Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmalarında son haftaya girilirken, Ağrı'da onbinlerin katılımı ile gerçekleştirilen mitingde konuşan HDP Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, halkın 10 Ağustos'taki seçimlerde dürüstlüğü ödüllendirmesi, yanlış yapanı ise cezalandırması için büyük fırsata sahip olduğuna vurgu yaptı.

Konuşmasında mezhepçilik ve milliyetçiliğin Ortadoğu'da yarattığı tahribata değinen Demirtaş, "Eğer Filistin'deki, Suriye ve Irak'taki halklar bizim söylediğimiz gibi yan yana durabilselerdi, aynı meydanda durup aynı kardeşlik hayali ile mücadele etseydi bu felaketler yaşanır mıydı? IŞİD'in barbarlığı Şengal'e dayanmış. Dünya üzerinde bir avuç kalmış Êzidileri katletmek istiyorlar. Ama biz dayanışma içinde olacağız. Şengal'e de sahip çıkacağız. YPG Şengal'de onları IŞİD barbarlığına teslim etmeyecek" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında Ağrı'da düzenlenen mitinge katıldı. Dörtyol'da düzenlenen ve binlerin katıldığı mitingde üzerinde Demirtaş'ın adının bulunduğu flamalar taşındı. Mitinge HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, Ağrı Belediyesi eş başkanları Sırrı Sakık ve Mukaddes Kubilay, HDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, HDP PM üyesi Mustafa Avcı, DBP ve HDP yöneticileri, ilçe belediye eş başkanlarının yanı sıra binlerce yurttaş katıldı.

'YENİ BİR YAŞAMLA ÇÖZÜMÜ ÜRETMEK İSTİYORUZ’

Demirtaş, konuşmasında;  cumhurbaşkanlığına aday olması sürecinde hiçbir şekilde makam ve mevki derdinde olmadıklarını ifade etti. "Her yerde barış ve kardeşliğe özlem var" diyen Demirtaş, "Bir Kürt olarak, içinden çıktığımız özgürlük mücadelesinden onur duyarak, bütün ezilen halkların ortak cumhurbaşkanı adayı olarak Türkiye'de dürüst, halkçı bir siyasetçiyi halkların önüne sunacak adaylığı ortaya koyduk. Sizler daha iyi biliyorsunuz Ağrı halkı yoksullukla, katliamlarla, inkarla karşı karşıya kaldı. Bu devlet halkların devleti olamadı, bunu iyi biliyorsunuz. Ezilenin yanında olmadı, tam tersine kendi yurttaşını ezen bir devlet oldu. Kim bu topraklarda 'Ben bu devletin resmi ideolojisini kabul etmiyorum' demişse baskı görmüş. Karadeniz, Akdeniz, Trakya her yerde aynı tablo. Bizler yeni bir yaşamla yeni çözümü üretmek istiyoruz. Burada bize de AKP'ye oy verenler de var. Baş göz üstüne. Bütün ezilen kesimlerin ortak siyasetini yapmaya karar verdik. Bizi mezhep mezhep, ırk ırk, Gürcü, Laz, Çerkez, Kürt, Arap diye ayırmaya çalışanlar bu işin sadece kaymağını yiyenlerdir. Bizler de Kürtler olarak tüm ezilenleler el ele vermeliyiz. Yeni bir yaşam, yeni bir siyaset anlayışı ile birlikte hareket etmeliyiz" ifadelerini kullandı.

'EZİLENLERLE EL ELE OLMAYALIM DİYE ARAMIZA DUVAR ÖRDÜLER’

Hiçbir zaman "Türkiye bölünsün" diye siyaset yapmadıklarını, sadece anadilleri, tarihleri ve kültürleri ile özgürce yaşamak istediklerini ifade eden Demirtaş, "Devlet bunu baskıladı engelledi. Batıda yaşayan insanlara bizi her zaman 'terörist' olarak gösterdi. Emrinin altındaki medyanın da desteği ile Kürtleri öcü diye gösterdiler. 'Bölücü terörist' dediler. Ezilenlerle el ele vermeyelim diye Arap, Gürcü, Çerkez bizi anlamasın diye aramıza duvarlar ördüler. Biz bu duvarları yıkıyoruz. Her zaman ezilenlerden mazlumdan yana olduk. Bundan sonra da yanlarında olacağız. Nerede bir kardeşimiz Müslüman olduğu için baskı altında olursa yanında olacağız. Ermeni Süryani diye hakarete uğrarsa onun yanında olacağız. Öyle bir cumhurbaşkanı, halk başkanı oluşturmaya çalışıyoruz. Bizim adaylığımız bunun üzerine inşa edilmiştir. Bundan rahatsız oluyorlar. Kimler bana saldırıyor dikkat edin. Kimlerin hesabı bozulmuşsa, kim ki birlikteliğimizden rahatsızsa onlar saldırıyor. 'Nasıl bizim ezdiğimiz biri Çorlu'da olur, Soma'da madencilerin yanında olur, Gürcü'nün Arap'ın yanında olur' diyorlar. Karadeniz'den Ege'den Trakya'dan bize büyük bir destek var. Onlar bizim düşmanımız değil biz de onların düşmanı değiliz. Biz kendi anadilimizle yaşayamazken kardeşlik olmaz. Kalıcı eşit kardeşliği kurmak istiyoruz. Kimse birbirini dışlamadan, tehdit olarak görmeden, ortak vatanda demokratik ulus anlayışı ile birlikte yönetim anlayışını yüreklerinde tutuyorlar" diye konuştu.

SURİYE, FİLİSTİN VE IRAK VURGUSU

Mezhepçilik ve milliyetçilikten kimseye fayda gelmeyeceğinin geçmişte olduğu gibi, Irak, Suriye ve Filistin örneklerinde de kendini ortaya koyduğuna vurgu yapan Demirtaş, bu politikalardan kimseye fayda gelmeyeceğini ifade etti.

