ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin Türk savaş uçağını düşürmesinin ardından partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı.

 

Erdoğan’ın konuşması, İngilizce ve Arapça simultane tercüme yapılarak canlı yayınlandı.

 

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

 

"Biz, binlerce kilometre ötede ülkemizi anlatma çabası içindeyken 19 Haziran’da askeri birliğe yapılan saldırıda 8 askerimiz şehit oldu. Askerlerimize rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

 

'ULUSLARARASI SULARDA VURULDU'
22 Haziran’da RF-4 uçağımıza Suriye tarafından saldırı düzenlendi. Suriye kara sularında değil, uluslararası sularda vurulmuştur. Suriye'nin 13 mil açığında vuruldu. Uçağımız vurulduktan sonra Suriye sahasına düşmüştür. Bunu çarpıtmak isteyenler var.

 

Pilotlarımıza yönelik arama-kurtarma çalışmalarını dört bir koldan yürütüyoruz. Önceliğimiz pilotlarımızı bulabilmek, evlatlarımıza sağ salim kavuşmaktır.

 

Dış politikada aktif bir politika sergiledikçe ekonomi büyüdü. Kimse Türkiye’nin içine kapanmasını beklemesin. Türkiye merkezinde bulunduğu geniş coğrafyada akrabalarıyla aynı gönül dilini konuşan bir ülkedir.

 

Türkiye, aktif dış politika sonucu bölge halkıyla kardeşlik bağlarını güçlendirmiş, dünyada saygınlık kazanmıştır. Türkiye dostlarıyla el sıkışmış, akrabalarıyla hasret gidermiş, kardeşleriyle kucaklaşmıştır.

 

Türkiye’nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur, hiçbir ülkenin iç işlerine karışmamıştır. Türkiye’nin dostluğu çok değerlidir. Türkiye’nin dostluğunu alan her ülkenin arkası sağlamdır, emniyet içindedir.

 

Bizim için önemli olan komşuluk, dostluk ve kardeşlik hukukudur. Hiç kimse bizi yanlış anlamasın. Türkiye; Bosna, Kosova, Kabil, Bağdat, Basra, Kerkük, Halepçe için yüreğini ortaya koymuştur.

 

Bugün Şam, Halep, Hama, Humus dediğimizde hesap peşinde değil, kanı akan kardeşlerimiz için haykırıyoruz.

 

'TÜRKİYE'NİN GAZABI DA ŞİDDETLİDİR'
Türkiye’nin dostluğu ne kadar değerli ise herkes bilsin ki gazabı da o kadar şiddetli ve kahredicidir. Yumuşak başlılığımız uysal koyun olduğumuz anlamına gelmez.

 

Bunu hamaset olarak görenler bu milletin tarihine baksınlar. Biz tarihi yaparız, onu kimin yazacağına, kimin okuyacağına, kimin ders alacağına karışmayız.

 

Bu coğrafyada masumlara kasteden her senaryoyu boşa çıkarmak için Türkiye çalışmasına devam edecektir. Türkiye kadastro mühendisliğine göz yummayacaktır.

 

Bazı köşe yazarları söylemlerimi sert buluyorlar. Gelin bize ders verin de nasıl konuşacağımızı öğretin. Sizin köşenizde yaptığımız dalkavukluğu biz yapamayız. Kalemleriniz belli yerler satılmış olabilir. Ama biz halka ve hakka teslim olmuş bir iradeyiz. Biz kimsenin maşası, taşeronu değiliz. Biz kendi gücü, kendi iradesi ve tarihiyle hareket eden bağımsız bir ülkeyiz. Hz. Ali’nin dediği gibi; ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz Türkiye’yiz, büyük devletiz. Biz kendimizden sorumluyuz.

 

Hedef saptırmaya yönelik bazı köşe yazarlarını görüyorum; Sanki bu ülkenin evlatları değil bunlar. Bunu bu kadar insafsızca yapıyorlar.

 

'SONUNA KADAR HAKLIYIZ'
Kimliği açık olan, silahı olmayan, tek başına uçan bir keşif uçağımızın düşürüldüğü bu olayda Türkiye sonuna kadar haklıdır.

