE ALINAMAZ

“Şunu hemen belirtmeliyim” diyerek sözlerini sürdüren Aydar, şunları ifade etti: “Açıklanan veya açıklanacak hiçbir belge örgüt olarak aleyhimize bir sonuç doğurmayacak, aksine eğer açıklanırlarsa lehimize olacaktır. Buna rağmen bu tür belgelerin açıklanması doğru değildir. Sorumluluk sahibi kimse bunu yapmamalıdır. Özellikle bu tür görüşme ve belgeler günlük politika ve polemik meselesi yapılmamalıdır. Mesele kimin günlük ne kadar çıkar elde edeceği bir konu değildir. Bu mesele öyle ucuz ele alınamaz. Bu görüşme ve belgelerin tarafların rızası hilafına olarak açıklanması, çözüme ve çözüm sürecine zarar verir. Her ne kadar bu gün süreç tıkanmışsa da ve tüm görüşmeler kesilmiş olsa da bu yapılmamalıydı.

 

Bu konuda CHP’nin tutumunu anlamakta insan zorlanıyor. Bir taraftan Kürt sorunu için raporlar hazırladığını açıklayacaksın, parlamentoda diyalog grubu ve akil adamlar komisyonu oluşsun diyeceksin, bunun için farklı çevrelerle görüşüp görüş isteyeceksin, diğer taraftan da gidip devlet arşivlerinden aşırdığın Oslo belgelerini açıklayacaksın. Buna “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” derler.

 

AKP’nin şu anki politikası çözümsüzlük ve savaşı tırmandırma politikasıdır. Bu günkü savaşın sorumlusu, Oslo görüşmelerine ciddi yaklaşmayan, verdiği sözü yerine getirmeyen, söz verdiği halde Oslo görüşme masasına çözüm projesi sunmayan, Oslo görüşmelerini kesen AKP hükümetidir. CHP bunu eleştirmeliydi, neden çözüm projesi sunmadın, neden görüşmeleri kestin, demeliydi. Ama şimdi çıkıp neden Oslo görüşmelerini yaptın diyor. Bu doğru bir yaklaşım değildir, bu AKP’nin çözümsüzlük değirmenine su taşımaktır, bu var olan ateşe körükle gitmektir.

 

GÖRÜŞMELER ÖNŞARTLA OLMAZ

Ha bu arada eleştiriler üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “biz örgütle görüşmelere karşı değiliz, ancak bir şartla örgütle görüşme yapılabilir, o da silah bırakma şartıyla” demiş. Sayın Kılıçdaroğlu, şunu bilmelidir; bu tür görüşmeler ön şartlarla olmaz. Görüşme masasına her taraf ne getireceğine kendisi karar verir. Karşı tarafın o masaya ne getireceğine sen karar veremezsin. Tamam sen masaya silah bırakma talebiyle gel, ben de ana dilde eğitim, Kürtçenin kamusal alanda kullanılması, serbest siyaset, düşüncenin serbestçe açıklanması özgürlüğü, özerk yönetim, savaş mağdurlarının mağduriyetinin giderilmesi, Başkan Apo dahil tüm siyasi tutsakları kapsayan karşılıklı genel af, demokratik bir anayasa ve demokratik bir ülke taleplerini masaya getireceğim. Görüşme dediğin böyle olur.

 

OSLO SÜRECİNDE SUNDUĞUMUZ MUTABAKATA BAĞLIYIZ

Bu arada şunu da belirteyim. Biz hareket olarak gerek İmralı, gerekse Oslo sürecinde ne konuşup, ne proje sunduysak, neye söz verdiysek, ne üzerinde mutabakata vardıysak, hepsine bağlıyız. Hiçbir şeyden geri adım atmış değiliz. Öyle bazılarının iddia ettiği gibi Arap baharından etkilenerek görüşme masasını biz devirmedik, görüşmeleri biz kesmedik. Aksine Ortadoğu’daki gelişmeleri kendisine fırsat sayan, İran, Suriye, Irak ve Amerika ile bizim tasfiyemiz üzerine anlaşan ve Sri Lanka-Tamil modelini uygulayacağım ve sonuç alacağım diyen AKP Hükümeti, Oslo görüşme masasını devirdi. Şimdi yaşanan acılar, AKP Hükümetinin bu yaklaşımlarının sonuçlarıdır.”

 

LOĞOĞLU: BİZ 'OSLO'DA NİÇİN GÖRÜŞTÜNÜZ?' DİYE SORGULAMADIK

CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, CHP'nin Oslo görüşmelerini yeniden gündeme taşımasının çekirdek sebebinin, Ak Parti'nin sırf siyasi getirim maksadıyla Kürt yurttaşlara yönelik yerine getiremeyeceğini bildiği bir takım vaatlerde bulunduğunu gözler önüne sermek istemeleri olduğunu söyledi.

 

Kürt sorunun çözümünde dürüstlük ve tutarlılığın da çok önemli olduğunu ifade eden Loğoğlu, şunları söyledi:

"Oysa 10 yıldır topluma gerçekleri söylemeyen, sürekli gündem değiştirerek hatalarını unutturmaya çalışan bir iktidar var. CHP Oslo görüşmelerini yeniden gündeme taşıdı. Bunun değişik sebepleri var ama ben size çekirdek sebebi söyleyeyim: AKP'nin sırf siyasi getirim maksadıyla cumhuriyetimizin Kürt yurttaşlarına yönelik yerine getiremeyeceğini bildiği bir takım vaatlerde bulunduğunu gözler önüne sermek istedik. Biz 'Oslo'da niçin görüştünüz?' diye sorgulamadık. Biz 'Oslo'da ne görüştün, ne sonuç aldın?' diye sorduk.

 

AKP Kürt yurttaşlarımızı incitmeye ve aldatmaya devam etmektedir. Kan akışını da durduramamaktadır. Siyasi iktidar iktidarsızlık içindedir. Ancak burada önemli bir ayrım yapmamız lazım. AKP'nin aczi, başarısızlığı ve yetersizliği ile devletin gücünü birbirinden ayırmak lazım. Hatalarla da olsa devletin silahlı güçleri gerekli mücadeleyi vermektedir; devlet zaaf içinde değildir, AKP zaaf içindedir."

 

Loğoğlu ayrıca, CHP'nin Meclis'te bir toplumsal mutabakat komisyonu ve akil insanlar grubu kurulması konusunda bir görüş değişikliği olmadığını belirterek, "1 Ekim tarihinde TBMM açıldığında biz bu konudaki çalışmalarımızı, gayretlerimizi kabul edilinceye kadar sürdüreceğiz. Çünkü başka yol yok. Bunun TBMM dışında, Başbakanlıkta veya bir bakanlıkta, bir kentte, dışarıda toplanan değişik gruplar tarafından çözülmesi mümkün değil. Çözüm yeri TBMM'dir. Herkesin elini taşın altına koyması lazım. Herkesin artan şiddet olaylarından gereken dersi alması gerekir" dedi.