Ergenekon davasında kararların açıklanmasının ardından gözler Kürt Ergenekonu’na çevrildi. BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, Ergenekon davasının buzdağının su yüzündeki kısmı olduğunu belirterek, “Ergenekon’da görünen aysbergin (buzdağı) su yüzündeki kısmıdır. Derin devlet dediğimiz kanserleşmiş yapılar açığa çıkarılmış değil” dedi. Çelik, faili meçhul cinayetleri işleyenlerin hâlâ kayıp olduğunu ifade ederek, “Gerçek manada bir yüzleşme olacaksa öncelikle 1990’lı yıllardaki 7 bin 500 faili meçhulün katilleri açığa çıkarılmalı, Roboski (Uludere) aydınlatılmalı” diye konuştu.

Çelik, Taraf’a yaptığı açıklamada, Ergenekon’un, hükümeti devirmeye yönelik, yasaya aykırı siyasal örgütlenme içerisindeki yapılanmalara karşı bir müdahale olduğunu söyledi. “Kimse korunup kollanmasın” diyen Demir Çelik’in verdiği mesajlar şöyle:

“İTİRAZIMIZI DİKKATE ALMADILAR”

Ülkenin demokratikleşmesi açısından öncelikle dedik ki 12 Eylül Anayasası’nı tümden ortadan kaldırmak, onun yol açtığı yasa ve ilgili tamimleri lav etmek gerekir. Ülkenin demokratikleşmesi açısından da özellikle 1990, 1993, 1995 ve 1996’lı yıllarda Kürdistan’da 17 bin 500 civarında faili meçhule adı karışan JİTEM’in deşifre edilmesi, suça bulaşmış organize suç örgütü yapılarının açığa çıkarılıp yargılanması gerektiğini dile getirdik. Duymayan kulaklar o gün bizim sesimizi, talebimizi, itirazımızı, dikkate almadılar.

SU YÜZÜNDEKİ KISIM

Ergenekon’da görünen aysbergin su yüzündeki kısmıdır. Aslında ordu içinde hâlâ derin devlet dediğimiz o devletin kangrenleşmiş, urlaşmış, kanserleşmiş yapıları açığa çıkarılmış değil. Demokratik çözüm sürecinde Kürt sorununun çözümüne fırsat vermek için bu kangrenleşmiş, kanserleşmiş urlarla devletin ve toplumun yüzleşmesi gerekiyor.

KATLİAMLAR AÇIĞA ÇIKARTILMALI

Gerçek manada bir yüzleşme, gerçek manada bir yargılama ve demokratikleşme olacaksa öncelikle 1990’lı yıllardaki 7 bin 500 faili meçhulün katillerinin açığa çıkarılmasını, Roboski’nin aydınlatılmasını istiyoruz. Bunlarla da yetinmiyoruz, Sivas katliamı, Dersim katliam ve tarih boyunca yaşanan bütün katliamların açığa çıkarılması tarihle yüzleşmesinin yapılması gerekiyor. Bunları başarabilir, helalleşip, yüzleşebilirsek yarın çok daha meşru zeminlerde birlikte olabilme şansımız olur.

KİMSE KORUNUP KOLLANMASIN

Herkesin kendi hassasiyetine göre gizlediği, örttüğü, saklamaya ya da korumaya aldığı kişiler, yapılar olmaya devam ettiği sürece de yarın ola ki ihtiyaç duyduklarında onları yeniden devreye koyabilme durumları olabilir. Demokratik çözümün akamete uğramaması, yıpranmaması açısından bunu önemsiyoruz. Hukuk normları içerisinde; yasama, yürütme, yargı erklerinin bağımsız olduğu bir demokratikleşme paketi anayasayla birlikte var olmalıdır. Bu anlamıyla da Kürt coğrafyasında yaşanan başta faili meçhuller olmak üzere kişiler, şahıslar yapılar açığa çıkarılmalı aydınlatılmalıdır. Kimse korunup kollanmamalı.”

“JİTEM REALİTESİ AÇIĞA ÇIKARILMALI”

“Kürdistan coğrafyasında özellikle 90’lı yıllarda çok yoğunca faili meçhullere bulaşan faili meçhulleri örgütleyen, organize eden kısaca JİTEM olarak ifade ettiğimiz yapılanma, mevcut Kürt sorununun barışçıl demokratik çözümü açısından açığa çıkarılması gereken bir realitedir. Hükümeti devirmeye yönelik ordu içerisinde, bir kısım komutanlardan sıradan subay astsubaya kadar uzanan tutuklamaların, yargılamaların olduğu günlerde, bunun ülkenin demokratikleşmesine hizmet etmeyecek bir müdahale olacağını söylemiştik.” (Taraf)