HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "Tayyip Erdoğan'ın kaybetmeye tahammüllü yoktur. Çünkü o kadar çok suç işlemiştir ki onu bir cezaevi bekler ve bu nedenle hiç bir zaman bir seçimi kaybetmemek üzere siyaset yapmaktadır" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bayraklı ve Konak İlçe Örgütleri 2'nci Olağan kongrelerini gerçekleştirdi.

Kongrelerde konuşan HDP’li Kürkçü, tutuklu HDP'lileri hatırlattı. Barışçıl, demokratik ve çatışmasız bir yoldan halkların özgürlüğüne yürümek istediklerini dile getiren Kürkçü, “Ancak 7 Haziran seçimlerinde beliren bu gelecek, Türkiye’nin bütün gericilerini ayaklandırmıştır. Halklarımıza karşı Erdoğan’ın faşist, gerici ittifakının ayaklanması vardır. Erdoğan’ın etrafında oluşan bu ittifak halklarımıza karşı darbelerle ayaklanmıştır. 7 Haziran seçimlerinin ardından Erdoğan’ın seçimleri tanımaması, Kürt halkına karşı tekrardan sömürge savaşını ilan etmesi, Kürdistan kentlerini yıkarak yürüttüğü politika halklara karşı yapılan ayaklanmadır. Erdoğan, kendi partisine karşı da darbe yaparak Binali Yıldırım’ı hükümetin başına getirmiştir. 15 Temmuz darbesine karşı 20 Temmuz’dan bu yana bir darbeyi de sürdürüyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın halklara karşı başlattığı ayaklanmayı bastıracaklarını söyleyen Kürkçü, “İktidar, halka karşı yürüttüğü ayaklanmayı sürdürmek istiyor. Gösterdiğimiz performansla kendi payımıza düşeni yapabiliriz. HDP, faşist diktatörlüğün yürüyüşünü geri çevirmeye, iktidarı kazanmaya muktedirdir” dedi.

‘ERDOĞAN’IN SUÇLARI ÇOK FAZLA’

Önümüzdeki süreçte sivil itaatsizliğin önünün daha fazla açılacağını ifade eden Kürkçü, şöyle devam etti: “Sokağa çıkmak ya da eve çekilmek dışında seçeneklerimiz de var. Fikri geliştirmek, insanlarımızı aydınlatmak, bilinçlerini yükseltmek, halk arasında bütün mücadeleleri kendi mücadelemiz olarak görmek önemlidir. Her şeyin durmuş gibi göründüğü bir zamanda bütün yeraltı akıntılarını değerlendirmemiz anlamına gelir. Bu çerçevede Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü'ne cesaret verip doğru olduğunu ve yapılması gerektiğini söyledik. Ama milletvekillerimizin dokunulmazlıklarının kaldırılıp, tutsak edilmesinde verilen ‘Evet’ oylarını unuttuğumuz anlamına gelmez.

Eğer bir gün bir ittifak olacaksa Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yenikapı'ya çıkarak Erdoğan rejimini kutsamalarının bir hata olduğunu itiraf etmesi gerekir. Yenikapı ile hesaplaşmadan bir ittifak olmaz. Adalet Yürüyüşü'nün ardından 10 madde açıklandı ancak 11’inci madde yazılmadı. Kürt halkının haklarına yönelik bir hüküm yoktu. Tarihi adaletin gerçekleşmesinin, ortak mücadelenin kapısını henüz açmadılar. Kılıçdaroğlu’nu sokağa çıkartan sadece CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması değil, Erdoğan’ın sürdürdüğü Yenikapı’ya razı olmamaktı. Biz bu nedenle merkezi siyaseti eleştirmeye devam edeceğiz.

Herhangi bir partinin lideri iktidarını kaybettiğinde ya muhalefetin başına geçer ya siyasetten çekilir ya da hatıralarını yazar. Tayyip Erdoğan'ın kaybetmeye tahammüllü yoktur. Çünkü o kaybettiği zaman bir muhalefet partisinin başına geçemez, çünkü iktidarda o kadar çok suç işlemiştir ki sonuçta onu bir cezaevi bekler, bu nedenle Tayyip Erdoğan hiçbir zaman bir seçimi kaybetmemek üzere siyaset yapmaktadır. Bu nedenle 7 Haziran'da bize karşı bir müdahaleye girişmiştir. Birbirini izleyen darbelerin sebebi budur."