Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'nda, 2013 Yılı Bütçe Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmelerde Hükümet adına eleştirileri yanıtladı.

Tasarının, TBMM Genel Kurul aşamasında, yapıcı, yol gösterici, katkı sağlayıcı şekilde, özellikle de karşılıklı saygı ve nezaket içinde müzakere edilmesini temenni eden Erdoğan, 2013 Yılı Bütçesi'nin, AKP Hükümetleri tarafından hazırlanmış 11. bütçe olduğunu anımsattı.

Erdoğan, bugün, 2013 yılı bütçesini görüşürken aslında, geride bıraktıkları 10 yılın muhasebesini yaptıklarını; aynı zamanda gelecek 10 yılın da planlamasını gerçekleştireceklerini söyledi.

"ASLA VE ASLA HESAPLAŞMA İÇİNDE DEĞİLİZ"

Mecis Genel Kurulu’na seslenen Erdoğan, "Geride kalan ve gelecek 10 yılı anlatacağım" dedi ve "Geride kalan 10 yıl, ekonomi alanında da cumhuriyet tarihinin en parlak dönemlerinden biri oldu" ifadesini kullandı. Erdoğan devamla şunları söyledi:

"Biz asla ve asla bir hesaplaşma içinde değiliz. Tam tersi cumhuriyet için neler yaptığımızı, neler kazandırdığımızı, hangi seviyelere taşıdığımızı ve taşıyacağımızı konuşuyoruz" diyen Erdoğan, "Ne yazık ki Gazi Mustara Kemal’in vefatının ardından, bazı istisnalar hariç, Türkiye’nin potansiyeli yeterince kulanılmamıştır" dedi.

"DEMOKRATİKLEŞME ARTTI, EKONOMİ BÜYÜDÜ"

Erdoğan, 10 yıl önce başlattıkları süreci kararlılıkla devam ettireceklerini, Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri konumuna getireceklerini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de, demokratikleşme ile ekonomi arasındaki doğru orantı, yaşadığımız tecrübelerin ışığında, şüpheye mahal bırakmayacak derecede artık her şey netleşmiştir. Demokratikleşme adımlarının atıldığı, reformların yapıldığı, özgürlüklerin genişlediği süreçlerde Türkiye ekonomisi her zaman büyümüş, ileri gitmiştir. Demokrasinin kesintiye uğradığı, özgürlüklerin daraltıldığı, devlet ile vatandaş arasında güven bunalımının oluştuğu her dönemde de ekonomi daralmış, telafisi on yıllar alacak maliyetler ortaya çıkmış, bu maliyetler de vatandaşın, dar gelirlinin, yoksulun omuzlarına bindirilmiştir" görüşünü dile getirdi.

BDP'YE YÜKLENDİ

Erdoğan, 2013 Yılı Bütçe Tasarısı'nın TBMM Genel Kurulu'ndaki tümü üzerindeki görüşmelerde, PKK'nin, bölgede, bir yandan demokratikleşme adımlarını etkisizleştirmeye çalışırken, aynı zamanda ekonomik yatırımları da engellemek için her yola başvurduğunu savundu.

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak'ın Meclis kürsüsünden Doğu ve Güneydoğu'daki çocuklardan bahsettiğine işaret eden Erdoğan, "O çocukların eline taşı, molotof kokteylini veren, buna sessiz kalan siz değil misiniz? Bütün bunların yanında siz değil misiniz, o çocukları yokluğu, yoksulluğa mahkum eden?" diye sordu.

"BUNLARLA ANLAŞMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL"

Erdoğan, ekonomi ile demokrasi arasındaki paralellik kadar, ekonomi ile aktif dış politika arasında da paralellik bulunduğuna dikkati çekerek, "Anamuhalefet olsun, diğerleri olsun, bunlarla anlaşmamız mümkün değil. Bunlar sıfır toleransın ne olduğunu, tanımını anlamaları için çok zaman ister. Kolay iş değil, hayatında en ufak bir dış ilişki, dış politika, böyle bir şeyin içinde olmayanın, kalkıp da bunu anlaması mümkün değil. Anlayacaklar da neticelerini gördükten sonra" diye konuştu.

"KAPALI KAPILAR ARDINDA..."

Bu sırada Genel Kurul'dan seslerin yükselmesi üzerine TBMM Başkanı Cemil Çiçek araya girerek, "Sayın başkanlar konuşurken en ufak bir müdahale olmadı. Bu kürsüden herkes kendi düşüncesini dile getiriyor. Dolayısıyla bu türlü bir müzakere usulü doğru değil. Sayın (Mahmut) Tanal en çok söz atanlardan biri sizsiniz. Bundan sonra da müzakereler yapacağız. Böyle bir müzakereyi yaparsak bir başka günkü toplantıda da burada müzakere yapılma imkanı kalmaz. Cevap gerekiyorsa grup başkanvekilleriniz var, sayın genel başkanlar var, yapmayın" diyerek uyarıda bulundu.

Bu sırada, CHP sıralarından "tahrik edici konuşuyor" denilmesi üzerine Başbakan Erdoğan, "(Kapalı kapılar ardında İsrail ile ne konuştunuz?) demek tahrik edici değil mi?" diye sordu.

Bu sırada AKP sıralarından CHP Grubuna yönelik tepki gösterenlerin olması üzerine Erdoğan, "Arkadaşlar lütfen sakin olun, herkes tıynetinin gereğini yapar, sakin olun" dedi.