"Ülke Deneyimleri ve Liderlerin Rolü" adlı konferansa mesaj gönderen FARC, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü isteyerek, "Latin Amerika'da her yerde saygı duyulan ve hayranlık uyandıran yoldaş Abdullah Öcalan’a (APO) selamlarımızı yolluyoruz. Kendisinin bırakılmasını talep ediyoruz. Ve son olarak bizler Kürt halkının izlediği ve öncüsü olan PKK'yi sevdiğimizi belirtiyor ve mücadelelerinde başarılar diliyoruz" ifadelerine yer verdi.

Barış İçin Öcalan'a Özgürlük Platformu tarafından Türkiye'de Kürt sorunu noktasında başlatılan süreçte dünya deneyimlerden yararlanmak amacıyla düzenlenen "Ülke Deneyimleri ve Liderlerin Rolü" konulu konferans, Kolombiya deneyimi aktarımı ile devam etti.

Konferansın bölümünde Sussex Üniversitesi Küresel Araştırmalar Okulu öğretim görevlisi Dr. Andrei Gomez Suarez Kolombiya'da FARC ve Kolombiya hükümeti arasında süre giden müzakere sürecini aktardı.

FARC ve Kolombiya hükümeti arasındaki müzakerelerin 2012 Şubat ayında başladığını ve gizlice yapıldığını ifade eden Suarez, 6 ay devam eden müzakere sürecinde silahlı çatışmanın durduğunu söyledi. Müzakerenin tartışma konuları arasında, "küresel kalkınma", "siyasi katılım", "uyuşturucu kaçakçılığı ve mağdurları", "çatışmaların sonlandırılmasının" yer aldığını kaydeden Suarez, "Resmi görüşmeler Ekim 2012'de Oslo'da başladı. Şili, Küba, Venezuela ve Norveç'in desteğiyle görüşmeler yapılacaktı. Kolombiya hükümeti müzakerelerin toplam masrafını üstlendi" dedi.

Görüşmelerin içeriği hakkında bilgi veren Suarez, görüşmelerde her 2 taraftan 30'ar kişinin olduğunu, 5'er kişilik gruplara ayrıldığını ve her ekipten liderlerin olduğunu söyleyerek, “Müzakere, yuvarlak masa etrafında gizli yapılıyor. Nedeni ise kendi aralarında güven yaratmalarıdır. Müzakereye, ilk maddeyle başladılar. Kolombiya'da birçok insan çatışmanın maliyetini soruyordu. Bu yüzden ilk olarak buradan başladılar. Sonra siyasi katılımı tartışmaya başladı" dedi.

'SANTOS YAPILAN KATLİAMLAR İÇİN ÖZÜR DİLEDİ’

Görüşmeler dolayısıyla Havana'ya uzmanlar getirildiğine dikkat çeken Suarez, müzakere ekibinin barış süreci ile ilgili tartışmalar yürüttüğünü dile getirdi.

İki tarafın taleplerini tartıştığına işaret eden Suarez, "Hükümet çocukların kaçırılmasını durdurmak istedi. İkincisi hükümet FARC'a 'Barış sürecini siyasi bir kampanya için kullanmayın' dedi. Ama FARC bunu takibe almadı" dedi.

FARC'ın taleplerinin ise siyasi bir aktör olarak tanınmak olduğuna dikkat çeken Suaraz, "Santos hükümeti çok doğrudan olmasa da FARC'ı silahlı bir çatışma örgütü olarak tanıdı. Santos, siyasi suçun ne olduğunu konuşmaya başladı. İnsan hakları ihlalleri konusundaki mağdurları tanınmasını istedi. Bunun üzerine Santos, Ulusal Tarihi Anılar Dairesi'ne gelerek yapılan katliamlar için özür diledi. FARC'ın istediği diğer şey ise paramiliter grupların çekilmesiydi" dedi.