Demirtaş, "Eğer Filistin'deki, Suriye ve Irak'taki halklar bizim söylediğimiz gibi yan yana durabilselerdi, aynı meydanda durup aynı kardeşlik hayali ile mücadele etseydi bu felaketler yaşanır mıydı? Emperyalist güçler tabi ki de yarayı açıyor. Yaraya bizim merhem olmamız lazım. IŞİD'in barbarlığı Şengal'e dayanmış. Dünya üzerinde bir avuç kalmış Ezidileri katletmek istiyorlar. Bunu da bizim dinimiz adına yapıyorlar. Onların ne dinle ne peygamberle ne de kitap ile alakası var. Şengal'de parmakla sayılabilecek kadar az kalmış Êzidi halkı yalnız kalırsa katledilecek. Neden? Mezhepçilik yapıldığı için. Ama biz dayanışma içinde olacağız. Şengal'e de sahip çıkacağız. YPG Şengal'de onları IŞİD barbarlığına teslim etmeyecek. Onları, insanlığı korumak için Şengal'i savunuyorlar. Şengal'deki halka bin defa selam gönderiyorum. Halkların yanında olacağız, Kobanê ve Şengal'in yanında olduğumuz gibi Gazze'nin de yanında olacağız. Dualarımızı gönderiyoruz. Asla yalnız değiller. Barbarlık bu topraklarda geçerli hukuk olmayacak. Kardeşlik hukuku geçerli olacak" dedi.

'KENDİNİ İNKAR EDE EDE BUGÜNLERE GELDİ’

"Biz bu oyunları bozmak zorundayız" vurgusu yapan Demirtaş, "Bozamazsak başımıza felaketler getirecekler" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın da bu nedenle sürekli kendilerini meydanlarda "Zaza", "Alevi" diye ayrıştırdığını kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti: "Kusura bakmasın biz kendimizi inkar ederek bugünlere gelmedik. Biz hareketimizi inkar ederek bu günlere gelmedik. Ama sen geldiğin tüm hareketleri inkar ettin. Rahmetli Erbakan'ı da Fethullah Gülen'i de inkar ede ede, onları sata sata bugünlere geldin. Biz neysek oyuz. Başka türlü halkın derdine derman olamayız. Bunlar malı mülkü toplamışlar. İlkesizlik, değersizlik uğruna halkı bir kenara koymuşlar. Adaylığımız onları rahatsız ediyor. Onlara göre bizim gibi ezilmişlerin devlet yönetiminde yeri yok. Onlara göre bizim işimiz ezilmek olacak. Onlar zevk u sefa içinde bizi yönetecekler. AKP'ye oy veren Ağrılı kardeşlerim de bilsinler. Başbakan'ı seviyor olabilirsiniz. Tarihi bir dönemde tarihi bir adaylık koyduk. İçinizden çıkan birine oy vererek en değerli tercihi yapacağınızı unutmayın. Bu tarihi bir fırsattır. Türkiye'de hepimiz birlikten, beraberlikten yanayız. Elbette ülke bölünmesin. Ama tek, dil tek, ırk dayatması ile bu ülke yönetilemez. Başbakan insanları kimlik kimlik ayrıştırıyor. İnsanlar artık kendi mezhebinden olmayanla aynı binada olmak istemiyor. Aynı binada kalmak istemiyorlar. Yan yana koysanız hepsi emekçi, askeri ücretle çalışıyor. Hiçbirinin cebinde para yok. Ama öyle bir yaptılar ki aynı apartmanda kalamıyoruz. Tek dil, tek ırk, tek mezhep dayata dayata böyle yaptılar. Ülkeyi bölüp parçalayan siz oldunuz, ama biz hep kardeşlikten birlikten bahsettik. Asıl bölücülüğü siz yaptınız."

'TÜRKİYE HALKLARI DÜRÜSTLÜĞÜ ÖDÜLLENDİRMELİ’

Seçilmeleri halinde halkın cumhurbaşkanı olacaklarını dile getiren Demirtaş, halk iktidarını kuracaklarını söyledi.

Seçilmeleri halinde hükümette olan AKP'nin halk için yaptıklarını onaylayacaklarını, ancak halkın çıkarlarının karşısında olan icraatları reddedeceklerini ifade eden Demirtaş, "Ama AKP kendi yandaşından yana olacak. Sana bana adaletli olmayacak. Diyarbakır'a gidip bana 'terbiyesiz' deyip, halka yuhalatıyor. Buradan adalet çıkar mı? Alevi'yi, kadını, işçiyi yuhalatıyor. Peki sen kimin cumhurbaşkanı olacaksın. Buradan yüksek bir oyla yerel seçimdeki oyunuz gurur vericiydi. Ağrı, birlik ve beraberliği ile kendi evladını buradan uğurlamalı. Sizlerden şahsım adına, kara karşım kara gözüm adına oy istemiyorum. Savunduğumuz ilkeler için oy verin. Barıştan, kardeşlikten, eşitlikten yana oy istiyoruz. Irkçılı faşizmi lanetliyoruz. Bu ilkeler herkes için kıymetlidir. Şeffaflığa oy verin. Biz binlerce kere şükür olsun harama el uzatmadık. Buna oy verin istiyoruz. Bütün Türkiye halkları dürüstlüğü onurlandırmalı, ödüllendirmeli, yanlış yapanı cezalandırmalıdır. Ağrı'da yanlış yapanı cezalandırdınız. Halka yanlış yapanı affetmeyin. Halkın iradesini tanımayanı tanımayın" diye konuştu. (DİHA)