Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Afrin operasyonuna ilişkin bilgi veren Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nun Afrin operasyonuna ilişkin açıklamalarını eleştirdi.

AP’nin ‘Afrin’den çekilin’ açıklamasına tepki gösteren Erdoğan, “Avrupa Parlamentosu'nda Afrin'le alakalı olarak bizim oradaki harekatı durdurmamız isteniyormuş vs. Genişlemeden sorumlu bayan var. Boşuna heveslenmeyin, işimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız. Bunu bilesiniz” dedi.

Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Liseliler Destan Yazıyor Şiir ve Kompozisyon Yarışması Ödül Töreni'nde konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

‘TÜRKÇE SİYASİ TARTIŞMALARIN TARAFI HALİNE GETİRİLMİŞ’

Türkçe, dünyanın en kadim dillerinden biridir. Türkçe en azından ilk yazılı metni Orhun Abideleri ile gücünü ve yaygınlığını ispatlamış bir dildir. Dilimizin siyasi tartışmaların tarafı haline getirilmiş olmasını yakın tarihte yaşadığımız en ciddi sıkıntılardan biri olarak görüyorum. Dil devrimi adı altında Türkçemiz, tatsız, tuzsuz, ruhsuz kelimelerin tasallutu altına sokularak kadim medeniyet ile arasındaki bağ kopartılmaya çalışılmıştır. Bizim aslında damarlarımız kesilmiştir. Bir milletin siz dil noktasında bu damarı kestiğiniz anda dedesi ile arasındaki bağı kesmiş oluyorsunuz.

‘YABANCI KELİME KULLANMA HASTALIĞI TAHAMMÜL SINIRLARINI AŞAN BOYUTA ULAŞMIŞTIR’

Bu cinnet dönemini geride bıraktığımıza inanıyorum. Kadim Türkçe'nin önemli bir zenginliği olarak gördüğümüz Osmanlı Türkçesi'nin okullarda öğretilmesini önemli bir adım olarak görüyorum. Türkçemizde internet ortamı başta olmak üzere pek çok mecrada yeni bir bozulma süreci yaşıyoruz. Bu konuda aileden, okula, basın yayın kuruluşlarından iş dünyasına kadar herkese düşen önemli görevler var. Tabelalarda, konuşmalarda şahit olduğumuz yabancı kelime kullanma hastalığı tahammül sınırlarını aşan boyuta ulaşmıştır. Tabii, sayın Cumhurbaşkanı siz ne işe yarıyorsunuz diyeceksiniz.

‘KIZLAR SİGARA İÇMİYORSUNUZ, BİLİYORUM’

Sigara konusunda da kampanya başlatmıştık. En yakın arkadaşlarımız dahi konuşuyoruz, konuşuyoruz, söz diyor, bir ay sonra yine affedersiniz leş gibi sigara kokuyor. Gençler sizleri çok seviyorum. Okulların önünde elinde sigara gördüğüm zaman kahroluyorum. Ciğerlerini, kalbini adeta tehdit ediyor. Buna fırsat vermeyin. Allah'ın bizlere emaneti olan bu vücudu hep beraber kullanalım. Kızlar, siz zaten içmiyorsunuz biliyorum.

‘BİZİM KIRAATHANEMİZE NE OLDU’

Türkçe dışı tabelalar gördüğüm mekanların sorumlularına bu isimlerin değiştirilmesini, bugün sesleniyor ve tavsiye ediyorum. İnternet cafe. Cafe. Bizim kıraathanemize ne oldu? Vardı ya bizim kıraathanemiz. Kumar oynama yeri değildir, okuma yeridir. Okuma yeridir. Oralarda hem kitaplarımızı okuyalım, hem çayımızı hem kahvemizi içelim hem de okula gidelim. Şimdi evler bile adeta cafe house oldu. Böyle şey olur mu? Bu konuda arzu ettiğim hassasiyeti henüz göremediğimi de ifade etmeliyim. Bu işin de üstesinden el birliği ile geleceğiz, bunu başaracağız.

17-25 ARALIK, 15 TEMMUZ

17-25 Aralık'ta yargı ve emniyet teşkilatları ile sinsi bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Dik duruşumuzla bu sinsi saldırıyı boşa çıkardık. Ardından 15 Temmuz gecesi bir daha asla yaşamayacağımızı varsaydığımız türden bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. FETÖ mensupları Pensilvanya'dan aldıkları talimatla, uçaklarla, helikopterlerle, tanklarla, silahlarla ülkenin meşru yönetimini devirmek üzere harekete geçtiler. Bu defa daha önceki darbelerin hiçbirinde görülmemiş bir hadise yaşandı. Şahsım böyle bir darbe girişimini asla kabul etmedim ve tüm devlet mekanizmalarını harekete davet ettik, milletimi de meydanlara, caddelere davet etmek sureti ile o engin feraseti ile milletim bunu atlattı. O gece liseli gençlerimiz de meydanlardaydı. Onlar da bu darbeye karşı koydu. Cep telefonu aracılığıyla televizyon kanallarını kullanarak milletimizle buluştuğumuz an darbe teşebbüsünün ortadan kaldırıldığı andır. İstanbul'a indik ve havalimanında bizi karşılayan on binlerce milletimle birlikte darbecilere karşı tarihi bir meydan okuması yaptık.

Milletimiz tüm fertleri ile gerçekten destan yazmıştır. Şimdi de liseli öğrencilerimiz bu destanı denemeye, şiire, hikayeye dönüştürerek ebedileştiriyor. Türkiye'nin darbeler ve muhtıralar döneminin ardından doğan nispeten istikrarlı bir ortamında büyüyen sizlerin bu tür durumlarda ne yapacağı sorusu orta yaşın üstündeki büyüklerin zihnini zorluyor. 15 Temmuz'da gördük ki, özlerindeki kahramanlık ve cesaret ateşini yakabilmektedir. Bunu siz başarabiliyorsunuz. Üzerindeki kül savrulduğunda altından çıkan o kor ateş, bize ezanımızın, bayrağımızın, devletimizin bizatihi milletimizin güvencesi altında olduğunu göstermiştir.

AFRİN OPERASYONU

Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturmaya çalıştılar. Kimler? Teröristler. Bunlar oradan Hatay, Gaziantep, Kilis, Mardin, buralara tacizde bulunuyordu. 100 civarında havan biz harekata başladığımız ana kadar atılmıştı. Hep sabrettik artık dedik, yeter.

Afrin Harekatı'nın talimatını verdik, teröristlerin hesabı farklıydı ama onlar şunu bilmiyorlardı; "Hesapların üzerinde bir hesap var, o da Allah'ın hesabı." Ve ne oldu? Tüm kuzeydeki o terör koridorunu temizlemeye başladık.  Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3525 oldu. Bu iş bitiyor bitecek, az kaldı. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları'na verilen destek milletimizin gerektiğinde yedi düvele meydan okumaktan geri durmayacağının göstergesidir.

AVRUPA PARLAMENTOSU'NA AFRİN MESAJI

Avrupa Parlamentosu'nda Afrin'le alakalı olarak bizim oradaki harekatı durdurmamız isteniyormuş vs. Genişlemeden sorumlu bayan var. Boşuna heveslenmeyin, işimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız. Bunu bilesiniz.