Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bolu'da partisinin il kongresinde konuştu.

Afrin operasyonunailişkin konuşan Erdoğan, "Sefer görev emri" sözlerini tekrarladı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: 

Gençler, her gün ben komuta kademesi ile Genelkurmay Başkanımla, "ihtiyaç var mı?" diyorum. Verdiği cevap, "Olsa sayın Cumhurbaşkanım ben size söylerim." Herhangi bir sıkıntı olduğu zaman sefer görev emrini ilan ederiz, önce ben yola çıkarım, ardından da beraber yola yürürüz. 

Partimizi kapatmaya gayet etmediler mi? Ettiler. Onlar zannediyordu ki biz tuzağı hazırladık ve AK Parti'yi kapattık mı iş bitti. İnsaf be vicdansız. Anayasayı değiştirmeye güce sahip bir partiyi kapatma tuzağı kuruyorlardı ama hesapları tutumadı.

Maruz kaldığımız onca haksızlığın ve yer yer hukuksuzluğun üstesinden milletimizin desteği sayesinde geldik.

Afrin mücadelesinde bugünkü rakam 3300 teröristi etkisiz hale getirdik. Mücadele devam ediyor. Kararlılıkla devam ediyor. Biz de kimini söyleyebildiğimiz, kimini söyleyemediğimiz çok şey yaşadık. Teker teker anlatmaya kalksak derdimiz Bolu Dağı'nı aşar. Milletimiz engin sezgisi ile hep haklının yanında yer almıştır. 15 yıllık iktidarımızı milletimizle birlikte Hakk'ın haklının yanında saf tutmamıza borçluyuz. Terör örgütleri kimi zaman topyekün saldırıya geçtiler. Dedik ki, inlerine gireceğiz. Ne oldu? Girdik. Kaçacak delik arar hale geldiler. 

Birileri Pensilvanya'ya kaçtı. Kimileri, onun oradaki devasa çiftliğinde. Kimileri Avrupa'nın değişik ülkelerine kaçtı. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. FETÖ mensuplarının ardı ardına giriştikleri darbe teşebbüsleri bizi havsalamızı aşan durumlarla karşı karşıya bıraktı. 

Türkiye 15 Temmuz süreçlerinde tarihinin en büyük tehdidini bertaraf etmeyi başardı. 251 şehit verdik, 2193 gazimiz oldu. Gazilerimize inşallah şifalar lütfetsin. Ülkemizi ve milletimizi esir etmek için başlatılan bu saldırıları boşa çıkartır çıkartmaz hemen bir başka tehdit daha başımıza musallat edildi. Terör koridoru oluşturmak isteyenler niyetlerini ifşa ettiler. Kimsenin beklemediği operasyonları başlattık. Bölgede uygulanmaya çalışılan plan bizi işbirliği yaptığımız güçleri gözden geçirmeye mecbur bıraktı.

İşte içinde bulunduğumuz NATO, biz bu NATO'nun en güçlü üyesiyiz. Bir sıkıntı olduğu zaman NATO'dan görev geldiğinde, yeri geldi, Somali, Afganistan, Balkanlarda olduk. Suriye'de bu olaylar yaşanırken ey NATO sen ne zaman gelip bizim yanımızda yer alacaksın. Sürekli terör örgütleri bizi taciz ediyor. Peki, sen ne zaman ortaya çıkacaksın. Devamlı ben bunları mı söyleyeceğim. Arkadaşlarım bunları mı söyleyecek. Şu ana kadar hala olumlu bir söz yok. Aynı şekilde diğer bir takım hususlar da kimi başka güçlerle de bölgedeki fiili durum çerçevesinde ortak hareket etme yolunu aradık. Çok ciddi engellerle de karşılaştık. 

Şimdi de Afrin'de Zeytin Dalı Harekatını yürütüyoruz. Büyüklüğü 1000 kilometre kareye yaklaşıyor. Tabii ki bu mücadele bedelsiz olmuyor. Harekatlarımızda bedel ödedik, biz de bin yıldır bu toprakları kanlarımız ile sulayarak vatanımız haline getirdik. Bu vesile ile tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, gazilerine şifalar diliyorum. Bugün de biz bu fedakarlığı yapacağız ki bizden sonrakilere müreffeh bir gelecek bırakalım. Rabbim milletimizin her bir ferdinden razı olsun. 

Türkiye'nin yaptığı operasyonun amacı gün gibi ortadadır. Haklıya hakkını, Haine cezasını vermekten ibarettir. Türkiye yıllarca "Aman ne ben kimseye dokunayım, ne de kimse bana dokunsun" diyen idarei maslahatçılardan çok çekti. Kimi maalesef gafletinin kurbanı oldu, bu haksızlığa, bu ihanete karşı çıkması gereken siyasetçilerimiz, yöneticilerimiz kendi ikballeri için hep sessiz kaldı. Neredeyse benzer şartlarda yola çıktığımız nice ülkenin bugün fersah fersah önümüzde olmasının nedeninin bu olduğunu görüyoruz. Biz buraya 18 milyon kilometre kareden geldik. Düşünebiliyor musunuz? Devamlı kaybettik. Devamlı verdik. Kimse o kaybedenlere hesap sordu mu? Nasıl kaybettik diye sordu mu? Attığımız her adımda bize olmaz dediler. Yapamazsınız dediler. Daha da ileri gidip haddinizi aşmayın dediler.