DTK bünyesindeki 97 sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri, Kobani direnişinin başarıya ulaşması için seferberlik ruhuyla hareket etmeye çağırdı.

Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) bünyesinde bulunan 97 sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri, Kobani'ye saldırılara ilişkin DTK binası önünde basın açıklaması yaptı.

DİHA’nın haberine göre, açıklamaya Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, Ergani, Hani, Hazro ve Yenişehir belediyeleri eş başkanları, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, KESK Şubeler Platformu, İHD, Diyarbakır Tabipler Odası temsilcilerinin yanı sıra açıklamanın altında imzası bulunan STK ve siyasi parti temsilcileri katıldı.

Açıklamada hazırlanan basın metnini DTK Başkanlık Divanı üyesi Hilmi Aydoğdu okudu. Aydoğdu, Kobani'nin ağır silahlarla donatılmış barbar grupların katliamlarıyla karşı karşıya olduğunu ifade ederek, Kobani kuşatmasının Kürt halkının varlığına yönelmiş ve Rojava'daki kazanımlarını ortadan kaldırmayı hedefleyen saldırılar olduğunu söyledi.

Kobani halkının silah ve askeri güç bakımından eşit olmayan tüm koşullara rağmen, günlerdir büyük bir direniş sergilediğini vurgulayan Aydoğdu, "Dünyadaki tüm Kürtlerin yüreği, Kobanê halkıyla birlikte atmaktadır. Bu vahşi saldırılara karşı durmak, Kobanê halkının bu onurlu mücadelesine sahip çıkmak sadece Kürtlerin değil, tüm Ortadoğu halklarının görevi ve sorumluluğudur. Bu vahşi saldırılara karşı Kobanê halkıyla dayanışma içinde olmak, insani sorumluluğun gereği olduğu gibi, Kobanê'de ki Kürt halkını korumak aynı zamanda devletlerin ve uluslararası toplumun da ahlaki ve hukuki bir sorumluluğudur" dedi.

ULUSLARARASI KOALİSYONA ÇAĞRI       

IŞİD örgütünün Kürt halkına dönük uluslararası insan hakları sözleşmelerinde de tanımlanan, başta savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar gibi en ağır eylemleri pervasızca işlediğini dile getiren Aydoğdu, "Kürt halkını korumak uluslararası toplumun da kendi temel belgelerinden kaynaklanan bir sorumluluğudur. Uluslar arası koalisyon güçlerini, Kobanê'deki kuşatmayı sona erdirerek, olası bir katliamı önlemeye ve daha etkili askeri tedbirler almaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Tampon bölge önerisini iyi niyetli bir girişim olarak görmediklerini belirten Aydoğdu, bunun sorunun çözümüne hizmet etmeyeceği gibi, sorunu daha da karmaşık hale getirerek, çözümsüzlüğü derinleştireceğine söyledi.

Aydoğdu, Türkiye'nin IŞİD'e karşı tutumunu gözden geçirmeye çağırarak, "Türkiye'nin Rojava ile Türk halkının da Kürt halkı ile çıkarlarının ortak ve stratejik olduğu gerçeğini dikkate alarak oluşturulacak politika ve yaklaşımlar bu algıyı ortadan kaldıracaktır" diye konuştu.

'TÜRKİYE ROJAVA POLİTİKALARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ’            

Kobani'ye dönük saldırılara karşı sınır hattında direnen yurttaşlara dönük saldırıları da kınadıklarının belirten Aydoğdu, şunları söyledi:

"Rojava'da yaşanan gelişmelerin Kürtlerin aleyhine olması durumunda, son derece önemsediğimiz çözüm sürecini de ciddi bir şekilde riske sokacaktır. Bu bağlam da bizler, sivil toplum örgütleri olarak, Türkiye Cumhuriyeti ve hükümetini çözüm sürecinin ruhuna uygun olarak, Kürtlere yönelik Rojava politikasını gözden geçirmeye ve Kürtlerin verdikleri mücadeleye saygılı olmaya ve samimi davranmaya davet ediyoruz."

'KOBANİ DİRENİŞİNİN BAŞARISI İÇİN SEFERBER OLALIM’        

Aydoğdu, insanlık dışı saldırılara maruz kalmış Kobani'de halkı için en yüksek düzeyde dayanışma ve duyarlılık beklediklerini belirterek, "Gün, barbarlığa karşı kendini korumaya çalışan ve tarihinin en meşru direnişini sergileyen Rojava halkımızla birlik ve dayanışma günüdür. Tüm halkımızı Kobanê direnişinin başarısı için seferberlik ruhu içinde dayanışmaya ve katkı sunmaya davet ediyoruz" dedi.

Aydoğdu, DBP'nin 2 Ekim günü için almış olduğu "hayatı durdurma" çağrısının da yerinde bir çağrı olduğunu ifade ederek, bu çağrıya güçlü katılım istedi.