Halkların Demokratik Kongresi (HDK) tarafından düzenlenen "Barış İçin Eşitlik, Çözüm İçin Müzareke" çalışmaları kapsamında yeni barış sürecine destek vermek amacıyla Malatya'da düzenlenen etkinliğe katılan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ile BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Öğretmenevi'nde basın toplantısı düzenledi.

Ertuğrul Kürkçü, Malatya'nın Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) örgütlenmekte olduğu 22 bölgenin ortasında yer aldığını söyledi.

“ÇATIŞMANIN SON BULMASI İYİ BİR İKLİM YARATACAK”

Çözüm süreciyle ilgili gelişmeleri olumlu bulduklarını ifade eden Kürkçü, "Çatışmanın son bulması, bizim amaçlarımıza ulaşmamız açısından Türkiye'de iyi bir iklim yaratacak. O nedenle biz bugünkü gidişatı olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Abdullah Öcalan'ın hükümetle sürdürdüğü İmralı'daki temaslar sonucunda yeni bir evreye girdik. Şimdi bu evrenin içindeyiz ve Halkların Demokratik Kongresi, bu yeni girilen çatışmasızlık üzerinden ilerleyerek barışa ve demokratik haklara doğru açılan kapıdan geçecek güçlerden biri olmayı, bu kapıyı açmayı, bunu genişletmeyi, bu kapıdan geçecek büyük insan topluluklarının birbiriyle dayanışmasını sağlamak için, bu süreçte aktif bir rol almayı istiyor" dedi.

CHP FAAL OLMALI”

Cumhuriyet Halk Partisi'nin çözüm sürecinde aktif bir rol alması gerektiğine dikkat çeken Kürkçü, şunları söyledi:

"Bu sürecin devamı açısından biz özellikle parlamentodaki partilerden Cumhuriyet Halk Partisi'nin doğası gereği barış sürecinde, çözüm sürecinde faal bir rol oynaması gerektiğini düşünüyoruz. Onların düştükleri durumdan memnun değiliz.

Özellikle bu bölgeye yaklaştıkça ve Türkiye'nin batısında da esasen Aleviler, Kürt Aleviler ve Kürt halkının belli bir bölümünden destek alan CHP'nin, çatışmanın her iki tarafında da can veren kayıpların içinde yaşadığını aklından çıkarmaması gerekir. Asker aileleri arasında da gerilla aileleri arasında da CHP'ye oy vermiş insanlar var. Bunların taleplerini ve bunların yakıcı barış özlemini bu partinin Meclis'te bizimle birlikte yaşaması ve ifade etmesi, barış, özgürlük ve halkların kardeşliğine doğru yol alması tabiatı icabıdır.

Ya bu yol bu tabiata uygun olarak alınacaktır, ya da bu tabiat kendisini bu sürecin önünde engeller kuranlara dayatacaktır, ama öyle olmasa da biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Halklarımızı sadece barışı arzu eden değil, barışı kazanan, barış kuran bir güç olarak örgütlemek, ayakları üzerine dikmekle uğraşacağız. Çünkü bize barış, sükunetle bugünkü durumu kabul edelim diye lazım değil. Bugün silahların, çatışmanın durmuş olmasının çok büyük bir kazanç olduğunu, gençlerin birbirlerine karşı konumlandırılarak birbirlerinin canına kastettikleri bir süreç olan savaşın aralanmış olmasını elbette ki büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz, ama biz barış içerisinde; özgürlük için, yoksulluktan kurtuluş için, adalet için, eşitlik için mücadele etmek istiyoruz. Barış en çok bunun için lazım."

“BU SADECE İKTİDARA BIRAKABİLECEĞİMİZ BİR İŞ DEĞİL”

İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise, Türkiye'nin önemli bir sürece girdiğini belirterek, "Bu süreci önemsiyoruz ancak bu sürecin devamı büyük önem taşıyor. Başlangıç önemli olduğu kadar bu sürecin devam etmesi ve gerçekten Türkiye halklarının özlemini duyduğu bir barış sürecine erişilmesi için daha çok yolumuz var. Bu sadece iktidara bırakabileceğimiz bir iş değil. 30 yıldır bu savaştan en çok etkilenenler olarak daha çok içerisinde yer almamız ve barış sürecini inşa etmemiz gereken bir sürecin içerisindeyiz. Bunu beraber geliştirmek durumdayız" dedi.

Tuncel, çözüm süreci içerisinde ana muhalefetin de yer alması gerektiğine vurgu yaparak şunları ifade etti:

"Eğer bu sürecin içerisinde olmazsa, tarih ana muhalefeti ne yazık ki, bir daha adı okunmayacak bir noktaya gönderebilir. Özellikle ana muhalefet partisinin bu suskunluğunu ortadan kaldırıp gerçekten barış sürecine aktif katılması gerektiğini düşünüyoruz çünkü biliyoruz ki CHP'nin tabanı barış ve çözüm istiyor. CHP'nin bu sürece müdahil olmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Çok acılar yaşadık. Çok deneyimlerimiz var. Savaş kışkırtıcılığının hiç kimseye faydası yok. Bu süreci birlikte yürütmek durumundayız."

“YENİ BİR MÜCADELE YÜRÜTMEMİZ GEREK”

Halkların Demokratik Kongresi kurucularından sanatçı Ferhat Tunç da çözüm süreciyle ilgili başlatılan çalışmaları halkla paylaşmak için ziyaretlerde bulunduklarını kaydederek, "Silahların susması, çatışmaların durması aslında Türkiye'nin güllük gülistanlık bir ülke olduğu gerçeğini doğurmuyor. Bu uzun soluklu bir süreçtir. Biz Türkiye'nin gerçekten topyekun demokratikleşeceği bir sürecin önünü açmak için yeni bir mücadele yürütmemiz gerektiğine inanıyoruz" şeklinde konuştu.