Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP belde belediye başkanları toplantısında Gezi Parkı direnişine ilişkin konuştu.

"Avrupa Parlamentosu'nun bizim hakkımızda alacağı kararı tanımıyorum" diyen Erdoğan, “Gezi Parkı’nda büyük abdestlerini yapıyorlar, bu mu çevrecilik” diye konuştu. Polisin gaz bombalı şiddetinin arkasında duran Erdoğan, bunu 'en doğal hak' olarak nitelendirirken, "Son bir defa uyarıyorum" dedi ve "Artık sabrın sonuna geldik" diye konuştu.

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

AKP MİTİNGLERİ

Taksim’de başlayıp ülke genelinde devam eden gösteriler, sizleri de halkımızı da ciddi şekilde rahatsız ediyor. İbretlik ve anlamlı bir sükut içinde, sessiz yığınlar sabırla gelişmeleri takip ettiler. Yarın partimizin genişletilmiş il başkanları toplantısında, Türkiye’de nasıl bir oyun oynanmak istendiğini milletimizle paylaşacağız. Ardından Ankara Sincan’da cumartesi günü, Pazar günü İstanbul ’da 18.00’de Kazlıçeşme’de miting yapacağız. Bu mitingler bir kitlenin karşısına başka bir kitle çıkarmayı amaçlamıyor. Bunu düşünecek olsak aynı mahalde bunu yaparız. Ama hukukun bize belirlediği yer neresiyse orada yapıyoruz. Bu mitingler sessiz yığınların sesini, hem Türkiye’ye hem de dünyaya duyurmayı amaçlıyor.

'CANIM SERAMİKLERİ KIRDILAR'

Sanki bütün Türkiye yanıyor, yıkılıyor. Belli yerlerde lokal olarak bunlar yapıldı. Burdan çıkıp alt geçitlerdeki cânım seramiklerin nasıl kırıldığını görürsünüz. Kim kırdı bunları? Çevreciler mi? Otobüsleri kimler yaktı yıktı? Benim sivil vatandaşımın, iki yüz kadar aracını kimler yaktı yıktı? Bunları dürüst anlatmak görevimiz değil mi?

‘AB’NİN KARARINI TANIMIYORUM’

Dün Avrupa Birliği Parlamentosu'nda birileri çıkıp bir şeyler söylemişler. İlgili bakanlarım da gerekli görüşmeleri yaparlar. Avrupa Parlamentosu’nun bizlerle ilgili kararını ben tanımıyorum.

Bu kararı alanlar önce Yunanistan’a baksınlar. Yunanistan’da halkla polisin karşı karşıya geldiğinde acaba AB’nin yetkilileri onlara para vermekten başka ne yaptı? 100 milyar euro’yu aşkın para verdi onlara. Onlar bütün o gösterilerini niye yaptı? İşsizlik için yaptı. 'Açız' diye yaptı. Sendikalarla ilgili yaptı vesaire...

Daha dün İngiltere’de G-8 gösterilerinde 30’u aşkın gösterici gözaltına alındı. Yerlerde sürüklendi. Fotoğraflarda var. Ama Türkiye’deki bu gösterilerde, yandaş olan medya bile bunları göstermedi. AB Parlamentosu acaba İngiltere’ye yönelik ne söyledi? Kendi üyesi. Sen nasıl olur da benimle ilgili böyle bir karar alıyorsun? Senin haddine mi? Önce bir defa karşılıklı olarak olayları analiz edeceksin. Ondan sonra kalkıp konuşacaksın. Genişlemeden sorumlu olan bir adamları var. Benim karşımda en ufak bir anti tez ileri süremiyor. Çıkıyor tweet atıyor. Bu ahlaki mi?

Öbür tarafta sosyal demokrat bir tanesi. 15 gün önce ana muhalefeti eleştiriyor. Şimdi de o yanlışını düzeltmek için çıkıyor bizi eleştiriyor.

