Halkın Sesi Partisi (HAS) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'de ağır aksak, kör topal bir demokrasi olduğunu öne sürerek, “Mısır ve Ürdün gibi ülkelerle kıyas edilerek 'ne ileri demokrasimiz var' demek, sadece bir züğürt tesellisidir” dedi.

Denizli'de, Bayramyeri esnafını ziyaret eden Numan Kurtulmuş, daha sonra Sanayi Odası (DSO) Başkanı Müjdat Keçeci ve üyelerle görüştü. Kurtulmuş, DSO toplantı salonunda yaptığı konuşmada, Türkiye'de ekonomi ve siyasetin birbirinden ayrılan değil, birbirini etkileyen alanlar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Türkiye'nin demokratik eksikliği ile ekonomik sistem içerisinde görülen bazı eksiklikler birbirinden ayırt edilecek bir husus değildir. Bizim yıllar evvel söylediğimiz bir söz vardı; 'bütçe açığı aslında demokrasi açığının göstergesidir'. Anayasa, siyasi partiler yasası, seçim sistemi, meclis iç tüzüğü, sendikalar yasası, toplu sözleşme yasaları gibi birçok alandaki yasalar, aslında 12 Eylül rejimiyle birlikte Türkiye'ye getirilmiş yasalardır. Türkiye'deki, bu antidemokratik hukuk sistemi içerisinde varlığını sürdürmeye çalışan ağır aksak, kör topal bir demokrasidir.”

Türkiye'nin demokratik yapısı itibariyle “zayıf bir ülke” olduğunu ileri süren Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Türkiye sadece komşularıyla, örneğin Mısır ve Ürdün gibi ülkelerle kıyas edilerek 'ne ileri demokrasimiz var' demek, sadece bir züğürt tesellisidir. İleri demokrasi normlarına vurduğumuz zaman Türkiye, maalesef geri bir demokrasiye sahiptir. Hatta bunu bir siyasetçi olarak söylemek ağır geliyor, ama aslında seçilmiş bir parlamento olmasa, seçilmiş bir bakanlar kurulu, hükümet olmasa bile işler yüzde 70-80 bürokratik oligarşi tarafından yürütülmektedir, idare edilmektedir. Buna demokrasi demezler.”

“TÜRK EKONOMİSİNİN MODELİ YANLIŞ”

Türkiye'de ekonomik restorasyon sürecinin zorunlu olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Denizli'nin kendileri tarafından “Derviş Fisher modeli” olarak adlandırdıkları yanlış ekonomi programının mağduru olan illerin başında geldiğini söyledi. Ülkenin yeniden ihracatı artırabilecek, yeniden istihdamı oluşturabilecek ekonomik modele, “Derviş Fisher modeli” ile girmesinin mümkün olmayacağını savunan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Ekonomi, bir ülke yönetiminin en zor alanlarından birisi olarak görülür. Ama aslında kolay bir alandır. Çünkü ekonomi yüzlerce konudan müteşekkil bir bütün ve bir model işidir. Kurduğunuz modele, kalıba bağlı bir şeydir. Yanlış modele kurarsanız dünyanın en iyi malzemesini kullansanız, bunun içine en iyi malzemeyi dökseniz yanlış sonuç elde edersiniz. Türk ekonomisinin modeli yanlış olduğu için, bu model, bugün bu sonucu ortaya çıkarmıştır.”

Hürriyet