Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, HDP’nin çok yüksek bir oyla barajı aşacak potansiyele sahip olduğunu belirtti. AKP’nin iktidarı kaybettiğini aktaran Demirtaş, “Biz 2001 seçimlerine parti olarak girebilirdik.

Ancak, bağımsız olarak seçime girdik. Maalesef onlara 4 yıl bedava tek başına iktidar olanağı verdik. Bu bizim eksikliğimiz." İfadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Şişli İlçe Başkanlığı’nın düzenlemiş olduğu dayanışma yemeğine katıldı.

AKP’nin zorbalıkla, tehditle oy topladığını savunan Demirtaş, “Bu yetmezmiş gibi zorbalığı ve tehdidi biz yapmış gibi iftira kampanyası yürüttüler. İnanamıyorlar. Tekrar seçim hileleri ile AKP’yi tek başına iktidar yapacak bir senaryoyu ortaya koydular. Savaşı başlatmalarının sebebi budur.

Ahtapot gibi devleti ağına almış bir suç şebekesine karşı yüzde 13 oy aldık. Halkın emeğiyle bu oyu aldık. AKP’nin imkanlarının yarısı bizde olsun en az yüzde 40 oy alırız." diye konuştu.

Demirtaş’ın açıklaması özetle şu şekilde:

"Değerli kardeşlerim, bunların rezilliklerini yazıp iştahınızı kaçırmak istemiyorum. Ülkemizin başına bela olmuş bu felaketten halkımızı nasıl kurtaracağız? 1 Kasım itibariyle bir çaresi var. Bizim başımıza gelenlerin çeyreği AKP’nin, MHP’nin başına gelseydi, 50 defa iç savaş çıkarmıştı. Biz buna rağmen barış dedik, kardeşlik dedik. 400 kez saldırıya uğradık. Korktuğumuz için mi? Değil, Allah’tan başka kimseden korkumuz yok. Mafya bozuntularından mı korkacağız?

Biz halkımızın barış umudunun ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. Bu yüzden birçok şeyi sineye çekiyoruz. Bu kahra rağmen, ısrarlıyız, inadına barış, inadına beraber yaşam diyoruz. Sizlerin ortaya koyduğu bu duruş çok insani bir duruştur.

Türkiye’nin önünü açacak çizgi bu çizgidir. İşsizliğin son bulması için önce savaş duracak. O paraları köylüye, işçiye, çiftçiye, gençlere vereceğiz. Tek adam sistemini bir kenara bırakacağız, yerinden yönetimi ve özerkliği esas alacak bir devlet reformunu başlatacağız. Tek kişinin yönettiği bir ülkeden ancak faşizm çıkar. Herkesin kendi ilçesini, kasabasını yönetebildiği bir yerde huzur olur. Herkes ülke benim ülkem, devlet benim devletim demeye başlar.

Ama şimdi diyemiyor. Devlet, vatandaşına adaletli yaklaşmıyor. Ayrımcılık yapıyor. AKP, kendisine oy vermeyen herkesi düşman ilan eden bir devlet zihniyetini oturttu. Mahkemeye gitseniz AKP hakimi var, sokağa çıksanız AKP polisi var, okula gitseniz AKP’nin öğretimi var. Bu faşizmin ta kendisidir. Adına ileri demokrasi demekle çirkin yüzünü gizleyemezsiniz." şeklinde konuştu.