Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Taksim'deki kışla inşallah isteseler de istemeseler de tarihine uygun olarak o da yapılacak. Orada bir tarih müzesi yapacağız, bir şehir müzesi yapacağız. Bitmez, şu andaki Atatürk Kültür Merkezinin olduğu yere, yanındaki boşluk, arkasındaki boşluk tamamıyla orası yıkılacak ve Türkiye'nin ilk opera binasını da inşallah oraya yapacağız” dedi.

İstanbul Kısıklı'da halka seslenen Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz inanıyoruz ve üstünüz. Hiç şüpheniz olmasın. Şu anda Türkiye’nin dört bir yanında, her yerde bu tablo var. Taksim Meydanı’na, Saraçhane’ye bakın bu tablo var. Ankara’da Kızılay Meydanı’nda her yerde bu tablo var. İşte bizler de bu akşam arkadaşlarımızla bir değerlendirme toplantısı yaptık.
 
‘TÜRKİYE DEMOKRATİK BİR HUKUK DEVLETİDİR’
 
Bu vatan meselesinde, bu affedersiniz ne idüğü belirsizlere biz bu ülkemizi bırakmayacağız. Ve kardeşlerim, Sayın Başbakan söyledi. Ben de söylüyorum. Türkiye demokratik bir hukuk devletidir.
 
Demokratik bir hukuk devletinde siz halkı görmemezlikten gelemezsiniz. Dolayısıyla halkın taleplerini bir kenara koyamazsınız. Halkın böyle bir talebi varsa, bunun görüşüleceği yer parlamentodur.
 
Bunların, bu alçakların bombaladığı parlamentodan inşallah görüşülmek suretiyle inanıyorum parlamentodaki siyasi partiler, inanıyorum ki bu konuda en isabetli kararı alacaktır. Ve alınacak böyle bir kararda da onay merci olarak kararımı açıklıyorum.
Ben bunu onaylarım. Çünkü gencecik yavrularımızın tanklarla, toplarla şehit edildiği bir ülkede biz siyasiler olarak eğer buna sessiz kalırsak, ebedi alemde bunun hesabını veremeyiz.

‘YETERKİ PAREMONTOMUZ KARAR ALSIN’

Bugün Amerika’da idam var mı? Rusya’da, Çin’de var mı? Dünyanın değişik yerlerinde var mı? Sadece Avrupa Birliği üyesi ülkelerde yok. Biz buna bir imza attık. Bizden önce attılar. Böyle bir durum var. Doğru. Fakat bu imzalar atıldığı gibi bunlar geri de alınabilir. Yeter ki parlamentomuz bu kararı alsın.
 
Bunlar değiştirilemez hükümler değil. Buyurun. İşte şu anda yapılanlar... Ankara’da özel harekata bombalar yağdırılıyor ve benim 47 tane polis kardeşim orada şehit oluyor. Aynı şekilde bizi yakalamaya çalıştılar.
 
Bizim kaldığımız yere geldiler fakat biz çıkmıştık ve şimdi bakın ifadeler ortaya çıktı. İfadeler enteresan, 'Biz yakalasaydık ya ölü ya diri getirecektik." Ama bunlar bir şeyi bilmiyorlar. Bunlar hesapların üzerinde bir hesap var. Tuzakların üzerinde bir tuzak var.
 
En büyük tuzağı kuracak olan da kudret, kuvvet sahibi Allah’tır. Bunu bilmiyorlar. Ve o muhafaza etti mi mesele yok. O korudu mu mesele yok. Bir an ileri, bir an geri yok. Vakti saati geldiğinde zaten sahibine teslim edeceğiz.
 
‘MİLLİ GÜVENLİK KURULUNU TOPLAYACAĞIZ’
 
Devlet içinde devlet olmaz. Paralel devlet. Nereden çıktı bu? Dert başkaydı ama ne oldu? Duvara çok kötü çarptılar. Hesabı erken bozuldu. Şimdi bunun bedelini ödeyecekler.
"Şu anda gayet güzel bir şekilde çalışmalar devam ediyor. Hükümetimiz şu anda önemli bir hazırlığın içinde ve çarşamba günü inşallah Milli Güvenlik Kurulumuzu toplayacağız.
 