 

Doğu Akdeniz genelinde haklarımız var. Yenilenmiş radarlarımızın test edilmesi için yapılan bir uçuştur. Suriye’den en ufak bir uyarı yapılmadan saldırı yapılmıştır. Utanmadan, sıkılmadan 'hasmane değildir' diyorlar. Bu hasmane bir tutumdur. Kısa süreli bir ihlal saldırı için mazeret olarak gösterilemez.

 

MUHALEFETE TEŞEKKÜR
Böyle hassasiyetle hareket etmemiz sebebiyle muhalefet liderlerine teşekkür ediyorum. Saldırı sonrasında dış politikamızı sorgulayan acımasız değerlendirmeler değerlendirmeye tabidir. Türkiye’nin hedefe konulması aymazlık, sorumsuzluk olur.

 

Kimsenin karnından konuşma, lafı geveleme lüksü yoktur, olmamalıdır. Doğu Akdeniz’de uluslararası sularda AK Parti’nin değil, aziz milletimizin uçağı hedef alınmıştır. Türkiye'yi sorgulayanlar, Suriye’deki rejime destek verenler tarih önünde mahcup olacaklardır.

 

Suriye’nin cetvelle çizilmiş sınırları, Türkiye ve Suriye halklarının kardeşliğini engellemeye yetmez. Yüz yıl önce çil çil altınlar karşılığında Kudüs’ü satan çapulcular nasılsa Suriye’deki yönetim de Suriye halkını temsil etmiyorlar.

 

'ESAD UMUTLARIMIZI BOŞA ÇIKARDI'
Baba Hafız Esad, Türkiye’ye karşı hasmane bir tutum sergiledi. Beşar Esad, değişeceğini söyleyerek hem Türkiye’ye hem de bölge ülkelerine umut verdi. Verilen sözlerden memnuniyet duyduk. Ama umutlarımız hep boşa çıktı. Çünkü doğru konuşmuyordu.

 

Esad, ‘Türkiye’nin yapısından istifade etmek isterim’ dedi, biz ‘her türlü desteği veririz’ dedik. Ama umutlarımız hep boşa çıktı. Çünkü doğru konuşmuyordu.

 

Oğul Esad'ın süreç içinde babasının izinde gitmekte ısrar ettiğini gördük. Tavsiyelerde bulunduk, günlerce telefon görüşmeleri yaptık. Ama bizi hep oyaladı.

 

Gelinen noktada hiçbir meşruiyetinin kalmadığı açıktır. Kendi halkını katleden bir zorba yönetim işbaşındadır.

 

'HAVA SAHAMIZ 114 KEZ İHLAL EDİLDİ'
1 Ocak 2012’den bugüne kadar farklı uçaklar tarafından Türk hava sahası 114 kez ihlal edilmiştir, Suriye helikopterleri de 5 kez ihlal etmiştir. Uçağımız bir hata sonucu değil, tamamen kasıtlı olarak hasmane bir tutumla hedef alınmıştır.

 

Olayın ardından Suriye ile yapılan telsiz görüşmeleri, CASA tipi bir yardım uçağımıza karşı takınılan tavır da bunun ispatıdır. Türkiye itidal ve sağduyuyla hareket etmiştir.

 

Diplomatik temaslarımız devam ediyor. Rusya, Çin ve İran’la görüşülmüştür. ABD ve AB’yle görüşüldü, görüşmeler devam ediyor.

 

YENİ AŞAMA
Türkiye yeri, zamanı kendisi tespit ederek uluslararası hukuktan haklarını kullanacak, gereken adımlara da atacaktır. Artık yeni bir aşamaya geçildi.

 

'ARTIK ASKERİ HEDEF SAYILACAK'
TSK’nın angajman kuralları değişmiştir. Suriye’den yaklaşan her askeri unsur tehdit olarak görülecek, askeri hedef olarak görülecektir. Türkiye dostluğu, husumeti test edilecek bir ülke değildir. Türkiye’nin test edilemeyeceğini net ve kararlı bir biçimde ispat ederiz, edeceğiz.

 

Türkiye olarak elbette savaş çığırtkanlarının, provokatörlerin tuzağına düşmeyiz. Merak etmeyin. Ancak uluslararası sularda da uçağımıza yapılan bir saldırı karşısında susacak, tepkisiz kalacak, elimiz kolumuz bağlı oturacak ülke değiliz. Uluslararası hukuk çerçevesinde bu hadisenin üzerine kararlılıkla gitmeyi sürdüreceğiz.