HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Lice'de Mahsum Korkmaz heykelinin kaldırılması sırasında bir kişinin açılan ateş sonucu öldürülmesi ve sonrasında yaşanan askeri hareketliliği değerlendirdi.

Seçimlerde HDP'nin aldığı desteğin aynı zamanda çözüm iradesine verilen destek olduğunu, ifade eden Yüksekdağ, "Ne zaman halkın çözüm iradesi ön plana çıksa, hükümet çeşitli yaklaşımlarla özellikle de militarist yaklaşımlarla buna karşısına çıkıyor" dedi.

Lice'de bir vatandaşın Mahsum Korkmaz heykelinin kaldırıldığı sırada açılan ateş sonucu öldürülmesine değinen Yüksekdağ, "Bütün müzakere süreçleri karşılıklı bütün insani değerlerin gözetilmesi ile ilerletilebilinir. Çatışmanın taraflarından birisi ölümlerin yaşanmasına son veriyor. Geri de bıraktığımız süreç içerisinde bir asker ölmemiş ancak 13 sivil yurttaşımız yaşamını yitirdi. Taraflardan biri insani ve siyasi rolünü yerine getirmiştir ama diğer taraftan taraflardan diğeri yani devlet ve hükümet tarafı 13 sivilin ölümüne yol açan siyasi saldırı konseptini devreye koymuştur. Bu kabul edilecek bir şey değildir" dedi.

Yüksekdağ, mevcut tabloya rağmen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın "çözüm süreci" konusunda Kandil ile doğrudan görüşmelere başlanabileceği yönündeki açıklamalarına da değinerek "siyasi iki yüzlülük" dedi.

Yüksekdağ şöyle devam etti, "Çözüm her şeyden önce pratik demektir. Çözüm iradesi müzakerenin önünü açıyorsa bir anlam taşır. Ancak Atalay ve hükümet yetkililerinin yaptığı açıklamalar, hep daha fazla ölüm getirdi. Daha fazla can kaybına yol açtı. Bir taraftan müzakere sürecinin ikinci aşamasına geçiyor demek diğer taraftan kan dökmek tutarlı bir zihniyetin ifadesi değildir. Bu tam bir tutarsızlıktır. Zora ve imhaya dayalı çözümün ön plana çıkarıldığı, yeni bir şeyin olmadığını eskide ısrar etmeyi gösterir. Diğer taraftan yeniyi zorlayan halkın çözüm ve barış iradesidir aynı zamanda Sayın Abdullah Öcalan'ın bütün zor koşullara rağmen yürütmeye çalıştığı sürecin oluşturduğu güvencedir. Çözüm ve müzakere sürecin başka bir güvencesi yoktur." (DİHA)