Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi'nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan Musul operasyonuna ilişkin, "Şimdi diyorlar ki 'Türkiye Musul'a girmesin'. Nasıl girmeyim? Buradan tehdit alıyoruz. Hiç ilgi alakası olmayan girmiyor. Neymiş Bağdat 'Gel' demiş. Türkiye'nin olmadığı bir operasyonda doğa bilecek neticelerden biz sorumlu değiliz. Biz operasyonda da, masada da olacağız.” dedi.

Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi'ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, konuşmasının satırbaşları şöyle:

FIRAT KALKANI AÇIKLAMASI

Bizim terörizme karşı hassasiyetimiz herkesten farklıdır. Buradaki dostlarımız arasında devamlı terörle mücadele eden, iç içe olan kardeşlerimiz var. Bu coğrafya terörizmle iç içe. Suriye ile ilgili yaşadıklarımız var. Bizler sürekli sabrettik.

Suriye tarafından roketler atıldı, yüzlerce şehidimiz oldu. En sonunda, çok manidardır, 14 yaşındaki çocuk öyle yetiştirilmiş ki, üzerine Messi'nin formasıyla kına törenine gönderip, 56 kardeşimizi şehit ediyor.

Bu defa 'Durmayacağız, ÖSO'yla Suriye'ye gireceğiz' dedik. Bizim 911 kilometre sınırımız olan Suriye'ye sınır olmayanların girmesi hak. Bizi roketlerle tehdit ediliyorsa girmemiz hak. Girdik. Cerablus'tan başladık, biz DEAŞ'tan Cerablus'u temizleyince halk oraya yerleşti.

Ardından Rai'ye girdik, oraya da Rai halkı yerleşti. İşte bu gece itibariyle hamd olsun Dabık da temizlendi. Şimdi oranın halkı da yerleşmeye başladı. Biz Türkiye'den insan götürmüyoruz, oranın kendi insanı yerleşemeye başladı.

ABD'YE MİNBİC TEPKİSİ

Biz koalisyon güçlerine, Siz Minbic'te bana bir söz verdiniz. Sayın Başkan ile telefonda görüştük. 'PYD/YPG girmeyecek' dediler. PKK'nin uzantısı bir örgüttür. Sözünüzde durun. Buranın yüzde 95'i Araptır. Bunlar sözünü tutmayınca biz de gereğini yaptık.

Bu sabah bile kendilerine bu iletildi. Hala sözünüzde durmadınız, orayı YPG ile PYD'den temizlemezseniz sizinle ortak hareket edemeyiz. Stratejik iki ortağız, siz bizimle hareket etmeyeceksin, terör örgütüyle hareket edeceksin. Hukuk çiğneniyor, uluslararası hukuk ayaklar altına alınıyor.

MUSUL OPERASYONU

Şimdi diyorlar ki 'Türkiye Musul'a girmesin'. Nasıl girmeyim? Buradan tehdit alıyoruz. Hiç ilgi alakası olmayan girmiyor. Neymiş Bağdat 'Gel' demiş. 14-15 sene önce Saddam 'gel' mi dedi, orada kan gövdeyi nasıl götürdü? Kendilerine söyledik. Genelkurmay Başkanım ABD'de. Görüşmelerini yaptı. Ne gibi adımlar atıyoruz, görüştük. Kendilerine aynısını söyledik.

Türkiye'nin olmadığı bir operasyonda doğa bilecek neticelerden biz sorumlu değiliz. Biz operasyonda da, masada da olacağız. Orada kardeşlerimiz var, akrabalarımız var. Bizim burada kesinlikle duyarsız olmamız mümkün değil. Kimse bizden Başika'dan çıkmamızı beklemesin. Biz oradayız ve DEAŞ'a karşı her türlü operasyonları yaptık.

Terör örgütlerini el verişli araç olarak gören ülkeleri ikaz ediyoruz. Buradan bir kez daha tekrarlıyorum. Bumerang gibidir, eninde sonunda kendisini de vurur. Terörizme karşı uluslararası işbirliği yapılmadan bunun çözümü mümkün değildir. Somali ortada. Somali kendine gelemiyor. Dünyanın birçok ülkesinin elçiliği yok. Bizim var. Muhteşem bir büyükelçilik külliyesi yaptık. Çünkü bizim bağlarımız farklı. ABD'nin, İngiltere'nin büyükelçiliği havaalanın içinde. O havaalanını biz yaptık, bir Türk girişimcisi işletiyor.

DEAŞ bahane edilerek Suriye ve Irak büyük bir yıkıma uğratılıyor. Biz Cerasblus operasyonunu başlattığımızda görüldü ki, Suriye'nin, Irak'ın yıkılmasını gerekmiyormuş. İstenirse DEAŞ'ın etkisiz hale getirilebileceğini biliyoruz. Bu ülkeler dostça el ele vermezsek, kendi basit imkanlarımızla, önlemlerle sınır ötesi operasyonlar işte Cerasblus, işte Rai olabiliyor.

Biz Sünni-Şii çatışmasına evet diyemeyiz. Irak Ordusu Şia'dan oluşuyor. Bunlar Musul'a geldikleri zaman Sünnilerle vuruşacaklar. Kusura bakmasınlar biz yeni mezhep çatışmalarına evet diyemeyiz. YPG/PYD DEAŞ bahanesiyle silahlandırılıyor, şımartılıyor.

YPG'ye verilen silahlar DEAŞ'a gidiyor, çok büyük bir kısmı da bize karşı kullanılıyor. Bu konuda yaptığımız itirazlar, yalan söylenerek dikkate alınıyor. Bu tür örgütler Avrupa'da serbestçe yaşayabiliyor.