Midyat'a konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Roboski'de yaşananlar aylarca araştırılması gereken şeyler değil. O saatte neler yaşandığını herkes biliyor. Bakın aradan 2 buçuk ay geçti halen 'araştırıyoruz' diyor. Neyi araştıracaksınız. Savaş uçaklarını kaldırdınız mı? Emir verdiniz mi? Siviller olduğunu biliyordunuz. Emir verdiniz uçakları kaldırdınız ve insanları bombaladınız Sayın Başbakan" dedi.

 

BDP Midyat İlçe Örgütü, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla ilçe binası önünde etkinlik düzenledi. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın katılımıyla gerçekleşen şölen mitinge dönüştü. Binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen mitingde, "Midyat kalesini fethetmeye hoş geldiniz" pankartı açıldı.

 

Demirtaş, polis ablukasındaki miting alanına giriş yaptı. Miting boyunca sık sık Abdullah Öcalan lehine slogan atılırken, meydanın dolması nedeniyle çok sayıda kişi ev ve çatılardan mitingi izledi. Mitingde "Midyat seninle gurur duyuyor" sloganıyla sahneye çıkan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sandıktan sandığa ve seçimden seçime halka giden bir parti olmadıklarını söyleyerek, halkın kurduğu bir parti olduklarını söyledi. Demirtaş, hiçbir partinin Midyat'ı kale yapamayacağını kaydederek, "Midyat halkın kalesidir. Hoş görünün, kardeşliğin kalesidir. Hiçbir parti hiçbir siyasal ideolojik yaklaşım Midyat'a kale diyemez. Biz Midyat halkının gönlünü fethedeceğiz. Midyat halkının gönlünü kazanacağız, bu bizim için en büyük kazançtır" dedi.

 

‘SİZ SOKAKLARA ÇIKMAYA KORKARKEN, BİZ BEDEL ÖDÜYORDUK’

"AKP'nin zulmüne, faşizmine, tankına, topuna, panzerine, AKP'nin kaymakamına rağmen biz kendimizi Midyat halkına durmadan anlatmaya, çözüm önerilerimizi, projelerimizi anlatmaya devam edeceğiz" diyen Demirtaş, şöyle konuştu: "Buradan onlara şunu hatırlatmak istiyorum. Adının Kürdistan olduğu bu topraklarda siz, sizin geldiğiniz gelenek sokağa çıkmaya korkarken, biz meydanlarda özgürlük mücadelesi yürütüyorduk. Biz öyle bir geleneğiz. Sen geldiğin geleneğin nerelere dayanarak, hangi darbe geleneğinden geldiğini bizden iyi biliyorsun. Biz 12 Eylül faşizmine zindanlarda direnirken, katliamcılara kontrgerillanıza JİTEM'inize her türlü kirli tetikçilerinize karşı sokaklarda direnirken, siz ihale rant peşindeydiniz. O nedenle biz seçim partisi, oy partisi değiliz Özgürlük için mücadele etmek yürek ister, işte o siz de yok. Siz sadece ihalenin rantın peşinden koştunuz. O nedenle bizi anlamanız mümkün değil. Sen devletin bütün gücünü arkana alarak, iktidar partisi olarak devletin bütün olanaklarını kullansan da, halk senin arkanda olmayacak, halk kendi özgürlüğünün kendi iradesinin arkasında olacak."

 

Devletin yurttaşı askere alırken ve vergisini isterken, "Sen Kürtsün sen Arapsın sen Çerkezsin sen Lazsın sen Süryanisin" diye sormadığını söyleyen Demirtaş, "Vergi alırken eşit davranıyor. Askere alırken eşit davranıyor. Ama topladığı vergiyle hizmet getirirken ille de tek dili öğreneceksin diyor. İlle de bir dilde eğitim yapacaksın diyor. İşte bunu kabul etmek mümkün değil. Biz diyoruz ki bütün diller güzeldir, Allah insanları halkları kendi diliyle yarattı. Bu nedenle herkes kendi diliyle ve inancıyla yaşamasını istiyor" diye konuştu.

 

MİDYAT KAYMAKAMI AKP'YE ÜYE OLSUN!

AKP'nin kongre yaparken Kaymakamın tebrik ziyaretine gittiğini ama BDP'nin kongresine AKP'nin polisini gönderdiğini dile getiren Demirtaş, "Eğer sen tarafsız Kaymakam'san eğer sen devletin Kaymakamıysan BDP İlçe kongresinden sonra gelip ilçe başkanımızı tebrik edersin ve inşallah dersin ki bir seçim sonra BDP kazanır. O sözlerini burada da söylersin. Ama yok devletin değil AKP'nin Kaymakamıysan bugün gider istifa edersin. AKP teşkilatına üye olursun biz de saygı duyarız. Ama devletin atanmış memuru olarak, devletin gücünü bize karşı kullanarak AKP'yi güçlendirmeye çalışırsan, bu halk senin kaymakamlığını tanımayacaktır. Hukuk çerçevesinde biz de bunun hesabını senden soracağız. Devletin gücünü bize karşı kullanmaya kalkarsan biz bunun hesabını senden soracağımıza dair halkımızın önünde söz veriyoruz. Kesinlikle ama kesinlikle bu senin yanında kalmaz" şeklinde devam etti.

 

'EMİR VERDİNİZ VE İNSANLARI BOMBALADINIZ SAYIN BAŞBAKAN’

Bir siyasi partinin genel başkanının konuşurken ilk önce halka doğruları söylemek zorunda olduğunu kaydeden Demirtaş, "Ama bir Başbakan bir partinin genel başkanı Mardin'e gelip halkın gözlerinin içine bakarak yalan söylüyor. Diyalog için müzakere için bu kadar çaba sarf ettiğimiz bir dönemde bile hala AKP'nin genel başkanı BDP'yi kandan beslemekle suçlayabiliyor. Bizi Roboski'yi istismar etmekle suçlayabiliyor. Bu kadar saygısızca bu kadar ahlaktan yoksun bir şekilde çıldırmış çılgınlaşmış bir şekilde BDP'ye saldırmayı siyaset bellemişler. Her seferinde soruyoruz bakın. Roboski'de Uludere'de yaşananlar öyle aylarca araştırılacak şeyler değil. Aylarca araştırılması gereken şeyler değil. O saatte neler yaşandığını herkes biliyor. Bakın aradan 2 buçuk ay geçti halen 'araştırıyoruz' diyor. Ya daha neyi araştıracaksınız. Savaş uçaklarını kaldırdınız mı? Emir verdiniz mi? Siviller olduğunu biliyordunuz. Emri verdiniz, uçakları kaldırdınız ve insanları bombaladınız Sayın Başbakan. Her şey bu kadar net iken neyi araştıracaksınız" diye sordu.