"Çözüm süreci" kapsamında Şırnak'ta temaslarına devam eden ve BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da içerisinde bulunduğu BDP heyeti, kanaat önderleri ve sivil toplum örgütleriyle bir araya geldi.

Düzenlenen toplantıya, bölgenin en büyük aşiretlerinden Jîrkî, Mamxuran, Guyî, Gevdan, Tatarlar, Tayan, Keçan ve Batuyan'ın önde gelen isimleri de katıldı.

BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş konuşmasında, sürecin başarıya ulaşmasında halkın görüş ve desteğinin çok önemli olduğunu belirterek, tüm toplumun sorumluluğu olduğunu ifade etti.

Demirtaş, "Bu süreç BDP'nin veya AKP'nin süreci değildir. İki partiye mal edilebilecek bir süreç değildir. Bütün Türkiye toplumunu ilgilendiren özellikle de Kürtleri ilgilendiren Güney Kürdistan'dan, Batı Kürdistan'a kadar bütün Kürt halkını ilgilendiren önemli bir süreci yaşıyoruz." dedi.

"Özellikle sınıra yakın bölgelerdeki halkımızın bu sürece yaklaşımı ve daha çok sahiplenmesi ve doğru işler yapması, sürecin başarısı için çok önemlidir" diyen Demirtaş, Kürtlerin gasp edilen haklarının diyalog yoluyla verilmesi durumunda sorunun kan dökülmeden çözülebileceğini vurguladı.

MHP VE CHP'YE ELEŞTİRİ

MHP ve CHP'nin sürece yaklaşımını eleştiren Demirtaş, "Kürtler silah sevdalısı değil, sadece kendi vatan, toprağında kendisi gibi yaşamak istiyor. Allah nasıl yaratmışsa öyle yaşamak istiyor. Allah onu Kürt olarak yaratmış, ana dili Kürtçe'dir. Herkes Kürtçe konuşuyor," dedi ve "Sen devlet olarak buna ısrarla karşı çıkarak 'Türk olacaksın, Türkçe konuşacaksın, Türkçe öğreneceksin' dersen, sen o halka en büyük zulmü yapmış olursun," dedi.

"MHP VE CHP'Yİ DİNLEYEREK SORUNU ÇÖZEMEZSİN, ZATEN SORUNU YARATAN ONLARIN ZİHNİYETİ"

"Eğer sorunlarımızı konuşarak çözme fırsatımız varsa, o fırsatı hep birlikte değerlendireceğiz. Sorunları konuşmak demek bu sorunu yaşayan kişileri dinlemek demektir. İsmi Kürt sorunuysa o halde Kürtler ne diyor? Kürtlere kulak vermeniz lazım. Sayın Başbakan'ın da Kürtleri dinlemesi lazımdır. Kürtler ne istiyor, ne diyor? Yoksa bu dönemde Kürt sorununu çözüyorum diye sen CHP ve MHP'yi dinleyeceksen bu sorunu çözemezsin. Çünkü sorunu yaratan zihniyet CHP ve MHP'nin zihniyetidir. "

"Bütün Kürt halkı bu sürecin muhatabı ve tarafıdır. Çünkü sorunun mağduru onlardır. Bu müzakere sürecinde İmralı'da Sayın Öcalan, Kandil'de KCK yetkilileri ve biz BDP'liler olarak üstümüze düşeni yapıyorsak, tüm Kürt halkının da ve halkın öncülüğünü yapan STK'ler ile kanaat önderlerinin de üzerine düşen sorumluluğu net bir şekilde yerine getirmesi lazım."

CHP'NİN RAPORUNA ELEŞTİRİ

CHP'nin hazırladığı raporu da eleştiren Demirtaş, "Ana muhalefet partisi kendince bir rapor hazırlıyor. Çözüm deklarasyonu hazırlıyor. Ne var çözüm deklarasyonunda, diyor ki Kürtler anadilinde eğitim yapamaz. Kürt sorunun çözüm raporuna bakın. Kürtler anadilinde eğitim yapamaz. Anadillerinde eğitim yaparlarsa, çünkü diyorlar ki ülke bölünür. Kürtler anadilinde eğitim yaparsa ülke bölünür. Bunu söyleyen ana muhalefet partisi. Ne tarih bilgisi var. Ne toplumsal gerçekçilikten haberi var. Ne Kürt halkının kendisini tanıyor," dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:

"KENDİSİ DE ALEVİ KÜRT'TÜR"

"Kendisi de Kürt'tür. Alevi Kürt. Çıkıyor rapor açıklıyor Kürt halkı anadilinde eğitim yapamaz. Ülke bölünür. Bakın ülkenin bölünmesinden söz etmişsek açık açık konuşalım o zaman. Kimin ülkesi bölünmüş. Türkün mü ülkesi bölünmüş? Kürdün mü bölünmüş. Ülkesi bölünen Kürt'tür. Dört parçaya ayrılan yüzyılın başında İngilizler başta olmak üzere Kürdistan'ı dörte bölenler bellidir. Ülkesi parçalanan biziz. Bölünen biziz. Ama ismi bölücü olan yine biziz. Türkçe eğitim yaparsan ülke bölünmez diyor. Zaten ülkeyi bölen bu zihniyettir."

İlgili makale: Anadilde Eğitime Engel Olmak 'Haynap'tır!