Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Abdi ipekçi Spor Salonu’nda Kadın ve Demokrasi Derneği’nin (KADEM) tarafından düzenlenen Kadın ve Demokrasi Buluşması Programı’nda konuştu.

Erdoğan konuşmasında , Almanya'ya tepki göstererek, "Almanya'da arkadaşlarımızı konuşturmuyorlar. Varsınlar konuşturmasınlar. Yani konuşturmamakla Almanya'daki oyların 'evet' değil de 'hayır' çıkacağını mı zannediyorsunuz? Ey Almanya, sizin demokrasiyle yakından uzaktan alakanız yok. Sizin şu andaki uygulamalarınız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil, bunu böyle biliniz" dedi.

Erdoğan, "Uluslararası toplantıda bunları hep dile getireceğiz. Bunları dünyaya rezil rüsva edeceğiz" diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Bizim kadınlarımızın haklarını hukuklarını korumak için dışardan model almaya, kopya çekmeye ihtiyacımız yoktur. Birileri ısrarla sadece kadına yönelik şiddeti ve bir takım ifadeleri öne çıkarıyorlar. Kadına şiddet elbette ki bir insanlık suçudur, kimse aksini söyleyemez. Buna tevessül eden olursa karşısında önce bizi bulur.

Öte yandan insan hakları zaviyesinden baktığımızda kadın meselesinde bizim tarihimizde olumlu manada çok daha fazla kural ve uygulama vardır. Ama bunları asla konuşmazlar, gündeme getirmezler. Çünkü dertleri kadınların sıkıntıların çözümüne katkı sağlamak değil, milletimizin değerlerine tarihine kültürüne saldırmaktır.

 Affedersin üç beş psikopatın yanlışı, ne bizi ne inancımızı, ne geleneğimizi temsil eder. Bu tür yanlışa yönelenlere hak ettikleri cezayı vermek devletin, onlar üstünde toplumsal baskı kurmak da milletin işidir.

Ülkemizde çok partili hayata geçildikten sonraki kriz dönemlerine baktığımızda, hepsinin gerisinde yasama yürütme yargı arasındaki güç kavgalarının olduğunu görüyoruz. Neymiş? Bu cumhurbaşkanı, eski cumhurbaşkanları gibi davranmıyormuş… İyi de bu cumhurbaşkanı onlar gibi seçilmedi ki, onlar gibi davransın. Biz milletimizin bağrından çıkıp geldik. Buradan aldığımız güçle görev yapıyoruz. 16 Nisan’daki anayasa değişikliği bu sıkıntıları inşallah kökünden kaldıracaktır.

"BİR DAHA BELLERİNİ DOĞRULTAMADILAR"

Türkiye’de bir kesimde sandık korkusu, millet korkusu eskiden beri mevcuttur. Hatırlarsanız 2014 yılındaki ilk kadın ve demokrasi buluşmasında size, Mersin Arslanköylü kadınların, ‘sandık namusumuzdur’ diyerek gösterdikleri direnişi anlatmışım. Bunlar yıllarca ne dediler? Açık oy gizli tasnif ile ülkeyi yönetenler, gizli oy açık tasnifle millete sahip çıkınca bir daha bellerini doğrultamadılar, olay bu. Menderes’i ve iki arkadaşını bunlar ipe götürmediler mi? Onlar bunlar değil mi? Aynı zihniyet.

Bak şimdi Kandil’den haber var. Ne diyor kandil? Oyumuz ‘hayır’ Oyumuz hayır diyen Kandil’le birlikte hareket eden var mı? Var. Bunlar çocukları, gençleri Kandil’e götürüyorlar mı, eğitiyorlar mı? Bunlara nasıl EYP imal edilir bunları öğretiyorlar, ellerine silahları veriyorlar, bazıları canlı bomba, bazıları el yapımı bombaları patlatmak suretiyle terör estiriyorlar. Şimdi bu terörist başları ne diyor? ‘16 Nisan’da oyumuz hayır’ diyor.

Eğer 16 Nisan’da hayır oyu vermek suretiyle, Kandil’le beraber o değirmene su taşıyacaksak ülkemizin halinin ne olacağını düşünün. Ha ‘evet’ dersek ne olacak? Onu da söyleyeyim, biz 18 yaşındaki gençlerimizi parlamentoya taşımak suretiyle ülkenin kaderinde söz sahibi yapacağız olay bu. Şurada ne kaldı, 40 gün. Durmak yok. Bak bu işin Allah’ın izniyle ipi sizin elinizde. Onun için çok çalışacağız.

"NE FELAKETİ YA"

Şimdi ne diyorlar? Ekonomi felaket… Ne felaketi ya? Ekonomi felaket olsa 18 Mart Çanakkale Köprüsü ihale edildi, rakam 10 milyar liranın üzerinde ve biz buna para vermiyoruz. İki Türk ve iki Kore firması birlikte yap işlet devretle almış vaziyetteler. Barışın simgesi ‘evet’tir. Barış ‘hayır’dan geçmez. Hep birlikte el ele omuz omuza vereceğiz. F16’lardan milletime bomba yağdıranlar bugünün hayırcıları… Bunu eleştirenler olacak ama ben gerçekleri söylüyorum. 16 Nisan’da yönetime el koyma kararlılığıdır bu sistem değişikliği… Yani millet güven oylamasını artık kendisi yapacak, beş yılda bir. Eğer cumhurbaşkanı, parlamento iyi çalışmışsa yola devam, çalışmamışsa, ‘hadi siz dinlenin bakalım’ Almanya’da arkadaşlarımızı konuşturmuyorlar. Varsınlar konuşturmasınlar. Yani konuşturmamakla Almanya’daki oyların ‘evet’ değil de ‘hayır’ çıkacağını mı zannediyorsunuz?

“NAZİ UYGULAMALARINDAN FARKLI DEĞİL”

Ey Almanya sizin demokrasiyle yakından uzaktan alakanız yok. Sizin şu anki uygulamalarınız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil. Ve rahatsız oluyorlar bu ifadelerden. Niye rahatsız oluyorsunuz? Bu ülkenin bakanını konuşturtmayacaksınız… Almanya, Hollanda da aynı şeyi yaptılar, diğerleri de belki arkasından gelecek. Demokrasi diyorsanız bu işin hakkını vereceksiniz. Uluslararası toplantıda bunları hep dile getireceğiz. Bunları dünyaya rezil rüsva edeceğiz.