Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeşilay Zümrüdüanka Ödül Töreni'nde konuştu. Sığınmacılara yapılan yardımlara değinen Erdoğan, "Biz olaya homoekonomikus anlayışıyla bakmadık, böyle bakmıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:

SURİYE'DEN GELEN MÜLTECİLERE HARCAĞIMIZ PARA 10 MİLYAR DOLAR'

Dünyada biz ilk 3'ün içindeyiz. Biliyorsunuz, Amerika, İngiltere, Türkiye… Yardım eden ülkeler arasında biz 3. sıradayız. Fakat olayı milli gelire oranla değerlendirdiğiniz zaman, Türkiye 1. sırada. Çünkü biz onların baktığı gibi bakmıyoruz ki, sadece şu 5 senede, Suriye'den gelen mültecilere harcadığımız para 10 milyar dolar, sadece 5 senede. Bunun içerisinde ben STK'ların, belediyelerin yaptığı yardımları, bunları söylemiyorum, bunlar bütçeden çıkan paralar, bunu söylüyorum.

‘BİZİM DEĞERLER SİLSİLESİMİZ İÇERİSİNDE OLAY FARKLI'

(Sığınmacılara yardımlar) Biz olaya homoekonomikus anlayışıyla bakmadık, böyle bakmıyoruz. Bizim medeniyetimizde, bizim değerler silsilemiz içerisinde olay farklı. 'Veren el alan elden hayırlıdır.' Bize Batı ne diyor? İşte size yılda 3 milyar euro vereceğiz. Bakınız bu sözü vereli 4 ay oldu, hâlâ verecekler, hâlâ verecekler.

‘BİZ İNŞAAT SEKTÖRÜNDE İYİYİZ, BİLİYORSUNUZ'

Bugün AB Konseyi Başkanı ziyaretimdeydi. 'Bakın, verseniz de vermeseniz de biz bu mültecilere kapımızı kapatmadık Batılılar gibi, açık tuttuk, yine açık tutacağız ama biraz da vicdan' dedik. 'Bunu beraber paylaşalım istiyoruz sizinle ama siz, 'Türkiye kapıları Batı'ya açıyor, oraya yönlendiriyor' gibi bir yanlışın içerisindesiniz, bakın bunu bırakın, gelin el ele verelim.' Ben size bir şey söylüyorum, formül nedir?

'SURİYE'NİN KUZEYİNDE BİR ŞEHİR KURALIM'

Suriye'nin kuzeyine biz bir şehir kuralım. Yaklaşık 4 bin 500 kilometrekarelik bir şehir kuralım ve bu şehirde biz alt yapısıyla, üst yapısıyla her şeyi uluslararası camia paylaşalım, biz biliyorsunuz inşaat sektöründe iyiyiz, başka ülkeler de buna girebilir.

Yerel mimari ile biz Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye'ye yakın bir bölgede bu şehri kuralım. Dolayısıyla Suriye'den çıkacak olanları orada iskan edebiliriz, Türkiye'dekileri de aynı şekilde orada iskan etme imkanımız olabilir. Bunu karşılıklı konuştuğumuz zaman 'haklısın' diyorlar. Bunu Sayın Obama ile de konuştuk, hatta koordinatlarını bile belirledik ama uygulamaya gelince hala ses yok. Mesele karar meselesi… Karar verici olmak, irade koymak bu… Maalesef bunu da koymayınca iş gecikiyor ve iş kapıya dayanınca da feryat başlıyor."