AKP kurucularından Dengir Mir Mehmet Fırat, Kobani'nin IŞİD kuşatmasından kurtulması üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Fırat, açıklamasında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kobane düştü düşecek” sözlerine dikkati çekerek, onun, "DEAŞ (IŞİD) Kobani’den çıktı diye çiftetelli oynuyorlar" benzetmesine yanıt verdi. Fırat, "Kusura bakmasınlar, Kobanê halkının, bir başka deyişle de Kürtlerin bu onurlu direnişi ve sonrasında elde ettiği zafer kendilerini 'çiftetelli'den mahrum bırakmıştır," dedi.

T24'ten Arzu Demir'in haberine göre, Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Erdoğan'a yanıt niteliğindeki açıklaması şöyle:

Sayın Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, sarayında, İç Anadolu’dan gelen muhtarlara hitaben yaptığı ve gerçek anlayışını ifade ettiği konuşmasında, küçük bir kasabanın İŞİD vahşilerinden yüzlerce şehit verilerek, Birinci Dünya Savaşı'nın muzafferleri tarafından dört ayrı devlet arasında paylaştırılan Kürt halkının tek yürek ve tek vücut olarak kurtarılması karşısında, Kürtlerin ve özgür dünya ülkelerindeki sevinci anlayamadığını ve alaycı bir dille bunları aşağılamak için Arap kökenli ve genelde iki kişi ile oynanan bir oyun olan "çiftetelli" oynadıklarını ifade etmiş.

Öncelikle sayın Erdoğan’a hatırlatmak gerekir ki, Kürtlerin oynadığı o oyunun adı "çiftetelli" değil, ellerin kenetlenmesiyle toplu olarak oynanan ve birliği temsil eden "halay"dır.

Ve ardından kendisine şunu sormak gerekir: IŞİD Kobanê'de kendisinin sıklıkla "kardeşlerimiz" dediği Kürtlere ağır silahlarla hunharca saldırırken en ivedi şekilde onlara -yani kardeşlerine- yardım etmek gerekirken, çıkıp "Kobane ha düştü ha düşecek" demek "çiftetelli" oynamak değil de nedir ?

Özgür, demokrat, insanı odağına almış ve yüceltmiş milletlerin sevinci ise, yurtları, özgürlükleri vahşi, gaddar ve ilkel İŞİD denen bir güruha karşı ülkelerini savunan Kürt Halkının bu mücadelesini kitleler önünde içi sevinçten çiftetelli oynayarak "Kobane ha düştü ha düşecek"diyerek, yurtlarını savunan bir halk ile, insanlık dışı vahşetin simgesi haline gelmiş bir güruhun farkı olmadığını söyleyecek derecede, büyük çoğunluğu bu ülkenin vatandaşı olan Kürtlere karşı zihniyet ve duygularını saklayamayan yöneticileri elbette unutmak mümkün değildir.

Kürt Halkı binlerce senedir yaşadıkları bu toprakları VATAN olarak içselleştirmişlerdir.

Bu Halk bu vatana bir yerlerden göç ederek gelmemişler, var oldukları zamandan beri bu coğrafyada yaşamışlardır.

Bu durumu ve duyguyu anlamanın bazılarınca zor olmasının yanında, bazılarına anlatılması da zordur.

Bazılarına çok küçük ve önemsiz gelen, ancak uğruna şehit olunmaktan bir an dahi tereddüt edilmeyen o küçük kasaba dediğiniz KOBANİ, Kürt halkının ŞEREFİ, NAMUSU ve VATANIDIR.

O küçük kasabada, Kürtler birçok başka yerde de yaşadığı gibi, MİLLET olmanın, yani kederde ve sevinçte bir olmanın gururunu yaşamıştır.

Çıplak gözle bu ülkenin hudutlarından seyredilebilen bu vahşete müdahale etmeyenler, yardıma koşan Özgür Dünya'ya da mani olmaya çalışmış, o en şiddetli çatışmaların yaşandığı günlerde yardım amacıyla Arap Körfezi'nden havalanan uçaklar yakıt yetersizliği nedeniyle kısa sürede geri dönmek durumunda kalmışlar ve İncirlik Üssü'nden faydalanma talepleri sürekli reddedilmiştir.

Irak Kürdistan Özerk yönetimi ve Ezidi Halkı saldırıya uğrayıp, insanlık faciaları yaşanırken, yardım talepleri umursanmamış, Türkiye topraklarında konuşlanmış tank taburu ve askerler sadece seyirci kalmışlardır.

Sayın Cumhurbaşkanı'nın fark ettiği ve belirttiği gibi, Kürt halkı ve Özgür Dünya bu sonuçtan elbette son derece mutludurlar.

Şundan hiç şüphem yoktur ki, İŞİD vahşileri söylediği gibi Kobanê’yi düşürseydi, birileri kesinlikle bugün dört kollu çiftetelli oynuyor olurlardı.

Kusura bakmasınlar, Kobanê halkının, bir başka deyişle de Kürtlerin bu onurlu direnişi ve sonrasında elde ettiği zafer kendilerini "çiftetelli"den mahrum bırakmıştır.

Kobanê hakkında yaptıkları onca açıklamalarından sonra arzu ederlerse ve hala yüzleri varsa halayımıza katılabilirler.