Selda Manduz / Demokrat Haber

HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde başlatılan ‘Adalet Yürüyüşü’ ve CHP’li Enis Berberoğlu’nun tutuklanması üzerine değerlendirmelerde bulundu.

‘Adalet Yürüyüşü’ne ilkesel olarak destek olduklarını söyleyen Adıyaman, “CHP’nin üzerine düşen tarihsel misyonun gereği olarak bu sürece kadar beklememesi gerekirdi. Gönül ister ki bu yürüyüş Maltepe ile sınırlı kalmasın Edirne’ye kadar ulaşsın” ifadelerini kullandı.

HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, HDP Kars İl Başkanlığı’nın Kars’ta düzenlediği Yeryüzü Sofrası etkinliğine katıldı.

ENİS BERBEROĞLU’NUN TUTUKLANMASI

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması ile hükümetin MİT TIR’larında silah olduğunu kabul ettiğini savunan Adıyaman, “MİT TIR’larında, Bayırbucak Türklerine yardım gitseydi, Enis Berberoğlu ‘casusluk’ faaliyetinden ceza almazdı” ifadelerini kullandı.

Adıyaman, şöyle devam etti:

“MİT TIR’ları durdurulduğu zaman hükümet Suriye’de muhalefete yardım gönderdiğini iddia etmişti. Bu iddialar gerçek dışı çıkınca iktidar o dönemde MİT TIR’larının Suriye’deki selefi gruplara değil Bayırbucak Türkmenleri’ne yardım götürdüğü iddiasını ortaya attı.

Enis Berberoğlu’nun ‘casusluk’ ve ‘devletin giz sırlarını ifşa etme’ iddiasıyla mahkum edilmiş olması, ‘MİT TIR’larında selefilere, cihatçılara giden silahlar vardı’ anlamı taşıyor.

MİT TIR’larında, Bayırbucak Türklerine yardım gitseydi, Enis Berberoğlu ‘casusluk’ faaliyetinden ceza almazdı.

Hükümet suçunu kabul etti. Mahkeme kararının tercümesi şudur: ‘Biz silah gönderiyorduk, uluslar arası hukuk kurallarına aykırı bir faaliyetti siz deşifre ettiniz. Devletin gizli sırlarını deşifre etiniz biz de sizi cezalandırıyoruz’.

Bu durumunun uluslararası hukukta ciddi riskleri var. Biz bu konuda defalarca hükümeti uyardık. Belki bugün iktidardalar, pek çok şeye hakim olduklarını düşünüyorlar ama yarın uluslar arası ceza mahkemesinde bir soruşturma başlatılabilir, bu Türkiye için ciddi bir risktir.”

‘ADALET YÜRÜYÜŞÜ EDİRNE’YE ULAŞSIN’

‘Adalet Yürüyüşü’nün HDP eş genel başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasının ardından başlaması gerektiğini savunan Adıyaman, yürüyüşün Berberoğlu’nun tutuklu bulunduğu Maltepe Cezaevi ile sınırlı kalmaması gerektiğini, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nde son bulması gerektiğini söyleyen Adıyaman, şöyle devam etti:

 “Gönül ister ki bu yürüyüş Maltepe ile sınırlı kalmasın Edirne’ye kadar ulaşsın. CHP’nin başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’, HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekillerinin gözaltına alındığı 4 Kasım’da, Türkiye’nin muhalefetsiz bırakılmaya başlandığı 7 Haziran’ın hemen ardından halkın iradesinin yok sayıldığı dönemde başlamalıydı.“

Sadece yürüyüş ile sonuca ulaşmanın mümkün olmadığını savunan Adıyaman, “Bu aşamada sadece bir yürüyüşle sonuca ulaşmanın çok mümkün olmadığını görmek lazım. Çok daha kapsamlı olmalı” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’ söylemlerini değerlendiren Adıyaman, “Erdoğan ve AKP ‘yeni Türkiye’ kavramını geliştirdi. ‘Yeni Türkiye’ kavramı ile aslında eski Türkiye’yi yerle bir edip yeni temeller üzerinde bir Türkiye inşa çabasıydı. Bu durum iki temel paradigmaya dayanıyor. Biri suni selefi mezhep paradigması ikincisi ise tekçi milliyetçi iktidar. Gelinen noktada ikisi de devletin kılcal damarlarına işlemiş durumda, bu kurumsallaşma sağlanmış, sağlanmaya devam ediyor” dedi.

“ERDOĞAN SİVİL DARBE YAPTI”

“7 Haziran’ın ardından TBMM halk meclisine dönüşmüştü” ifadelerini kullanan Adıyaman, ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın sivil darbe yaptığını öne sürdü. CHP’nin ‘istemeden’ de olsa Erdoğan’a destek olduğunu savunan Adıyaman şöyle konuştu:

 “Erdoğan halkın iradesini yok sayarak Meclis’i kurdurmadığı dönemde HDP, Erdoğan’ın sivil darbe yaptığını dile getirmişti.

CHP, Suriye-Irak teskerelerine destek vermemiş olsaydı, dokunulmazlıklar kaldırılırken ‘anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz’ tutumunu sergilememiş olsaydı, 7 Haziran’ın ardından bölgede başlatılan savaş konseptine yüksek sesle muhalefet etmiş olsaydı ve 15 Temmuz’un ardından ‘Yenikapı ruhu’na omuz vermemiş olsaydı belki bu noktalara varmış olmazdık. Biraz realist olmak lazım, CHP, bu güne kadar istemeyerek de olsa AKP’yi bu noktaya getirdi. “

DEMOKRASİ CEPHESİ ÇAĞRISI

Türkiye’de bütün muhalif güçlerinin Demokrasi Cephesi’nde birleşmesi gerektiğini savunan Adıyaman, CHP’nin de demokrasi cephesine katılması ile parti devletin önüne geçilebileceğini söyledi.

Adıyaman, “Türkiye’de demokrasi cephesi oluşmalı. CHP dahil bütün muhalif güçler, kendi aidiyetleri kendi perspektifleri ile demokrasi cephesinde birleşmeli. Demokrasi güçlerinin ortaklaşması durumunda parti devletini engelleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

“ERDOĞAN’IN YARGIYA VERDİĞİ MESAJI CİDDİYE ALMAK GEREKİYOR”

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’na yönelik, “Adalet arıyorsan yeri parlamentodur, yargı sizi de davet ederse şaşırmayın” açıklamalarını değerlendiren Adıyaman, Erdoğan’ın yargıya talimat verdiğini söyledi.

Adıyaman, şöyle devam etti:

“AKP’nin tek hedefi var, ‘Yeni Türkiye’de tek devlet, tek millet, tek adam. Bunun dayanağı da selefilik. Erdoğan, hiç gizlemeden saklamadan ihvan ideolojisini açık açık savunuyor. Rabia işaretini de Türkiye’ye mal etmeye çalışıyor.

Bu politikadaki hedef, en başta yargıyı rehin almak vesayet altına almak. Türkiye’de şu anda bağımsız bir yargıdan bahsetmek mümkün değil. Bırakın tarafsız bağımsız yargıyı AKP’nin çıkarlarına ters düşecek hiçbir karar alınamaz.

Böyle bir karar alabilecek hakim de bulamazsınız. Erdoğan’ın yargıya verdiği mesajı maalesef ciddiye almak gerekiyor. Bu talimatı yerine getirecek onlarca savcı harekete geçmiştir.”