Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku’nun 36 milletvekili ile meclise girmesi birçok aydın tarafından “ana muhalefet”in oluşması olarak nitelenmişti. Bu başarının Kürt sorunun çözümü ve barışın sağlanmasında bir fırsat olduğu yönünde değerlendirmeler yapılıyordu. Bloğu oluşturan güçler de sorumlu davranarak bu birlikteliğin sürekliliğinin sağlanmasının Türkiye’deki demokrasi güçlerinin özlemi olduğunu söylüyor, bu yönde bir irade beyanında bulunuyordu.

Ancak basın bu gelişmelere barış amaçlı destek vermek yerine manipülasyonla kafa karıştırmayı tercih etti…

Çatı partisini kurup adını da koydular, eşbaşkanlarını seçtiler. Yetmedi bugünde ‘mecliste yemin krizi’ çıkardılar.

Geçmişte Ufuk Uras’la ilgili ‘üretilen’ haberlere solun itibar etmesi önemli tahribatlar yaratmıştı. Şimdi aynı çorap meclisin yeni sosyalist vekillerinin başına örülmeye çalışılıyor. Ertuğrul Kürkçü son haberlerle ilgili BİANET’e bilgi verdi.

TAMAMEN ASILSIZ VE PROVOKATİF

Blok adayı olarak Mersin'den milletvekili seçilen Ertuğrul Kürkçü, bugün Milliyet'te çıkan "BDP'de yemin krizi" haberi için "Tamamen asılsız ve provokatif" dedi, "Çatı Partisi" haberlerini de spekülatif buldu.

Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku adayı olarak Mersin'den milletvekili seçilen Ertuğrul Kürkçü, bugün Milliyet gazetesinde çıkan "BDP'de yemin krizi" haberiyle ilgili olarak bianet'e bir açıklama yaptı ve haberin tamamen asılsız ve provokatif olduğunu söyledi.

Namık Durukan imzalı haberde, Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder ve Levent Tüzel'in TBMM yemin töreninde "Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma..." cümlesini okumak istemediği ve "BDP'nin krizi aşmak ve milletvekillerini ikna etmek için sorunu Diyarbakır'daki toplantıda tartışıp bir formül bulmayı amaçladığı" iddia ediliyor.

Kürkçü haberle ilgili olarak şunları söyledi:

"Haber baştan sona yalan. Yanlış diyemeyeceğim. Yanlış diyebilmek için doğru bir hareket noktası olması gerek. Diyarbakır'daki toplantıda yemin krizinin çözümü konuşuldu deniyor. Tamamen ilgisiz. Bu toplantının gündemi bir hafta önce kararlaştırılmıştı.

"Ben bugün mazbata törenine katılacağım için Diyarbakır'a gidemedim. Bu arada o tören de MHP'nin bir itirazı nedeniyle ertelendi. Pazartesi gününe kaldi. Haberde bir krizden söz ediliyor. Bunun aslı astarı yok.

"Levent Tüzel, Sırrı Süreyya Önder ve ben sözü edildiği gibi ortak bir tutum saptamış değiliz. Ben onların bu konuda düşüncelerini bilmiyorum Kendi düşüncemi de açıklamış değilim. Haberde ayrıca BDP'nin 'Gelin yemin edin' dediği, milletvekillerinin ise bizi desteklediği söyleniyor. Tamamen fantezi. Aramızda böyle bir düzey farkı yok."

Haberin provokatif olduğunu belirten Kürkçü, "Bu kadar teferruatlı bir yalan ortaya koymak için bayağı çalışmış olmak lazım. Doğrudan haberi yapan Namık Durukan'ı suçlamak istemiyorum. Ama gazeteciliğin ilk şartını yerine getirip bize 'Aslı var mı?' diye sorsa zaten balon ilk anda patlardı" dedi.

Kürkçü, yemin metniyle ilgili olarak da şöyle dedi: "Söz konusu yemin metni tabii ki tartışmalı. Blok olarak bunu bir usul meselesi mi, bir esas meselesi olarak mı göreceğimiz ayrı bir konu. Bu konuda herhangi bir anlaşmazlık doğmadan sonuca varılır. Krize mahal vermeyiz. Ama bu, konu bile edilmiş değil. Bizim dışımızda bir konu."

"ÇATI PARTİSİ HABERLERİ DE SPEKÜLATİF"

Kürkçü, "çatı partisi girişimi" konusunda basında çıkan haberler hakkında ise, "Çatı partisiyle ilgili son günlerde basında çıkan haberler de tamamen asılsız. Bazı isimler telaffuz ediliyor. Biz parti tartışmasını hiçbir zaman böyle yapmadık, yapmayız. Bizim için önce program gelir. Programın 'p'si bile yok ortada. Bunlar, Blok içindeki temsilciler kendi zeminlerine döndükten sonra konuşulmaya başlanacaktır. Zamanlama olarak da, herhalde Meclis açılmadan önce bu konuda bir açıklama yapılamaz. Basında çıkanlar spekülatif. Hakikatlere bağlı kalmak isteyen arkadaşların da bundan geri durmalarını tavsiye ederim" dedi.