Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda, İslam Dünyası Yükseköğretim Alanının Oluşturulması Toplantısı'nın açılış oturumunda gündemi değerlendirdi.

İsrail’in Mescid-i Aksa’daki metal dedektörleri kaldırmasının olumlu olduğunu ifade eden Erdoğan, İsrail'in dedektörler konusunda geri adım atması doğru olmuştur. Yeterli midir? Değildir. Sadece Filistin'de yaşayanların geldiği bir mabed değildir, Mescid-i Aksa. Tüm dünya Müslümanlarının geldiği bir mabeddir. Kapısı dünya Müslümanlarına kapatılamaz” dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

YÖK Başkanı'na ve ekibine bu önemli konferansın düzenlenmesine verdikleri emek nedeniyle teşekkür ediyorum.

Mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz İslam medeniyetinin özü kardeşliktir. Dayanışmadır. Bir duvarı oluşturan tuğlalar gibi kenetlenmektir.

Mukaddes kitabımızda da buyurduğu gibi "Müslümanlar ancak kardeştir". Son zamanlarda aramıza yeni duvarlar, yeni bariyerler örüldüğü de gerçektir. Haf tasonu Suudi Arabistan ve Katar'daydım. Üç kardeş ülke, nedir bu sıkıntı? Bu hallere neden düştük? Bunlar bizi üzüyor. Biz bu hallere düşmeli miydik? Biz diyalog yoluyla bunları çözemez miyiz? Rabbimiz bize Kuran'ı Kerim'de ne emrediyor? Bütün işlerinizde istişare ediniz.

‘İSLAM DÜNYASININ ÇATIŞMALARLA GÜNDEMDE OLMASI NE ACI’

Çözüm yoluna gitmeyip etrafımıza birilerini almak suretiyle herhangi bir kardeşimizi köşeye sıkıştırsak bu kabul edilebilir bir şey değildir. Biz bunları aşmalıyız. Bizim her zamankinden daha fazla kardeşliğe, fikri alışverişe ihtiyacımız var.

İslam dünyasının bugün çatışmalarla gündemde olması ne kadar acıdır. İşte Suriye, işte Irak... Ölen kim?  Müslüman? Öldüren, İslam kisvesi altındaki müsveddeler.

‘MESCİD-İ AKSA'NIN ONURUNUN KORUNMASI TÜM İSLAM ALEMİNİN GÖREVİDİR’

Hiç kimse bizden artık bıkkınlık derecesinde bu ikiyüzlülüklere daha fazla sessiz kalmamızı bekleyemez. Mescid-i Aksa'nın onurunun korunması tüm İslam aleminin görevidir. Bölgedeki tüm inanç mensuplarının güvenliğini arzu ediyoruz. Dün de söyledim. İstanbul'da sinagoglar var. Bu olaylar olurken bazı gruplar saldırma yoluna gittiler, ilk işim İstanbul Valisi'ne, Emniyet Müdürü'ne "bunlara müsaade etmeyin" dedim, sağolsun bazı ufak tefek hadiselerin dışında bu korumayı karşıladılar.

İsrail'in dedektörler konusunda geri adım atması doğru olmuştur. Yeterli midir? Değildir. Sadece Filistin'de yaşayanların geldiği bir mabed değildir, Mescid-i Aksa. Tüm dünya Müslümanlarının geldiği bir mabeddir. Kapısı dünya Müslümanlarına kapatılamaz. Bir kez daha İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin ile görüştüm ve kendisine bütün bunları anlattım, düşüncemizi de paylaştım. Dedim ki artık sizler de Cumhurbaşkanı olarak ağırlığınızı koymalısınız. Son olarak Ürdün Kralı ile görüşmeden sonra onların da yaptıkları görüşme olumlu neticeler vermiş olacak ki, dedektörlerin kaldırılması kararını meclislerinde aldılar.

Eğer, bu dünyada barış içinde yaşamak istiyorsanız, başkalarını tehdit etmek yerine, kendisini ve bölgeyi ateş çemberine sokabilecek politikalardan kaçınmak gerekiyor.

Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir. Bunun için kendi muhasebemizi yapmalıyız. Sorunların kaynağı olarak hep başkalarını işaret etmek bizi yanlış yollara sevk edecektir. Müslümanlar neden bu hale düştüklerinin cevabını lütfen kendilerinde aramalıdır.