Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin "bastırılmasında" rol oynayan sivillere yargı muafiyeti getiren düzenleme için 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den gelen eleştirilere tepki gösterdi.

Erdoğan isim vermeden 'dava arkadaşlarım' diye seslenerek, "Nasıl olur da Bay Kemal'in kayığına binersiniz, yazıklar olsun" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle: 

Ana muhalefetin maalesef bugün başındaki zatın (CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu) bu 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehit edilen 34 vatandaşımızın değil de onları alçakça şehit eden katillerin yanında saf tuttuğunu görüyoruz. Söylediği şeye bak, tek tip elbiseyle ilgili. "Onların yakınları yok mu, onları o halde gördükleri zaman ne yapacaklar, üzülmeyecek mi, şöyle olmayacak mı, böyle olmayacak mı?" diyor. Ya sen ne cins adamsın be?

Sen benim 251 şehidimin yakınlarını düşünmüyorsun, sen benim 2 bin 193 gazimin yakınlarını düşünmüyorsun. 'Onların acaba yakınları, evlatları, kardeşleri şehit olduğu zaman ne yaptılar, ne yapıyorlar' diye soruyor musun Bunu düşünüyor musun? Yok. Bir kasetle, CD ile gelmedik, bizim farkımız var.

"BIKTIK USANDIK"

Yüzümüze başka konuşulmasından, gözümüzün önünde başka işler yapılmasından bıktık usandık. Dürüst olun. Bunlarda dürüstlük yok. Bizzat şahsıma bölgedeki örgütlere silah verilmeyeceği söylendiği günden beri 4 bini aşkın TIR silah yüklü Suriye'de sınırlarımızın boyu dağıtılmaktan kalınmadı önümüzdeki yılın bütçesine ödenek konuldu.

Artık sözün bittiği yerdeyiz. Bundan sonra sadece icraata uygulamaya bakacağız. Sorun Amerika'nın bizimle çalışmak isteyip istemeyeceğidir. Amerika bizimle çalışırsa memnun oluruz. Aramızda çözemeyeceğimiz hiçbir sorun da yoktur.

Vize krizini kendileri başlattılar, kendileri de bitirdiler. Biz böyle bir vize krizi istemedik ki. Olması gereken buydu zaten. Suriye meselesinde de aynısının olmaması için bir mesele yoktur. Biz bu terör örgütünü çok da uzak olmayan bir tarihte öyle veya böyle depeleyeceğiz.

"YAZIKLAR OLSUN"

Darbe girişiminden yaklaşık iki hafta sonra çıkardığımız KHK'da kamu görevlilerinin aldığı kararlar ve eylemlerinin sorumluluk doğurmayacağı hükmünü getirmişiz. Üstelik bu kararname Meclis'te de görüşülerek yasalaşmıştı. Yani tüm vekillerin haberi var.

Aynı hükümleri içeren düzenlemeye 15 Temmuz'da cesaretle darbecilere karşı koyan sivil vatandaşlar için de ihtiyaç duyulduğu görülmüştür. Nedense büyük bir gürültü koparılmaya başladı. 

Bana göre büyük değil. Tuhaf kampanyalar başlatıldı. Hatta içimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı. 16 Nisan'da da bugün bu kampanyaya katılanlar 'Evet' demedi. Biz bir yolda aynı dava arkadaşı değil miyiz? Nasıl oluyor da bir anda affedersiniz Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz.

Özellikle CHP'nin bazı milletvekilleri her türlü terbiye ve haysiyet sınırını aşan cümlelerle güya hükümete ama aslında millete hakaret etmeye başladı. Hele Muğla Milletvekili var ki, terbiyesiz, ahlaksız ifadelerle benim milletime saldırmıştır.

Bu husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımız nasıl katıldı, katılıyor? Yazıklar olsun. Birilerinin zil takıp oynamalarına vesile oldukları için yazıklar olsun.