11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak Bölgesel Kürdistan Yönetimi’nin bağımsızlık referandumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Iraklı Kürtleri bağımsızlık referandumuna götüren süreci değerlendiren Gül, “Irak’ın bu hale gelmesi yeni bir şey değil. 80- 90’lı yıllarda başlayan süreçler. Halepçe’te Kürtlere karşı kullanılan kimyasal silahlar, 32-36 paralellerin uygulamaya girmesi, adım adım bunlar hep oluştu. Onun için hep dikkatli olmak gerekiyor, onun için önce herkes kendi vatandaşlarının farklılıkları ne olursa olsun, kendilerine iyi bağlaması lazım. Herkesin aidiyetini ülkesine sağlamlaştırması lazım, bunlar yapılmazsa uzun vadede ayrışmalar ortaya çıkıyor” dedi.

Abdullah Gül, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde yapılan bağımsızlık referandumuna ilişkin şunları söyledi:

“Bunlar çok önemli gelişmeler, bütün devlet erkanı bunu çok yakın takip ediyor, gerekeni yapıyor. Hiçbirimiz bu coğrafyada herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğünün tehlikeye girmesini istemeyiz. Dolayısıyla özellikle Irak, Suriye söz konusu olduğunda toprak bütünlükleri, siyasi birlikleri hep devam etmeli. Devam etmesi için de o ülkenin bu şartları oluşturmaları, temelinde insan hakları, hukuku eşitliği kendi aralarında hep sağlamaları gerekir. Buralarda yapılan hatalar, tabi neticede hep bölünmelere kadar gidiyor. Dolayısıyla Irak’ın bu hale gelmesi yeni bir şey değil. 80- 90’lı yıllarda başlayan süreçler. Halepçe’te Kürtlere karşı kullanılan kimyasal silahlar, 32-36 paralellerin uygulamaya girmesi, adım adım bunlar hep oluştu. Onun için hep dikkatli olmak gerekiyor, onun için önce herkes kendi vatandaşlarının farklılıkları ne olursa olsun, kendilerine iyi bağlaması lazım. Herkesin aidiyetini ülkesine sağlamlaştırması lazım, bunlar yapılmazsa uzun vadede ayrışmalar ortaya çıkıyor”

‘BU COĞRAFYA’DA HERKES HUZUR İÇİNDE YAŞAMALI’

 “Bir taraftan Irak’ın toprak bütünlüğünün siyasi birliğini hep desteklememiz lazım ki biz bunu güçlü bir şekilde destekledik. Bir taraftan halk olarak, basın olarak siyasiler olarak, demeçlerimizde söylemler öyle olmalı ki herhangi bir şekilde kendi vatandaşlarımızın bazılarının da asla onların kalbini de buruk hale getirmemek gerekir. Ne söylediğimi anladınız. Manşetlere baktığımda sanki bizim Kürt nüfusumuz yokmuş gibi sorumsuz manşetler de görüyorum. Onda da çok dikkat etmek gerekir bu coğrafyada herkes kendi ülkesinde huzur içinde, barış içinde yaşamalı. Bunu sağlamak da o ülkeyi idare edenlerin görevleri onun için de vaktiyle Saddam’ın acımasızlığı olmasaydı, Irak da bu duruma gelmezdi. Suriye’nin acımasızlığı olmasaydı Suriye o hale düşmezdi. Bütün bunlardan alınacak dersler var.”

Başbakan’dan IKBY açıklaması

İran’dan IKBY ile petrol ticareti yasağı

Çavuşoğlu: Referandum geçersizdir, muhatabımız Bağdat yönetimidir