HDP Merkez Yürütme Kurulu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kendisine "O bir teröristtir"  diyen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında yaptığı suç duyurusunun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedilmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

HDP'nin açıklamasında, "AKP Genel Başkanı olan Erdoğan'ın ömür boyu dokunulmazlık sıfatına sahip olduğunu belirten bu karar bir hukuk garabetidir, tam bir hukuksuzluktur.Diğer partilerin genel başkanları rahatlıkla soruşturulup, hatta partimizin Eş Genel Başkanlarında olduğu gibi hukuksuzca, siyasi ahlak, uluslararası sözleşme ve anlaşmalar yok sayılarak tutuklanırken, iktidar partisi Genel Başkanı'nın ömür boyu hiçbir suçtan sorumlu tutulamayacağının belirtilmesi hiçbir akla, hukuka ve uluslararası norma sığmaz.Erdoğan’ın en büyük korkusu yargılanmaktır. Bu nedenle iktidarını kaybetmemek ve yargı karşısına çıkmamak için ülkeyi içeride ve dışarıda savaş ve çatışma bataklığına sürüklemekte, toplumda büyük bir kutuplaşma ve gerginlik yaratmakta kararlıdır" dedi.

Demirtaş'ın avukatları Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu birçok AKP'li hakkında da suç duyurusunda bulunmuştu. 

Ancak Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili yaptığı suç duyurusu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedilmişti.

HDP’nin açıklaması şu şekilde:

“Hatırlanacağı gibi, 8 Temmuz 2017 tarihinde Almanya'nın Hamburg kentinde düzenlenen G20 Zirvesinin ardından Cumhurbaşkanı sıfatıyla bir açıklama yapan AKP Genel Başkanı Erdoğan, Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş için "O bir teröristtir" demişti.

Bunun üzerine Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, kendisi hakkında “hakaret ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” nedenleriyle dava açılması için başvuruda bulunmuştu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı verdiği kararda, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında isnat edilen suçların görevi sırasında ve Cumhurbaşkanlığı görevine ilişkin bulunduğu” ve Anayasa’nın 105. Maddesi'ne atıfla “Cumhurbaşkanı'nın resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil yargı mercilerine başvurulamaz” olduğu belirtilerek, Cumhurbaşkanı hakkında şahsi sorumsuzluk hali olduğu, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisinin olmadığı gerekçeleriyle başvuru dilekçesinin işleme konulmamasına karar vermiştir.

AKP Genel Başkanı olan Erdoğan'ın ömür boyu dokunulmazlık sıfatına sahip olduğunu belirten bu karar bir hukuk garabetidir, tam bir hukuksuzluktur.

Diğer partilerin genel başkanları rahatlıkla soruşturulup, hatta partimizin Eş Genel Başkanlarında olduğu gibi hukuksuzca, siyasi ahlak, uluslararası sözleşme ve anlaşmalar yok sayılarak tutuklanırken, iktidar partisi Genel Başkanı'nın ömür boyu hiçbir suçtan sorumlu tutulamayacağının belirtilmesi hiçbir akla, hukuka ve uluslararası norma sığmaz.

Erdoğan’ın en büyük korkusu yargılanmaktır. Bu nedenle iktidarını kaybetmemek ve yargı karşısına çıkmamak için ülkeyi içeride ve dışarıda savaş ve çatışma bataklığına sürüklemekte, toplumda büyük bir kutuplaşma ve gerginlik yaratmakta kararlıdır.

Sınırsız yetkilere sahip olan ve istediği gibi konuşabilen, hakaret eden, mesnetsiz suçlamalarda bulunabilen, yargı karşısında ömür boyu dokunulmazlığa sahip olan bir kişiye karşı hangi parti veya hangi siyasi lider demokratik ve eşit koşullarda seçim kampanyası yürütebilecektir? Bu nedenle Türkiye'de zaten çok sınırlı bir şekilde var olan seçim adaleti AKP Genel Başkanı'nın baskıcı, otoriter ve keyfi, hiçbir demokratik norm ve ilkeye sığmayan uygulamaları ve konuşmaları nedeniyle tümden ortadan kalkmıştır.

Bu durum ortadayken, bir yandan Cumhurbaşkanı'na hakaret gerekçesiyle hazırlanan fezlekeler nedeniyle Eş Genel Başkanlarımız ve milletvekillerimizin yargılanması devam etmekte, bir yandan da savcılıklar tarafından yeni fezlekeler jet hızıyla hazırlanarak Meclis’e gönderilmektedir.

Bu hukuk garabeti kabul edilemez ve hiçbir demokratik meşruiyete sahip değildir.