Serdar Korucu / Radikal

1980 darbesinden hemen sonra "Makamda gözüm yok" açıklamasını yaptıktan sonra 9 yıl devletin zirvesinde oturan Kenan Evren'in pek çok açıklaması hala hafızalarda.

Önce Genelkurmay Başkanı olarak 1980 darbesiyle yönetimi ele geçiren ve “devlet başkanı” olan, 1982 Anayasası’nın referandumda yüzde 91.37'lik 'evet' oyuyla kabulünün ardından 7. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıkan Kenan Evren, 98 yaşında 9 Mayıs’ta hayatını kaybetmiş olsa da mirası bugün ayakta. Tıpkı darbeden sonra üç ay boyunca medyaya yansıyan sözleri gibi hala “güncelliğini” koruyor…

Yaklaşık 2 yıl “devlet başkanı”, 7 yıl ise cumhurbaşkanı olarak devletin zirvesine yerleşen Evren, darbenin hemen ardından başlattığı halka hitaplarında en önemli mesajı görevi siyasilere teslim edeceği mesajıydı.

“Bizler, beş kişilik Milli Güvenlik Konseyi üyeleri uzun süre makamda kalmak niyetinde değiliz. Buna hevesli de değiliz. Kanuni düzenlemeleri, seçim sistemini, Partiler Kanunu, Anayasa’yı yaptıktan sonra en kısa zamanda idareyi gelecek parlamenter kişilere teslim edeceğiz. Bundan emin olabilirsiniz. Bizim makam ve mevkide gözümüz yoktur. Bu hırsımız da yoktur, bunu bilesiniz.

Cumhurbaşkanlığında gözüm yok. Bu makama bir rakip olarak da gelmek istemezdim. Ama mecbur olduğumuz için buraya geldim. Bundan emin olabilirsiniz.” 2 Ekim 1980’de Van’da halka hitaben yaptığı konuşma

“BİZLERDEN YALAN BEKLEMEYİN”

Cumhurbaşkanlığı’nda gözünün olmadığını söylese de iki yıl sonra Çankaya’ya bu unvanla çıkmak için 1982 Anayasa’nın 1. geçici maddesinden yararlanacak olan Evren, her zaman doğruyu söyleyeceğini öne sürüyordu.

“Bizlerden yalan beklemeyin. İlk sözümüz neyse, son sözümüz de o olacaktır. Anarşi ile mücadelemiz devam edecek ve anarşi son nefesine kadar kazınacaktır.” –

17 Kasım 1980’de İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyareti

“VATAN HAİNLERİNİ UYARDIK, SABRIMIZ İSTİSMAR EDİLMEMELİYDİ”

Kenan Evren’e göre darbenin nedeni dış mihraklar ve “iç güvenlik” sorunlarıydı.

“…vatan hainlerini defalarca muhtelif vesilelerle radyo ve televizyondan uyarmış, dış mihraklardan emir alarak yönlendirilen bu girişimlerden vazgeçmelerini, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Atatürk ’ten teslim aldığı Türkiye Cumhuriyeti’ni hiçbir zaman kirli emellerin oyuncağı hainlere teslim etmeyeceğini, sabrının ve ağır başlılığının istismar edilmemesini söylemiştim. Ama onlar bu hitaptan anlamadılar. Zannettiler ki, Silahlı Kuvvetlerimizin içine de sızmak suretiyle, onu parçalayabilecekler ve menfur emellerine bu suretle ulaşabileceklerdir.” – 1980 Cumhuriyet Bayramı Mesajı

“AMAÇLARI DİKTATÖRLÜK KURMAK”

Evren konuşmalarında “anarşi”yi hedef alıyordu. Özellikle Diyarbakır’daki ilk konuşmasında üstü örtülü olarak hedefi PKK idi.

“Sizi ”istismar edenlere imkan vermeyiniz. Elinize silah tutuşturmak isteyenlere gerekli cevabı verin. Onların gayeleri sizi maşa olarak kullanmak, amaçlarına ulaşırlarsa sizi bir kenara iterek diktatörlük kurmaktır. Bunu böyle bilesiniz.” – 14 Ekim 1980’de Diyarbakır’da halka hitaben yaptığı konuşma

“İZAHAT VERECEĞİM, GÖRECEKSİNİZ TÜRKİYE HANGİ BADİRENİN İÇİNDEYDİ”

Kenan Evren ellerinde “bazı bilgiler”in olduğunu belirtiyor, anarşi ile mücadelenin sonunda bunların açıklanacağını da söylüyordu.

