BM Genel Kurulu için gittiği ABD'den dönen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Atatürk Havalimanı'nda bir açıklama yaptı.

Erdoğan, "Atmamız gereken adımlarda 3 başlık çok önemli. Biri malum uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi ve bu uçuşa yasaklı bölgenin güvence altına alınması. İki, güvenli bir bölgenin Suriye tarafından tesis edilmesi ve bu güvenli bölgede artık yapılanmanın nasıl olacağı konusunda nihai adımları atmak, üçüncüsü de eğit-donat anlayışıyla bu süreci kimlerle nasıl yöneteceğiz, bütün bunların içeriklerini görüşmek" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

20 devlet başkanının katıldığı zirvede hangi adımların atılması gerektiği düşünüldü. Zirvenin başarılı geçtiğini düşünüyorum. En üst seviyede gerçekleşen zirvenin yönlendiriciliği olduğuna inanıyorum. İklim değişikliği politikasını ortaya koymamız bakımından iyi bir atılım oldu.

Toplamda 17 liderle ikili görüşme gerçekleştirdim. Türk evinde gerçekleştirdim, bir kısmını da BM’de gerçekleştirdim. Görüş ve düşüncelerimizi ens üst seviyede izah etme imkanı buldum. Muhataplarımızla görüş alış verişinde bulunduk. BM Güvenlik Konseyi adaylığımız konusunu da görüştüm. ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından birinde bir konferans verdim. Amerika’daki bizim STK’larımızla bir araya geldim. Verimli bir çalışmayı verimli bir final toplantısıyla dün akşam bitirdik ve ülkemize döndük.

Obama ile görüşmelerimizi anlatır mısınız? IŞİD konusunda neler konuşuldu?

Bölgede kritik bir dönemi yaşıyoruz. Kritik diyorum çünkü 1250 km yaklaşık sınırımız olan Suriye ve Irak’ta terör eylemleri bizi ilgilendirmez veya bize ne deme lüksümüz yok. 1,5 milyon sığınmacı bizim ülkemizde. Bu sığınmacıların Türkiye’ye gelmiş olduğu bir ortamda bize ne diyemeyiz. Atılan bu adımlarda başta Suriye rejimi olmak üzere bu zalim rejimden kaçanların sığındıkları bir başka zalim olmamalı.

Özgür Suriye Ordusu da orada bir mücadele veriyorlar. Başka örgütler de var orada…

Şimdi ise durumun ne vahim olduğu, IŞİD’in Irak’ı işgal etmesi, Sünnilerin Musul’u boşaltmış olmaları bunlar görünen gerçekler. Bir de çok acımasız devam eden, bizim dinimizle alakası olmayan bir uygulamayı kabullenmek mümkün değildir.

Tüm yapılanlar İslam’a mal edilmektedir.

Bizler Müslüman olarak elimizden geleni yapmamız lazım. Hıristiyan dünyası böyle bir adım atıyorsa biz buna seyirci kalmayacağız.

Taraf durumu olma namzetiyiz.

İşte 49 kişi. İçeriden dışarıdan bir çok yakıştırmalar yapıldı.

Biz sözün değil, eylemin tarafı olmak durumundaydık.

Bundan sonra atacağımız adımlar bizim aynı felaketleri tekrar yaşamamak .

Onun için atmamız gereken adımlarda ana başlık olarak;

Uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi, ve bu bölgenin güvence altına alınması.

Güvenli bir bölgenin Suriye tarafında tesis edilmesi.

Güvenlik Üst Kurulu toplantısında konuşacağız ve adım atacağız.

Bu süreci kimlerle nasıl yöneteceğiz bunları görüşmek başlıklarımız arasında.

Orada Sayın Obama’yla bu konuyu da ele aldık. Burada bu görüşmeyi konuşacak değiliz. Hükümetimizle konuşacağız sonra kamuoyunla paylaşacağız

ŞARTLAR DEĞİŞTİ

Bütün bunlar istihbarat servisimizle paylaşıldı. Elde edilen bu başarıda bunun en güzel örneğidir.

4 yıl önce bu örgütlerin tamamına yakını yoktu. Bu örgütlerin doğduğu yer. Irak’ta El Kaide. Suriye’de ne oldu palazlanmaya başladı. IŞİD güç kazanmaya başladıktan sonra, terör örgütleri bataklıkları sever. Onlar buradan palazlanırlar. Suriye’de Amerika silahı olmaz. Daha çok Rus silahı olur oradan beslenir. Maliki ordusu kaçtığında oradan da ne yazık ki Amerika’nın verdiği silahlar maalesef IŞİD’in eline geçti. Bunu kendileri de biliyorlar, bizim yanlışımız diyorlar.

Daha sonra bir çok irili ufaklı terör örgütleri türemeye başladı. Cidde’de 40 ülke bir araya geldi, biz de katıldık. Bizler insani yardım boyutunda katılabiliriz ama başka adım atamayız dedik. Neden 49 vatandaşımız rehineydi. Ama şimdi şartlar değişti.

Bundan sonraki süreç farklı olacak.

Tezkere parlamentodan geçtikten sonra atılması gereken adımlar atılacak.