Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerin ardından yabancı basına ilk kez kapsamlı bir mülakat verdi.

PBS kanalının deneyimli televizyoncusu Charlie Rose’a konuşan Erdoğan, ABD’nin Fethullah Gülen’i iade etmesine dair beklentisini de ilk kez açıkça söyledi.

Erdoğan, geçen Cuma Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın zehir zemberek konuşmasından sonra verdiği söyleşide Kılıç’ın sözlerini de değerlendirdi.

“O konuşma benim üzülerek dinlediğim bir konuşmaydı” diyen Erdoğan, Kılıç’ı da “Bu konuşmanın altından da Sayın Başkan ömrü boyunca kurtulamayacak” diyerek çok sert biçimde eleştirdi.

Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

Fethullah Gülen ile asıl problemin 2010 yılında başladığını ifade eden Başbakan Erdoğan: Başbakan olduktan sonra Fethullah Gülen ile telefon görüşmelerim dışında bir görüşmem olmadı. Belediye başkanıyken görüşmelerim olmuştu. İlk iki dönem o grupla ilişkilerimiz de iyiydi. Aslında problem 2010 Anayasa referandumu olayından sonra başladı. Orada bir güç ele geçirme olayı vardı. Yani Emniyetle, güvenlikle öbür tarafta yargı arasında o dayanışmayı sağlamaya yönelik bir adımdı. Attıkları ilk adım da istihbarat teşkilatımızın müsteşarına yönelikti. Ondan önceki müsteşar ve müsteşar yardımcısına yönelik atılan adımlar. Tabii benim kabul edebileceğim adımlar değil.

Birçok değişik organizasyona sızmaya çalıştıklarının farkındaydık ama nihai kötü niyetlerinin farkında değildik. Sonra bunu hissettik. Önlemlerimizi almaya başladık. 17 Aralık, 25 Aralık… Bunlar son, işin bir darbe girişimine dönüştüğü dönemdi. Bir darbe girişimiydi. Sivil darbe. Bunu yaptılar. Eğer ben yurtdışından gelişimde tüm bu olanlara karşı sessiz kalmış olsaydım, olay çok farklı yerlere gidebilirdi.

Benim ofisime böcek yerleştirmişler. Bakanları dinlemişler. Bunları dinleyen insanların vatanseverliğinden bahsedebilir misiniz. Bunu örgüt olarak görüyorum. Bizim model ortağımızdan beklentilerimiz var.

(Ne bekliyorsunuz sorusu üzerine) Bunları sınır dışı etmesini. Ben Amerika’nın kendi güvenliğini tehdit eden birileri olursa ne yaparsam, stratejik ortağımız da bizim ulusal güvenliğimizi ilgilendiren bir konuda onu yapmalı.

(“ABD Fethullah Gülen’i iade edecek midir?” sorusu üzerine) Ümit ediyorum. En azından sınır dışı etmeliler.

YOLSUZLUK SUÇLAMALARI

Biz iktidara geldiğimizde Türkiye’nin toplam 250 milyar dolar yıllık geliri vardı. Bizim hükümetimiz bunu 820 milyar dolara çıkarttı. Yolsuzluğun böyle bir gelişmede yeri olabilir mi? Biz iktidara geldiğimizde cumhuriyetin 79 yılında toplam 6 bin 100 km bölünmüş yol yapılmıştı. Biz 12 yılda 17 bin km yaptık. Yolsuzluğun olduğu bir ülkede bunu yapamazsınız. Boğaz’ın altına Marmaray’ı inşa ettik.

TWITTER’IN KAPATILMASI

(Otoriterleşme eleştirileri konusundaki soru üzerine) Bunlara inanıyor musunuz? Eğer yüzde 45.5 böyle yerel bir seçimde oluyorsa bunun bir anlamı olur. Bunun analiz etmeniz gerekir. Medyada bana her türlü hakareti yapabiliyorlar. Diktatörün olduğu ülkede siz o diktatöre bu hakaretleri yapabilir misiniz? Twitter’ın burada bir ofisi yok. Amerikan şirketi. Bazı hesaplardan hakaretler ediliyor. Ama bu hesaplar kapatılmıyor. Kapatılmadığı gibi diyelim Anayasa Mahkemesi devreye giriyor, hukuku çiğniyor. İç yollar tükenmeden bir defa Anayasa Mahkemesi buna bakamaz.

Ben de diyorum ki, ABD’de bu nasılsa, uygulaması nasılsa bizde de aynı şekilde olmalı. Verginizi ödeyin ve burada kanunlara uyuyorsanız Ak Parti Hükümeti’nin yapacağı bir şey yok. Twitter bir defa herkesin özgürlük alanına uymak zorunda. Ofis açmak zorunda. Twitter ABD’de vergi ödüyor mu? O zaman benim ülkemde de ödemek zorunda. Eğer mahkeme kararlarını uymazlarsa kapatırız. Gidin deriz.

ANAYASA MAHKEMESİ

Biz Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara uyarız ama eleştirimizi de yaparız. Öyle kararlar veriyorlar ki hukuki değil, politik. Yargının kararlarıyla konuşması gerekir. Ama bugün (söyleşinin yapıldığı önceki Cuma) bir konuşma yaptı, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Başbakan Yardımcısı orada. Herkese ders verdi. Bugünkü konuşma benim üzülerek dinlediğim bir konuşmaydı. Bu konuşmanın altından da Sayın Başkan ömrü boyunca kurtulamayacak.