Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

Başkanlık sistemi tartışmalarına değinen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türk milleti kutlu bağrından hiçbir zaman Führer, firavun, çar, kayzer, Duce çıkarmamış. Çıkmasına da müsaade etmemiştir. Faşizm ve despotizm bu topraklarda asla kök tutmamıştır. İmparatorluk tarihimizde bile istişare ön planda tutulmuş, padişahların tahta çıkış serüvenleri bir kurala bağlı kalmıştır. Türk milleti parlamenter sisteme doğru kademe kademe mesafe almıştır" dedi.

Bahçeli, "Kuzey Kore’ye bakınız. Görünüş haricinde Erdoğan’ın tıpkısının aynısını göreceksiniz. Körfez ülkelerine, Sudan ve bazı Afrika ülkelerine bakınız, Erdoğan benzerlerini mutlaka bulacaksınız" diye konuştu.

Bahçeli konuşmasında Davutoğlu'na da ağır yüklendi. Davutoğlu'nu eleştiren Bahçeli, "Fason ve fotokopi başbakan üç maymunu oynamakta, orada burada selam göndermekte, başkanlık sistemine çıt çıkarmamakta, İzmir’de ofisten bahsetmektedir" diye konuştu.

Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

Türk milleti kutlu bağrından hiçbir zaman Führer, firavun, çar, kayzer, Duce çıkarmamış. Çıkmasına da müsaade etmemiştir. Faşizm ve despotizm bu topraklarda asla kök tutmamıştır. İmparatorluk tarihimizde bile istişare ön planda tutulmuş, padişahların tahta çıkış serüvenleri bir kurala bağlı kalmıştır. Türk milleti parlamenter sisteme doğru kademe kademe mesafe almıştır.

Kaçak ve karanlık sarayda oturan Erdoğan, anayasayı delik deşik etmiş ve sicilinde beyaz nokta kalmamıştır. 10 Ağustos 2014 öncesinde defalarca Erdoğan’dan cumhurbaşkanı olmaz demiştim. Aynı görüşteyim, Erdoğan’dan cumhurbaşkanı olmaz. Cumhura baş olmaz bu zihniyete asla yakışmaz. Diyeceksiniz ki “ama Erdoğan şu anda o koltukta oturmaktadır.” Milli vicdanlarına sığmayacak kadar Türk milletini AKP’ye oy veren vermeyen şeklinde ayırıp, tarafsızlığı bilerek gözden çıkaran bu adamdan cumhurbaşkanı olur mu?

Kendine cumhurbaşkanı diyen bir şahıs nasıl olur da Kırşehir’de ve TÜMSİAD genel kurulunda bir siyasi parti için oy istemiştir. Demokrasiyle yönetilen herhangi bir ülkede bu tip bir küstahlığa nasıl tahammül edilecektir?

Kuzey Kore’ye bakınız. Görünüş haricinde Erdoğan’ın tıpkısının aynısını göreceksiniz. Körfez ülkelerine, Sudan ve bazı Afrika ülkelerine bakınız, Erdoğan benzerlerini mutlaka bulacaksınız.

Türkiye başkanlıkla yönetilirse muasır medeniyetler seviyesine çıkacakmış. Başkanlık sistemi olsaymış ülkemiz bugünkü noktanın çok ilerisinde olurmuş.

Yargı engeli varmış ve bunlar parlamenter sistemin eksiklikleriymiş. Başkanlık sistemi gelirse bunların hepsi aşılacakmış. Erdoğan geçmişten bugüne her zaman başkanlık sistemini savunduğunu iddia etmiş, sonradan kalkmış “Türkiye’de muhalefetin hepsini kastediyorum, bugüne kadar ne dediysek onlar aksini söylemiştir” diyerek bir kez daha yakayı ele vermiştir. Erdoğan’ın beyazı aldatma, siyahı ise vahim bir tuzaktır.

'ERDOĞAN'IN KAFASI BASMAMIŞ'

29 Ocak’ta TRT’de basın mensuplarını sorularını cevaplayan Erdoğan, aynı zamanda Anayasa Komisyon Başkanı Burhan Kuzu’nun yazdığı kitabı referans göstermiştir, yine çuvallamıştır. Bize göre Erdoğan bu kitabı kesinlikle okumamıştır, okuduysa da kafası basmamıştır. Sayın Kuzu, 37-38. Sayfalarında altı çizilmesi gereken şu bilgilere yer vermiştir.

Bazı ülkeler başkanlık sisteminden esinlenerek kurumsal düzenlemeler öngörmüşse de hiçbiri ABD’deki sürekliliği sağlayamamıştır. Burada rejimler ya darbelerle son bulmuş ya da otoriter başkancı rejimlere dönüşmüştür. Başkancı rejimlerin en önemli özelliği iktidarın kişiselleşmesidir. Güney Amerika’da başkancıl sistemler, kuzeyde kurulan başkanlık sistemlerinden farklı dizayn edilmiştir.”

Aziz milletim, yeter artık demek için neyi ve hangi zamanı bekliyorsun? Görmüyor musun? Felaket kapımızda, uçurum dibimizde. Anlamıyor musun, ihanetin tahta kuruları tıkır tıkır etrafımızda. Erdoğan haramı yedi, demokrasiyi yedi, milli kimliği yedi, dur demezsek, devleti ve milleti de yemek üzeredir. Fason ve fotokopi başbakan üç maymunu oynamakta, orada burada selam göndermekte, başkanlık sistemine çıt çıkarmamakta, İzmir’de ofisten bahsetmektedir.