BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, müzakere, diyalog ile çözüm oluşturulacaksa bunu heba etmek istemediklerini, sürece dikkatli yaklaştıklarını söyledi. Yaptıkları eleştiri ve önerilerin ardından kendilerine psikolojik baskı kurulmak istendiğini öne süren Demirtaş, 1 hafta 10 gün içerisinde sürecin durumunun netleşeceğini söyledi. PKK’nin Kandil’deki sorumlularından Mustafa Karasu da yapılan görüşmeleri desteklediklerini, Abdullah Öcalan’ın bir padişah olmadığını; kendileriyle, aydınlarla, demokratik güçler ile görüştürülmesi gerektiğini söyledi.

Uydu aracılığıyla yayın yapan bir TV'de PKK’nin Kandil Dağı’ndaki yöneticilerinden Mustafa Karasu ile yapılan röportaj ekrana getirildi. Karasu, örgüt olarak çözümden yana olduklarını, İmralı’da Abdullah Öcalan’ın girişim ve görüşmelerini desteklediklerini söyledi. Karasu, çözümün tek taraflı olamayacağını, her şeyin kendilerinden beklenmemesi gerektiğini belirtirken, "Kürtler’in Türk devletine vereceği bir şey yoktur. Türk devletinin Kürt sorununun çözümü, haklarını tanıması konusunda adım atması gerekmektedir" dedi. PKK’nin bugüne kadar 8 kez ateşkes kararı aldığını belirtirken "Barıştan çok, çözümden söz etmek gerek. Çözüm politikanız var mı? Kürtler’i susturarak güçlünün barışı mı yapılmak isteniyor. Kürtler’in temel hakları kabul edilecek mi, edilmeyecek mi?" dedi. Karasu, sözlerinin son bölümünde Kürt sorunun çözümünde TBMM’nin devreye girmesi gerektiğini, politik çözümden yana olduklarını, Öcalan’ın ortaya koyacağı önerileri desteklediğini anlatırken, şöyle dedi:

"KENDİNİ PADİŞAH GÖRMÜYOR"

"Tabii önderlik de kendisini kral, padişah görmüyor, ‘Her şeyi ben söylerim yapılsın’ demiyor. Bizimle, aydınlarla, demokratik güçler ve çok geniş çevre ile görüşmeyi, çözüme onları da ortak etmeyi istiyor" diye konuştu.

Tartışma programına Brüksel’den katılan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı’da Abdullah Öcalan’ın irade koyması ile başlayan, daha sonra kendilerinden bir heyetin de İmralı’ya gitmesi ile dahil oldukları bir sürecin başında olduklarını söyledi. Demirtaş, uygun koşulların oluşturulması halinde müzakerelerin sağlıklı sürdürülebileceğini belirterek, şöyle dedi:

"BDP OLARAK BİZ DE DAHİL OLDUK"

"Sayın Öcalan ile görüşmenin kabul edilmiş olması da, Öcalan’ın da görüşmeyi başlatmak istemesi de çok önemlidir. Bu sürecin içine Öcalan’ın yön vermesi ile BDP olarak bizler de dahil olduk. Müzakereyi yürütecek tarafların bugün için bire bir eşit koşullar olmasa da sağlıklı olarak dışarı ile temas kurabilmek, bilgi alabilmek, Öcalan için olmazsa olmazdır. İmralı’da 1.5 yıl sonra AKP’nin görevlendirdiği bürokrasi heyeti ile yürütülen görüşmenin sağlıklı sürdürülebilmesi için sayın Öcalan’ın örgüt, halk, sivil toplum kuruluşları, siyasetçilerle görüşebileceği, bilgi alışverişi yapabileceği koşulların da oluşturulması gerekir."

"SABIRLI DAVRANIYORUZ"

Demirtaş, yeni İmralı süreci başladığı günden bu yana son derece duyarlı ve dikkatli davrandıklarını, ilk görüşme ardından Paris’te 3 Kürt kadın siyasetçinin öldürüldüğünü, bunun bekleme durumuna neden olduğunu söyledi. BDP Genel Başkanı Demirtaş şöyle devam etti:

"Siyasi bir heyetimizin tekrar adaya gidip görüşmesi gerek. Bizim de siyaset olarak önerilerimiz var. Eş başkanların tekrar durum değerlendirmesi yapması, yeni bir aşama için görüşmelerin gidiş-gelişlerin devamı gerekiyor. Adada, beton çukurda tuttuğunuz halk önderi ile ‘Dışarı ile bağ kurmadan kendi bildiğim şekilde çağrılar yaparım’ deniyorsa yanlışlık var. 100 yılın en ağır sorununu konuşuyor ve çözüm bekliyoruz. Koşulların müzakere yapacak atmosfer; fiziki, psikolojik olarak imkanlar açısından iyileştirilmesi İmralı’daki tecrit sisteminin kaldırılması gerekir. Öcalan’ın başlatmak istediği girişimi destekleme amacıyla sabırlı davranıyoruz. Önümüzdeki günlerde gelişme olabilir. Bir şekilde adaya gidişin olması gerekiyor.

"SÜRECİ SABOTE EDECEK AÇIKLAMALAR YAPILIYOR"

Müzakere, diyalog ile çözüm oluşturulacaksa bunu heba etmek istemiyoruz. Süreci sabote edecek açıklamalar yapılıyor. Sürece dikkatli yaklaşımımız provokasyon olarak değerlendiriliyor. Partimiz üzerine psikolojik baskı yapılmak isteniyor. ‘BDP, DTK sussun, sürece ilişkin değerlendirme, eleştiri yapılmasın’ isteniyor. Ahmet Türk’ün de söylediği gibi, bir taraftan barış istenirken, diğer taraftan Kandil bombalanmaz. Bizleri susmaya mecbur etmeye, psikolojik oyunlara gelecek parti değiliz. Süreci hızlandırmaya ve sabırlı davranarak sürecin önünü açmaya devam ediyoruz."

Demirtaş, kendilerinden kaynaklı ‘Süreç tıkandı’ bahanesini vermek istemediklerini, bugünlerde Kürtler’in haklarını anayasal güvence altına alma sorumlulukları bulunduğunu ifade ederken, "Kürt sorununun çözümü konusunda rolümüzü oynamak istiyoruz. 1 hafta 10 gün içerisinde bütün süreçlerin netleşebileceğini düşünüyoruz" dedi.