Barış sürecinde, sürecin önünü kesmek isteyenlerin de olduğunun altını çizen Suarez, "Bir önceki Kolombiya Başkanı barış sürecini hep eleştirdi. Sadece, barış sürecinin kendi görüşleri çerçevesinde ilerlemesi gerektiğini söylüyordu. Kolombiya toplumunda bazı kesimler FARC'ı komünist örgüt olarak görüyordu ve bu strateji barış sürecinin önünü tıkadı" ifadelerini kullandı.  

‘HER İKİ TARAF TA BİRBİRİNE GÜVENİYOR’

FARC'ın uzun zaman hedef gösterildiğini dile getiren Suarez, barış sürecindeki kazanımları da şöyle anlattı:

"Tarım reformu konusunda anlaşmaya varıldı. Siyasi katılımla ilgili kazanım elde edildi. Eski FARC üyeleri için güvenlik sağlanması şansı elde edildi. Seçim barajı kalktı. Yasadışı uyuşturucu sorunu çözüldü. Uyuşturucudan faydalanan örgütlerin ortadan kalkması için ortaklık yapma kararı verildi. Son olarak ölümler kayıplar konusunda iki tarafın da silahlı çatışmalarda kayıp verilmesini tanımasını çok önemli. En önemlisi de her iki taraf da birbirine güveniyor. İnsanlar, artık yeniden politize oldu. Kutuplaşma olsa bile devlet artık sizi damgalamıyor. Milli gelirde artış yaşandı."

'SANTOS HATALARINI ANLADI’

Liderlerin süreçte yer almasının gerekliliğine vurgu yapan Suarez, süreçte Kolombiya Başkanı Juan Manuel Santos'un çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekerek, "Santos, 4 yıl Savunma Bakanlığı yaptıktan sonra artık FARC'la müzakere vaktinin geldiğini gördü. Santos göreve ilk başladığında Venezuela Başkanı Chavez'le görüşmeye başladı. Chavez bu barış sürecinde çok önemli bir rol oynadı. Santos, Chavez'in süreçteki rolünü biliyordu. Santos, Kolombiya'da farklı zamanlarda barış sürecine karşı çıkan grupları bir araya getirmeyi başardı. Santos, yaptığı hataların farkında ve o hataları mümkün olduğunca çabuk telafi etmeye çalışan bir lider" dedi. Kolombiya Eski Başkan Yardımcısı Avukat Umberto Delakado'nun da süreçte önemli rol oynadığına işaret eden Suarez, "Delekedo, hem müzakere ekibine ciddi liderlik yaptı hem de barış sürecinde Kolombiyalıların inanmalarını söyledi" diye belirtti.

Müzakere ekibinin liderlerinden FARC lideri İvan Marquez’in de önemli bir lider olduğu vurgusu yapan Suarez, Marquez’in müzakere ekibinde yer almasını solcu gruplar için önemli bir gösterge olarak nitelendirdi. Barış sürecinde kadınların rolüne de dikkat çeken Suarez, ekipte kadınların en başta 34 üye olarak yer aldığını söyleyerek, Sardinyo ve Tanya adlı gerillaların süreçte çok önemli roller sergilediklerini kaydetti.

FARC'TAN MESAJ

Suarez'in sunumunun ardından FARC'ın konferans için gönderdiği mektup okundu. Gönderdikleri mektupta konferansa gelemedikleri için özür dileklerini ileten FARC yetkilileri, kurumsal ve siyasal sorumluluk dolayısıyla görüşmelerini bırakıp gelemediklerini belirtti. Mektupta, "Latin Amerika'da her yerde saygı duyulan ve hayranlık uyandıran yoldaş Abdullah Öcalan’a (APO) selamlarımızı yolluyoruz. Kendisinin bırakılmasını talep ediyoruz. Ve son olarak bizler Kürt halkının izlediği ve öncüsü olan PKK'yi sevdiğimizi belirtiyor ve mücadelelerinde başarılar diliyoruz" ifadelerine yer verildi.

Konferans devam ediyor.

(Evrensel)