Düzce'de konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "En küçük tepkilerini görmediğimiz kişiler olur olmaz konularda konuşmaya başladı. Hayırdır bir anda bu hız, bu tepkisellik nereden çıktı? Bu bozgunculuk merakının sebebi nedir?" ifadesini kullandı.

Düzce'de konuşan Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları şöyle: şöyle:

16 Nisan'da ne oldu gördünüz. Birileri 'hayır' kampanyası sürdürdü. Beraber olduğumuz arkadaşların olması bizi üzdü. Hiç önemli değil. Kişi sevdikleri ile beraber haşrolacaktır. Siyaset boşluk kabul etmez. Birileri gider bizi binbir yalanla başka türlü anlatır. Birileri gider, Bolu Dağı Tüneli'ni patateslerle doldurmaya, doğalgazla doldurmaya çalışır. Fakat biz bu aklı evvellere işin doğrusunu anlattık. Bolu Dağı'nın nasıl geçileceğini gösterdik. Şimdiden çalmadık kapı, sıkmadık el, dokunmadık yürek bırakmayacak, bu şekilde çalışmalara başlayacağız. 

Burada adeta biz kesrette vahdeti yaşıyoruz. Zira biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. 

Ana muhalefetin başındaki zatın garip garip şeyleri oluyor. Oturduğu koltuğa gelişi dahi şaibeli olan bu zatın, ülkemiz aleyhine olan her ihanetin arkasından çıkması tesadüf olamaz. Sanıyorum kendisini birileri özel olarak görevlendirdi. Ana muhalefetin potansiyelini heba etme konusunda gösterdiği gayretlere baktığımızda başka bir izah bulamıyoruz. Bu zatın yüzü bir kez olsun kızarmadı ya. Foyasını ortaya çıkardığımz halde bir gün dahi utanmadı. Çok da pişkin. Biz bu iğrenç tavrı FETÖ'cülerden çok iyi tanıyoruz. Önlerine konan tüm delillere rağmen ısrarla yapmadık, etmedik, görmedik diyorlar. Bu zatın yüzsüzlüğü ile aynı. 

İDDİALARI İSPAT EDEMEDİ

CHP'nin başındaki zat o koltuğa oturduğundan beri aynı yalanları söylüyor ama her seferinde bu defa iktidar olacağız diyor. Aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar çıkmasını beklemenin ne anlama geldiğini bilenler bilir. Fakat, azim farklı şeydir, akıl tutulması başka şeydir. Bir ara çıktı, "Cumhurbaşkanı ve ailesi yurt dışındaki bir takım hesaplara milyonlarca dolar para gönderdi" dedi. Paçavraları sallayarak "Delilleri bu" dedi. Bir ara da şahsımın İsviçre'de hesapları olduğu yaygarasını koparttı. Görevden çekilmeyi karşı teklif olarak söyledim. İspat edemezsen sen çekileceksin dedim, çekilmedi. İspat etti mi? Etmedi. "Erdoğan'ın Baykal'ın kasetini izlediğini gördüm" dedi. "Böyle bir şey hatırlamıyorum" dedi.

İftiralarla ilgili davalar açıldı, yargıda bütün akrabam, hepsi yüzleşecekler. Bundan sonra kolay kolay af yok. 

15 Temmuz mücadelesine şehitlerimize dil uzatmaya başladılar. Kurtuluş Savaşımız sırasında da birileri bu kutlu mücadeleye saldırıyorlardı. 15 Temmuz'a saldırmakla, Çanakkale Savaşımıza dil uzatmak arasında fark yoktur. Açık söylüyorum, 15 Temmuz gecesi Bay Kemal'in takımı, bizlerle beraber, MHP'li kardeşlerimizle beraber yürümediler. Bay Kemal'in takımı ortalıkta yoktu. Onlar tam aksine Bağdat Caddesi'nde tankları alkışlıyorlardı. Biz de bu mandacı kafayı, bu mankurtları çok iyi biliriz. Bu ana muhalefeti biz nasıl ciddiye alacağız. 

BAHÇELİ İLE BU YOLDA YÜRÜDÜK

Yenikapı'da bir davet yaptık. Son ana kadar olumlu cevap veremedi. Son anda dayanamadı, geleceğini söyledi. Barış kardeşlik sürecini hemen gölgelemeye kalktılar. Biz şu anda sayın Bahçeli ile bu yolda yürüdük yürümeye de devam ediyoruz. Milletimiz böyle bir ana muhalefeti nasıl ciddiye alsın. 

Bizi asıl üzen, böyle bir zatla, böyle bir parti ile aynı istikamette güya siyaset yapanları görüyor olmamızdır. En küçük tepkilerini görmediğimiz kişiler olur olmaz konularda konuşmaya başladı. Hayırdır bir anda bu hız, bu tepkisellik nereden çıktı? Bu bozgunculuk merakının sebebi nedir? Bize yakışan birlik olmaktır, beraber olmaktır. Dayanışma içinde olmak gerekir. 

Miladi takvime göre 2018 yılına giriyoruz. Öncelikle milletimizin ve tüm insanlığın yeni yılını tebrik ediyorum. 

GÜL VE ERDOĞAN TARTIŞMASINDA NELER OLMUŞTU?

Erdoğan ile 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında 696 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin "bastırılmasında" rol oynayan sivillere yargı muafiyeti getiren düzenleme hakında  tartışma çıkmış; Gül,  "kaygı verici", "gözden geçirilmeli" yorumlarında bulunmuştu.

Eski Başbakan Yardımcısı ve AKP kurucularından Bülent Arınç'ın da retweetleyerek desteklediği paylaşımlar için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Kendileri tarafından yapılan o açıklama, aldığı retweet’lerle süreci çok farklı bir yere doğru işletmiştir"  demişti. Erdoğan, daha sonra "düzenlemenin son derece açık olduğunu" vurgulayarak "Yazıklar olsun" ifadesini kullanmıştı. Bunun üzerine açıklama yapan Gül, şunları söylemişti:

"Bir süredir basın yayın organları ve sosyal medya üzerinden bazı milletvekilleri ve ilgili troller tarafından şahsıma karşı yapılan saygısızlık, haraket ve ahlak sınırlarını aşan saldırıların son açıklamamdan sonra giderek arttığına dikkat çekiyorum. Partimizin kuruluş ilkelerinden biri olan düşünce ve ifade özgürlüğüne inanan birisi olarak, gerekli gördüğüm durumlarda görüşlerimi açıklamaya devam edeceğim."