Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen, İslam’ın farklı yorumlarının dinin özüne aykırı olamayacağını belirtti. Gülen, tarihte çoğu kez siyasî, devletçi, milliyetçi ve ataerkil yorumların, din gibi takdim edildiği değerlendirmesinde bulundu. Arap dünyasının önde gelen gazetelerinden Şarku’l-Avsat'a konuşan Gülen'in açıklamaları "İslam’ı siyasî bir ideolojiye indirgemek ihanettir" başlığı ile okuyuculara sunuldu. Röportajın takdim yazısında Gülen’in “Zaman gösterdi ki Suriye ve İslam dünyasının tanınmış âlimlerinden Sait Ramazan el-Buti, Suriye devrimine karşı takındığı tavrında haklıydı.” sözlerine de vurgu yapıldı.

Zaman'da yer alan habere göre, her dinde radikal yorum yapan ve ekseriyetten ayrılan grupların olduğunu söyleyen Gülen, bunun temelini Sünnilik-Şiilik meselesinden ziyade, dinin özünü, ruhunu anlama ve benimseme ile alakalı eksikliklerden kaynaklandığını söyledi. Dini, siyasi bir ideoloji olarak görmenin, ona yapılabilecek en büyük ihanet olduğunu vurgulayan Gülen, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü, bu İslamiyet’i olduğundan daha basit ve düşük bir şeye indirgeyerek karikatürize etmektir.”

Gülen, İslam’ın farklı yorumlara imkân vermeye müsait halde nüzûlünün, dinin tek bir coğrafyaya ya da tek tip anlayışa hapsedilme teşebbüslerine karşı emniyet sigortası olduğunu ancak dinin yorumlarının özüyle tenakuz içinde olmaması gerektiğini söyledi. İslam’ın tarihinde çoğu kez ataerkil, siyasi, milliyetçi ya da devletçi yorumların dinî yorum kılıfı altında ya da öyle zannedilerek takdim edildiği değerlendirmesini yaptı.

Gülen, ‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan süreçte yüzyıllarca süren sömürgeciliğin etkisinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Dini siyasete indirgeme ve şiddete başvurma gibi yanlışların sömürgeciliğe maruz kalan yerlerde daha fazla bulunduğunu söyledi. Dinin imajını karartma amacı taşıyanların kötü niyetle şiddet unsurunu öne çıkarttığını söyleyen Gülen, şiddete başvuran radikal grupların azınlıkta olduğunu söyledi.

SURİYE’DE RAMAZAN EL-BUTİ HAKLI ÇIKTI

Suriye’de devam eden kanlı iç savaşla ilgili soruları da cevaplayan Gülen, sürecin çıkmaza girdiğini söylerken, “Ramazan el-Buti’nin haklı çıktığı” değerlendirmesinde bulundu. Ülkenin tanınan âliminin sözlerini “En kötü idare idaresizlikten, anarşi ve kaostan iyidir. Bir idareyi değiştireyim derken, şartlar lehinize değilse, ülkeyi bitmez tükenmez bir iç savaşa sokmak riski vardır.” şeklinde özetledi. Şu aşamada ‘fazla mükemmeliyetçi olunmadan’ kanı durduracak ve savaştan zarar gören milyonlarca insanı ferahlatacak siyasî formüller bulmak için çalışılması gerektiği görüşünü aktardı. Gülen, çözüm için uluslararası camianın yoğun diplomatik gayretler sarf etmesi gerektiğini de söyledi.

Arap dünyasını çalışan birçok uzmanın bölge üzerine yazdığı eserlerde ‘Arap Baharı’ ile ilgili süreci öngörebildiklerine vâkıf olmadığını belirten Gülen, sürecin kendisini bir derece şaşırttığını söyledi.

Şiddete başvuran azınlığı hariç tutan Gülen, temelde demokrasi ve hukuk arayışı olarak gördüğü hareketler için ‘isyan’ tabirinin kullanılmasını doğru bulmadığını belirtti. Sürecin başında ise ‘Arap baharı mı Arap hazanı mı belli değil’ değerlendirmesini yaptığını hatırlattı.