‘ÖNEMLİ BİR KARARI AÇIKLAYACAĞIZ’
 
Milli Güvenlik Kurulundan sonra da bir Bakanlar Kurulu toplantısı yapacağız ve Milli Güvenlik Kurulu ardından Bakanlar Kurulu toplantısıyla da önemli bir kararı açıklayacağız. Şimdi burada açıklamayacağım.

"Ulusal medyamızda birkaçı dışında, sağolsunlar bir birliktelik gördüm, bir beraberlik gördüm. Fakat uluslararası medyada Pensilvanya'yı ziyaret edenler var. Ben buradan dünyadaki uluslararası medyaya sesleniyorum: Ey medya, ABD'de çifte kuleler yıkıldığı zaman, acaba bu uluslararası medya gidip de Bin Ladin'le bir röportaj yapsaydı buna nasıl bakardınız? Olumlu bakar mıydınız?

Fakat, Türkiye'de böyle bir darbe girişiminde buluşan şahsın takımının kendisine verdiğiniz 400 dönümlük arazide gidip kendisiyle şu anda röportaj yapanlara nasıl sıcak bakıyorsunuz? Bugün de bir uluslararası CNN'e röportajım oldu, orada bunu örnek olarak verdim.
 
Dünyanın bunu görmesi, dinlemesi, bilmesi lazım. Her akşam bir uluslararası medya grubuyla da bunları devam ettireceğiz. Anlatmamız lazım, bilmeleri lazım. Fakat öyle veya böyle, inşallah tren tekrar raylara oturmuştur.

‘İNLERİNE İNECEĞİZ’

"Açığa alınanlar var ve yeni yeni görevlendirmeler yapılıyor. Eksikler var hepsinde. İşte çarşamba günkü toplantı inşallah bunların önünü açacak. Hani hep bir sözüm var ya 'İnlerine gireceğiz' diye. Şimdi toptan inlerine gireceğiz.

"O ne sağlam bir yürekti değil mi? O nasıl bir imandı değil mi? Niye? Çünkü imandır o cevher ki ilahi ne büyüktür/İmansız olan paslı yürek sinede yüktür. Mesele bu. Onları orada dediklerini herhalde sosyal medyada falan takip etmişsinizdir.

Hatta televizyonlarda falan da bunlar yayımlanıyor. İşte Silahlı Kuvvetlerimizin gerçek manada Türk askeri bunlardır. Diğerleri hain, hain ve onlar ihanet ettiler ama bu hainlere inşallah bu millet pabuç bırakmadı."

‘TAKSİM TARİHİNE UYGUN YAPILACAK’

"Taksim'deki kışla inşallah isteseler de istemeseler de tarihine uygun olarak o da yapılacak. Orada bir tarih müzesi yapacağız, bir şehir müzesi yapacağız. Bitmez, şu andaki Atatürk Kültür Merkezinin olduğu yere, yanındaki boşluk, arkasındaki boşluk tamamıyla orası yıkılacak ve Türkiye'nin ilk opera binasını da inşallah oraya yapacağız.

Bitmedi, üçüncü bir müjdemiz daha var Taksim'de, orada maksem var, maksem nedir biliyor musunuz? Suyun taksim edildiği yer, hani o böyle tarihi duvarlar var ya o duvarın tam arkasına da inşallah proje hazır Taksim Camisi'ni de oraya inşa edeceğiz.

Taksim'in tamamını yayalaştıracağız. Bütün trafiği yerin altına alacağız. Taksim çok ciddi bir çekim merkezi haline gelmiş olacak. Bir kaç yıl içerisinde Taksim Meydanı bu kadar garip olmayacak, daha zengin olacak, daha güzel olacak, daha farklı olacak."