“Anarşi ile mücadele konusunda yolun sonuna gelindiğini söyleyebilirim.

Operasyonlar bitsin, ondan sonra size çok geniş bir izahat vereceğim. Göreceksiniz ki Türkiye nereye gidiyordu, hangi badirenin içerisindeydi. O zaman daha açık olarak meydana çıkacak.” 18 Kasım 1980’de İstanbul Gazeteler Cemiyeti’ni ziyareti

“BU GÜZİDE MİLLET KARAR VERİR”

Dünya kamuoyu endişeliydi. Türkiye’deki darbe yönetiminin ne zaman iktidarı siyasete bırakacağı belirsizdi. Kenan Evren’in bu eleştirilere “millet iradesini” işaret ederek yanıt verecekti.

“Son zamanlarda bazı çevrelerde demokrasiye ne zaman dönüleceği şeklinde bir kampanya sürdürülmektedir. Bu kampanya gözümden kaçmıyor. Avrupa’da bazı kuruluşlar soruyormuş “Ne zaman siyasi hayata dönülecek” diye. Dış baskılarla bunu bize söylettirmek istiyorlarsa ters etki yaratır. Bu güzide millet kendi kendine karar verir. Dış baskılarla değil.” 18 Aralık 1980’de Ankara Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyareti

Evren her zaman halk için çalıştığının altını çiziyor, zaman zaman bunu da “yorgunluğu” ile dile getiriyordu.

“Çok yoruluyoruz ama helal olsun. Sonuna kadar bunu götüreceğiz.

Hakikaten çok yorgunum ama sizi görünce inanın yorgunluğum gitti.

Çok mutluyum, çok işimiz var. Hepinize teşekkür ediyorum.” - 19 Kasım 1980’de Eskişehir’de halka kitaben yaptığı konuşma

“DİNİN NE OLDUĞUNU PEKALA BİLİRİM”

Kenan Evren halka hitaben yaptığı konuşmalarda sadece siyaset de konuşmuyordu. Onun bilgisi dahilinde olan pek çok konu vardı. Bunlardan biri dindi.

“Bir insan, bir Müslüman yalnız namaz kılmakla, oruç tutmakla, hacca gitmekle Müslüman olmaz. Kalbi temiz olsun, kalp temizliği esastır. Ben bir hocanın çocuğuyum. Dinin ne demek olduğunu pekala bilirim. İşte yurttaşlarım, bir taraftan dini istismar edenler, bir taraftan partizanlıkla halkı birbirine düşürenler memleketi bu hale getirdi.” – 2 Ekim 1980’de Van’da halka hitaben yaptığı konuşma

“BAZI GENÇ BAYANLARIMIZIN KUSURUMA BAKMASINLAR AÇIKÇA SÖYLÜYORUM…”

Sadece din değil, kadınların giyim kuşamı konusunda da Evren’in fikirleri vardı. Hatta bunu ekonomi yönetimine bağlıyordu.

“Bugünün bazı genç bayanlarımızın, kusuruma bakmasınlar bunu açıkça söylüyorum, (modadır) diye ayakkabı yerine çizme giymelerini ben tasvip etmem. Çünkü her çizmeden üç ayakkabı çıkar. Çünkü bu çizmelerin üzerindeki deri ile üç çift ayakkabı alınır. Eskiden erkekler çizme giyerdi. Niye şimdi bayanlar alır, anlayamıyorum”

KENAN EVREN’DEN EV EKONOMİSİ TAVSİYELERİ

Kenan Evren ev ekonomisi konusunda da tavsiyeler verebiliyordu. Aile bireylerine israf uyarısında bulunuyordu.

“Aile ekonomisi ülke ekonomisinin temel unsurlarından biridir. Bu bakımdan fert ve aile olarak tasarrufa gayret ve her türlü israftan kaçınmak, özellikle bu dönemde, en başta gelen vatandaşlık görevlerimizden biri olmalıdır.” – 20 Ekim 1980’de Kurban Bayramı dolayısıyla Ankara, İstanbul ve İzmir’de yayınlanan bayram gazetelerine verdiği demeç