‘POLİSİMİ ELEŞTİREMEZSİNİZ’

Biz bu ülkede sevimli olan hakikaten samimi olarak çevreci olarak genç kardeşlerim ki onları da kabul ettim. Kendileriyle görüştüm. Büyüklerini de kabul ettik. 11 kişiyle. Biz kendileriyle bunu dertleşirken açık açık söyledik: Bakın siz bu illegal örgütlerle aranıza bir defa perde çekmek zorundasınız. Siz diyorsunuz ki bizim onlarla ilişkimiz yok. Siz bunu ne kadar söylerseniz söyleyin, aynı yerdesiniz. Dolayısıyla benim polisimi de eleştiremezsiniz. Kurunun yanında yaş da böyle yanar. Yapmanız gereken ne? AKM adeta bir işgal altında mıydı? Asılan paçavraları da gördünüz değil mi? Bakanıma 24 saat içinde bu paçavralar oradan indirilecek. Taksim Anıtı’ndaki paçavralar oradan indirilecek. Tüm İstanbulluların ülkemin, ülkeme gelen insanların meydanıdır. Biz bu illegal örgütlerin cirit attığı bir yere bu meydanımızı getiremeyiz.

'GENÇLİĞİMİN EN İDEAL YILLARI GEZİ PARKI'NDA GEÇTİ KASIMPAŞALI OLARAK...'

Hep söyledik. Samimi dürüst olanların başımız gözümüz üstünde yeri var dedik. Sorun Gezi Parkı olayı ise, kusura bakmasın. Bazılarının otelin üst katlarından Gezi Parkı’nı seyretme ihtiyaçları olabilir. Benim öyle bir ihtiyacım yok. Gençliğimin en ideal yılları hep o Gezi Parkı çevresinde geçti. Belediye başkanlığımda hizmetimin ağırlıklı kısmı orada geçti.

Bir Kasımpaşalı olarak ve Beyoğlu’nun bir çocuğu olarak orayı çok iyi bilirim. Kimse bize Gezi Parkı’yla ilgili ders vermesin. Gezi Parkı’nda ağaçların tamamen temizlenmesi söz konusu değilken bu yaygaralar kopartıldı. Çevre sadece yeşil değildir, sadece bir başlıktır. Tarih, görüntü-gürültü kirliliği, ses kirliliği vardır. Bunlar çevre kapsamı içindedir. Yok farz edemezsiniz.

'GEZİ PARKI'NA BÜYÜK ABDEST YAPIYORLAR BU MU ÇEVRECİLİK'

Taksim meydanı otobüslerden geçilmezdi. Bu kardeşiniz belediye başkanınız olduğunu zaman, aleyhte yazılar yazan maske dağıtıyorlardı İstanbul halkına. Çöp yığınlarından geçilmiyordu. Şu anda çok enteresan. Aynen o Gezi Parkı çevrecilik adına, açık konuşacağım pislikten geçilmiyor. Sidik kokusundan geçilmiyor. Bir çoğu büyük abdestini oraya yapıyor.

Samimi olanları kastetmiyorum. Bazı otellere gidip ihtiyaçlarını gideriyorlar. Orada her şey ücretsiz biliyorsunuz. Kaynağı enteresan. Her durum orada meşru. Bunu da güya çevrecilik adına yapıyorlar.

‘BİBER GAZI KULLANMAK POLİSİN EN DOĞAL HAKKIDIR’

Diyorlar ki biber gazı, biber gazı, biber gazı. Bir başbakan olarak ve hukuk devletinde, herkesin bu hukuk devletinde, hukuk kurallarına uygun olarak hareket etme mecburiyeti var.

Biber gazını güvenlik güçleri kullanabilir mi? Evet. Bu suydu, hatta boyalı suydu. Ardından aynı şekilde biber gazını yeri geldiğinde güvenlik gücü kullanır. Bu onun en doğal en tabi hukuku bir hakkıdır. Bunu kimse saptırmasın.

'ARTIK SABRIN SONUNA GELDİK'

Gezi Parkı'ndaki kardeşlerime, genç yavrularımıza sesleniyorum; bakınız burada sizler samimi olarak talebinizi ortaya koydunuz. Artık lütfen çevre ile ilgili, yeşille ilgili bu samimiyetin dışında orada illegal örgütlerin uzantıları var, samimiyetsiz olanlar var.

Onların oyununa gelmeyin ve bu işgale siz aracı olmayın. Siz oradan çekilin ve bizi bu illegal örgütlerle karşı karşıya bırakın. Onların hakkından biz geliriz. Çünkü bu Gezi Parkı milletindir, tüm İstanbullularındır, gelen giden turistlerindir. Buna kimse orada işgalde bulunamaz.

Dolayısıyla artık biz bu sabrımızı şu ana kadar devam ettirdik. Ama artık sabrın sonuna geldik. Ben bu uyarımı son bir defa daha yapıyorum ve diyorum ki, anneler, babalar lütfen yavrularınıza sahip çıkın. Bu yavrular artık oradan çekilsinler.