Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, Ankara'da 7. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'nda konuştu. Konuşmasında cemmate yakın işadamlarına seslenen Erdoğan 'konuşun be, kimden ne aldılar, konuşun' dedi.

Başbakan Erdoğan, cemaatin sadece siyaseti değil, emniyeti, yargıyı değil iş dünyasını da dizayn etmeye çalıştığını savundu. 'Tehditler, şantajlar, kumpaslar yapılıyor' diyen Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Milletimiz ilk kez vekaleten değil asaleten Cumhurbaşkanını seçecek. Gerek partimizin mensuplarıyla, gerek STK’larla yoğun ve kapsamlı istişareler yaptık.

Bu istişarelerin önemli bir tanesini de TOBB’da aynı şekilde STK’larla birlikte gerçekleştirdik. 12 yıllık Başbakanlık görevinin ardından bir görev değişikliği gerçekleşerek olursa, toplumun farklı kesimlerinden de farklı bazı sorular önümüze gelebiliyor.

Bunun cevabını şimdiden vermekte fayda var. Türkiye’nin geleceği için son derece önemli olan çözüm sürecinin akıbeti merak ediliyor.

Ulusal güvenliğimizi tehdit eden paralel yapıyla mücadelenin akıbeti de merak ediliyor. Merak edilen bir başka konu da, ekonominin geleceği.

Eğer Pazar günü Cumhurbaşkanı seçilirsek, Türkiye’nin değişiminde, yürüyüşünde hiçbir değişiklik olmayacak. Çünkü oturmuş bir yapı var ve bu yapı kendisini aday olarak ileri süren arkadaşlarıyla sürecek bir süreçtir. 

Eğer farklı bir yapı olsaydı bu tür elbiseler olabilirdi. Burada böyle bir elbisenin olması asla söz konusu değildir. Tam aksine seçilmiş bir cumhurbaşkanıyla, seçilmiş bir hükümet Türkiye’yi çok daha hızla uçuşa geçirecek. Kimsenin endişesi, şüphesi olmasın.

Şahıslar gelip giderler. Biz faniyiz ve baki davalar, fanilerle hiçbir zaman koruma altına alınmaz. Biz sadece oradan nasibimizi alırız ve bu nasip ve ölüm ötesi içindir.

Bizim partimiz hiçbir zaman tek adam partisi olmadı, istişarelerin partisi oldu. Bütün işlerimiz istişarelere dayalı olarak yürür.

Ülkenin bağımsızlığı söz konusu olduğunda hiç kimse şantaja tehdide boyun eğmez. Benim veya başkasının olamsı önemli değil. Bir başbakanın yabancı devlet başkanlarıyla yaptığı konnuşma neden dinlenir? Eğer dinleniyorsam uluslararası sorunu çözmemiz mümkün olabilir mi?

Bunu rahatlıkla dinliyorlar, dinlemekle kalmıyorlar uluslararası servislere de aynen servis ediyorlar. Utanmadan sıkılmadan vatanseverlikten bahsediyorlar. Kendi organlarında da yayınladılar.

Bakanımla kriptolu telefonla yaptığım konuşma aynen servis edildi .Bu dinlemeler casusluk faaliyeti değil de nedir? Sayın Mahmud Abbas ile yaptığım konuşmaları bunlar ne için kullanıcak. Ortada alçakça ihanet var.

Bu ihanet karşısında susanlar varsa durumlarını gözden geçirsinler. "Tayyip Erdoğan sert" diyorlar. Ben bunlar karşısında sert olmaya devam edeceğim.

Sadece siyaseti değil, emniyeti, yargıyı değil iş dünyasını da dizayn etmeye çalışmışlar. Ananaslar, rafineri işleri gelip gidiyor. Tehditler, şantajlar, kumpaslar yapılıyor. İş adamlarından haraç alınıyor. Kusura bakmayın birçok iş adamı bu konuda konuşmuyor, konuşun be, kimden ne aldılar, konuşun.

Dün bizi sırtımızdan hançerlediler, ellerine fırsat geçerse birlikte yürüdüklerini hançerleyecekler.

Enflasyon tek haneli rakamlarda. Faizlerde Merkez Bankası’nın tavrını tasvip etmiyorum. Faizin düşmesi lazım, yatırım için gereklidir. Nerede enflasyon düşük, orada faiz düşüktür. Bunu görmeye mecburuz. Göremiyorsak çok ciddi bir yanlış içindeyiz. Bizim yatırımlardan başka çıkışımız yok.

CHP, MHP düşmanımın düşmanı dostumdur diyip bu vatan hainleriyle iş görüyorlar. Dün bizi sırtımızdan hançerlediler. Yarın ellerinden imkan gelirse şimdiki yol arkadaşlarını sırtından bıçaklayacaklar.

CHP, MHP içinde milletvekillerini izlediler, dinlediler, kaydedip şantaj yaptılar. Sayın Baykal, seni gözetleyenlerin de bunlar olduğunu anlamıyorsan sana yazıklar olsun. Seni gözetleyeneler de bunlar. Bu ihanet çetesiyle birlikte yürümek en başta kendine ihanettir.