AKP’nin kurucularından ve eski başbakan yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘metal yorgunluğu’ açıklamasını değerlendirdi.

Dihaber'de Kenan Kırkaya'nın haberine göre, AKP hakkında yorum yapmak istemediğini belirten, AKP’de tüzük ve programın ihlal edildiğini söyledi.

Abdullah Gül başkanlığında kurulan 58. Hükûmet'te başbakan yardımcılığı görevinde bulunan Yalçınbayır, “Benim onlar hakkında hiç konuşmama gerek yok. Tüzük ve programın dışına çıkılmıştır. Tayip bey bizim için ‘Bunlar yolunu şaşırmıştır, yorulmuştur’ diyor. Yolunu şaşıranlar biz değiliz. Şaşıranlar belli. Kayıtlar ortada, tüzük ve program ortada iken nasıl bunların askıya alındığı biliniyor. Şimdi bundan sonra benim bunlarla ilgili yorum yapmama bile gerek yok. Zaten yeterince konuştum” dedi. .

 ‘KÜRT İLLERDİNDEKİ AKP’LİLER GEREĞİNİ YAPTI!’

Ağrı, Muş, Hakkari ve Şırnak il başkanlarının istifa etmesiyle yeniden gündeme gelen “tasfiye” tartışmalarına katılmadığını söyleyen Yalçınbayır, şöyle devam etti:

 “Artık kişiler bunlara uydukları için fiilen bunları kabul etmiş durumdalar. Bunlara da tasfiye denilmez. Kayıt dışılık siyasette fevkalade yaygın, kayıtlı olan hususlarda partilerin tüzüklerinde, programlarında, yetkili organlarında usulüne uygun kararlar bellidir. Ancak bugün yapılanların dayanağı yok. Alınan kararlar kayıt dışıdır. Bunu kabul eden geniş bir kitle var, bunlar tasfiye değil her türlü eylem ve işleme hazır olan kişilerdir. Bunlar hakkında yapılan işlemler vardır. Ben orada (AKP’de) ne yaşandığını bilmiyorum, hiç de ilgilenmiyorum. Türkiye hem siyasette hem hukukta hem ticarette hem de dinde kayıt dışı bir süreci beraberinde yaşamaktadır. Ben bunları hep söylüyorum. Kayıtlı olanlar, tüzüktür, programdır, kitaplardır. Din ve hukuk ile ilgili kitaba bakın. Soru soranlar, sorgulayanlar azarlanmaktadır. Onlarla ilgili söylenenler kabul edilebilir söylemler değildir. Hem oy verenler hem üye olanlar neye oy verdiklerini bilsinler. Arzu ve heveslerinin peşlerinde giderlerse o onların bileceği bir iştir. Bu geminin içinde hepimiz varız. Umutsuz değilim, umudu tüketme hiçbir zaman olmamıştır. Bir tek kişi bile varsa o umuttur, o haksa o umuttur.”